Nuray Babacan
Sarayda sözcü kapışması… Siyasette Şimşek ve Fidan dönemi
Seçim sonuçları, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı son 5 yılda atmayı geciktirdiği iki adıma zorladı. Biri, ekonomik yönetim anlayışı tamamen zıt olan Mehmet Şimşek’i ekonominin başına getirmek, diğeri siyasette yer edinme olasılığı yüksek olan MİT Başkanı Hakan Fidan’a kapı aralamak. Sanırım, seçmenden aldığı mesaj ve partisinin siyasi geleceğiyle ilgili kaygıları bu adımları zorunlu kıldı. Tabii bu yeni planlamanın ömrü ve kullanım süresine ayrıca bakmak gerekir.
Sarayda kapışma
Yeni kabine ve buna bağlı olarak yapılacak üst düzey bürokrasi atamaları önümüzdeki günlerde çok konuşulacak. Öncelikle, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda sözcülük kapışması yaşandığını aktaralım. İbrahim Kalın’ın MİT Müsteşarlığı görevine getirilmesinin ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğü ciddi bir yarış alanı oldu. İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile eski TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Çağatay Kılıç arasında yarış olduğu belirtiliyor. Ancak AKP kurmayları, iki ismi de bu görev için yeterli bulmuyor. Kalın’ın yerini dolduracak "dengeli, üslup ve iletişim sorunu olmayan" birileri için kulis yapılıyor.
Şimşek aşkının ömrü
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, Merkez Bankası başta olmak üzere tüm ekonomi bürokrasisinde hakimiyeti artacak. Berat Albayrak’ın ekonomi bürokrasisi ve maliye üzerindeki etkisi sıfırlanmış olacak. Erdoğan ailesiyle ilişkisi halen mesafeli olan ve Cumhurbaşkanı'nın yemin törenine de bu yüzden katılmayan damat Albayrak’ın etki alanı, küçük damat Selçuk Bayraktar’a geçmiş görünüyor. Şimşek’in ilkesel duruşunu herkes bilir. Sonuç için zamana ihtiyacı var. Ancak Erdoğan ile ters düşmeden bu işi götürmesi asıl sınavı olacak. Daha önceki yol ayrımına ne zaman gelecekleri merak konusu.
Fidan siyaset sahnesinde
Dışişleri Bakanlığı’na Hakan Fidan’ın getirilmesi, partide en az Mehmet Şimşek kadar etki yarattı. MİT’teki konumundan vazgeçilmeyen Fidan’ın yeni görevi, siyasi geleceğini de belirleyecek. Son iki kabinede ismi bakan olarak geçen ancak MİT’teki kritik dönem nedeniyle bakan yapılmayan Fidan, nihayet muradına erdi. 2018 yılında milletvekili adaylığı başvurusunda kendisine il başkanlığında gösterilen ilgi, Erdoğan ailesinde rahatsızlık yaratmış ve siyasete adım atması 5 yıl geciktirilmişti. Fidan’ın siyasi yolculuğu geç de olsa başladı.
Soylu ile takışan vali
Yeni İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, zaman zaman eski bakanı Sülayman Soylu ile ters düşen bir isim. Yönetim anlayışları farklı olan iki ismin, Yerlikaya’nın İstanbul valiliği görevi sürecinde sık sık görüş ayrılığı yaşandığı belirtiliyor. Yerlikaya’nın kamudaki ilk yıllarda, daha demokratik yaklaşım sergilediği, daha sonra siyasi iklime göre tavır değiştirdiği anlatılıyor.
Sakin ve uyumlu ama
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AKP grubunun yabancı olmadığı bir isim. Tunç, yumuşak üslubuyla tanınmakla birlikte, inisiyatif alma konusunda yetersiz bulunuyor. Siyasi iradeye itiraz edip hukuki gerekçeleri savunmasının mümkün olmadığı belirtiliyor. Tunç, ilk kez yolsuzluk iddiaları nedeniyle görevden alınan bakanlarla ilgili süreçte rol almış, ardından partinin tüm hukuki çalışmalarına katkı sağlayan isim olmuştu.
Güler, siyaseti sevdi
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, AKP’lilerin iyi tanıdığı bir isim. 15 Temmuz darbe girişimi süreci, Güler’in siyasilere daha da yakınlaşmasını sağladı. Bu süreçte AKP yöneticileriyle FETÖ ayıklaması çalışmalarında bizzat yer aldı. Eski bakan Hulusi Akar ile ilişkilerinin iyi olmadığı, yönetim anlayışı nedeniyle sık sık çatıştıkları biliniyor. Güler’in siyasete ve siyasi ilişkilere hep yakın olduğu da belirtiliyor.
Aylarca uğraştı
Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, aylardan beri Çevre Bakanlığı için kulis yapıyor. Daha seçim kampanyası ortadan yokken, üç dönem kararı netleşmemişken, "yeniden milletvekili adayı olmayacağını" söylemeye başlamıştı ve özel görüşmelerinde Çevre Bakanı olmak istediğini açıkça dile getirmekten sakınmadı. Partide Özhaseki’nin bu göreve getirilmesinden hoşlanmayanlar var. Kabinede il dengeleri de gözetilmiş oldu.
Aile onaylı isimler
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na getirilen Alparslan Bayraktar, her ne kadar Berat Albayrak’ın adamı gibi görünse de Erdoğan ailesine yakınlığı ile biliniyor. Alparslan Bayraktar, çok maaşlı bürokrat olarak ün salmasının dışında, Türkiye’nin ABD büyükelçisi, AKP eski milletvekili Murat Mercan’ın damadı.
Fatih Kacır, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na getirileceği kesin olarak bilinen isimlerdendi. Aynı bakanlıkta bakan yardımcılığı görevini sürdüren Kacır’ın, Erdoğan’ın küçük damadı Selçuk Bayraktar’a yakın olduğu biliniyor. Kacır, aynı zamanda AKP eski milletvekili Ünal Kacır’ın oğlu. Sanayi ve savunma kurumlarının yöneticileri konusunda Selçuk Bayraktar’ın etkisi parti içinde de konuşuluyor.
Tarımda Bilal etkisi
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Milli Görüş'ten geldiği ve eski muhafazakar geleneğe yakın olduğu kesin. Akit gazetesine verdiği demeçlerle tanınıyor. Erdoğan’ın modern ve çağdaş anlayıştan uzak milli eğitim politikasına uygun bir isim.
Ticaret Bakanı, MÜSİAD eski Başkanı Ömer Bolat’ın Yeni Şafak Gazetesi sahibi Albayraklara yakınlığı herkes tarafından biliniyor. AKP MKYK üyeliği de yapan Bolat’ın daha önce genel başkan yardımcılığı görevini çocuğunun sağlık sorunları nedeniyle kabul etmediği konuşuluyor.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bakanlıkta çeşitli kadrolarda çalışmış bir bürokrat ve Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a yakın.
Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Trabzon dengesinden listeye girdi. Eski Karayolları Genel Müdürü, hava, deniz ve demiryolu konularına uzak olması nedeniyle eleştiriliyor.
Erdoğan’ın Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı yeniden tercih etmesinde, uygun isim bulamaması etkili oldu. Eski bakanlara görev verilmeyeceği noktasına gelindiğinde, bu iki ismin iş insanı pozisyonlarına geri dönüp siyasete veda edecekleri konuşulmuştu. Ancak Erdoğan önerilen isimleri beğenmedi. Ve yeni kabine böylece oluştu…