121. sene… İnönü’de tarihi günlerden biriydi. Taraftar maça konsantre. Optik Başkanlı, Mühendis Oktaylı, Süleyman Sebalı harika koreografi.
İnönü’de mağlubiyet rekoruna sahip Galatasaray… Son altı maçı sahasında kazanan Beşiktaş, derbiye hakem oyunlarıyla orta sahası boynu bükük çıktı. Gedson Fernandes’in geçen hafta uydurma bir sarı kartla bu maçtan mahrum edilmesi, üzerine Salih Uçan’ın son dakika sakatlığı bunun sebebiydi.
Orta sahanın yeni dinamosu Al Musrati’nin daha ikinci dakikada kendi kalesine attığı gol kimsenin aklına gelmezdi. Gol öncesi ceza sahası içinde yapılan profesyonel faul, bir başka profesyonel Halit Umut Meler tarafından elbette görmezden gelindi. Cenk ile 10. dakikada beraberliği sağlayabilirdi Beşiktaş ama muvaffak olamadı. Yine 17. dakikada biraz hızlı hareket edilse yahut 19. dakikada Rashica’nın kornerden direk kaleye gönderdiği top direğe isabet etmese skor eşitlenecekti.
Beşiktaş’ın etkili ayağı Rashica çok iş yapacak toplarla buluştu ancak, Galatasaray’ın yeni beki Köhn onu kilitlemeyi başardı. Halil Umut Meler’in tercihlerinin hep Galatasaray’dan yana olması, sarı kırmızılıların ilk yarıdaki etkili oyununa gölge düşürdü. Önde basan Galatasaray’ın etkin görüntüsü, Beşiktaş’ın ileri uçlarının verimsizliği, ilk yarıda siyah beyazlıları soyunma odasına mağlup gönderdi.
İkinci yarı yine federasyonun eliyle profesyonellikle başladı. Cenk’e yapılan penaltıya düdük çalmayan Halit Umut Meler aynı isme sarı kart çıkarmayı hakemlik olarak düşündü.
Dakikalar 60’ı gösterdiğinde defansıyla geldi Masuaku ve Colley gole yaklaştılar, hemen ardından Ghezzal’ın şahane vuruşunu aynı güzellikle çelen isim Muslera oldu.
İlk yarıda çok erken yenen golün yarattığı moral bozukluğunu kolay atlatamamıştı Beşiktaş, ikinci yarı daha derli topluydu ki bunda taraftarın da etkisi büyüktü. İkinci yarıda moral bozukluğu giderilmiş gibi görünse de tablo hiç öyle değildi.
Geç kalan değişiklikler Beşiktaş’ın enerjisini daha da düşürdü. Elbette sahaya atılanlara itirazım var ama Galatasaraylı topçuların tribünleri tahrik etmesine de. Necip de Cenk de neredeyse rakiplerini tek tek uyardı ama müsabaka sonuna kadar tahrik sürdü.
Uzatmalara gidilmeden Halil Umut Meler, Colley’i de kırmızı kartla cezalandırmayı başardı. Uzatmalar Beşiktaş’a kuvvet kazandırmadı tersine yorgunluğu daha arttı.
Bir hafta içinde iki kupadan elenen Galatasaray zorlu bir deplasmanı ustaca atlatmayı başardı. Serinkanlı oynadı, ev sahibi gibi davrandı. Şampiyonluk yolunda en kritik virajlardan birini geçti.
Fernando Santos için sınav maçıydı. Önemli sınav geçilemedi. Kariyerinde Okan Buruk’a göre daha çok derbi tecrübesi olan Santos’un özellikle 11 tercihi, geç değişiklikleri ve müdahaleler konusunda yavaşlığı maçın kaybedilmesine neden oldu. 8 maç ardından Dolmabahçe’de, İnönü’de kazanmayı bildi Galatasaray.
Federasyon kontrollü şampiyonluk yarışı Beşiktaş’ı geride bıraktı. Her sezon olduğu gibi bu sezon da Beşiktaş’a operasyona doyulmadı ama Beşiktaş “Artık siz düşünün” dedi.
Beşiktaş tribünlerini dolduran, devre arasında takıma Beşiktaş ruhunu hatırlatan ve maç bitene dek hiç susmayan o büyük taraftara bu topçular ne kadar borçlu olduğunun farkında mı bilmiyorum.
Beşiktaş kaybetti. Serisini kaybetti. Önemli değil önemli olan bu maçtan alacağı dersler. En nihayetinde Fernando Santos ile daha bir sezonumuz daha var.
