AKP’de açılım kulisleri: Sorun açıklamada değil dozunda

CUMHUR İttifak’ının küçük ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ters köşe açıklamasıyla yeniden gündeme gelen çözüm süreci konusunda, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın temkinli desteği parti içinde merak konusu. AKP kurmayları, Erdoğan’ın haberi olmadığı tezine katılmıyorlar, sadece Bahçeli’nin açıklamasının ‘dozunun’ şaşkınlık yarattığını iddia ediyorlar. Erdoğan ile Bahçeli, bu açıklamanın hemen ardından telefonla görüşüyor.

Son bir hafta içerisinde AKP kulislerinde konuya bakış açısı ve olasılıklarla ilgili değerlendirmeler yapılıyor. Bunların bir kısmı gelişmeleri anlamaya yönelik. Bir kısmı ise açılım ya da silah bırakma projesinin nereye evrileceğiyle ilgili analizleri içeriyor.

DEVLET PROJESİ Mİ?

Bahçeli’nin tavrı konusunda tam bir görüş bütünlüğü bulunmuyor. Bahçeli’nin geçmişte ‘İttifak ortaklığını AKP’yi devlete çekmek için kabul ettim” dediği anımsatan bazı partililer, kendisinin son açıklamalarının da bir devlet projesi olduğunu iddia ediyorlar. Ancak Bahçeli’nin açıklamalarına ve gelişmelere merak ve şüpheyle bakanlar da var.

Kulislerde, bu sürecin en az bir aylık bir geçmişi olduğunu dile getiriliyor. PKK’nin silahların bırakılması anlamına gelecek böyle bir çalışmadan rahatsız olan bir kanada bilgi gittiği ve TUSAŞ saldırısının planlandığı öne sürülüyor.

Gelişmelerin dış politikadan bağımsız olmadığına inanılıyor. Yeni Ortadoğu projesi çalışmalarını yürütenlerin, Türkiye’yi de muhatap aldığı veya Türk tarafının bu gelişmelerin sonucunu görerek, Kürtlerle ilgili adım atılması gerektiğine karar verdiği yorumları var. Olası gelişmelerden Türkiye’yi en az zararla çıkarma çabası olduğu da dile getirilenler arasında. Bazı AKP’lilerin yorumları şöyle:

ÜÇ TEMEL SORUN

“Türkiye’nin temelde üç sorunu var. Kürtler, Aleviler ve göçmenler. Bu konularda adım atılmalı. Bahçeli’nin çıkışının temel alt yapısı, alt hazırlığı olmuştur. Bu süreçte yaşanacaklar, PKK’nın kaç parça olduğunu gözler önüne serecek. Öcalan’ın etkisi ne kadar, çağrısı sonuç doğuruyor mu? DEM’in gücü nedir, kimin yanındadır? Ortaya çıkmasını sağlayacak. Süreç başarıyla sonuçlanmasa bile PKK’nın dış odaklar tarafından yönetildiğinin, taşeron olarak kullanıldığının Kürt halkı tarafından görülmesi açısından olumlu sonuç doğurabilir. Belki de Öcalan’ın ve DEM’in etkisi de abartılıyor…”

Bütün bunların Türk kamuoyunda nasıl karşılanacağı ise başka bir tartışma konusu. Ülkede son iki haftada cezasızlık, adalet sistemindeki çürüme, sokaklardaki şiddet konusunda tartışmalar sürerken ve hükümet infaz düzenlemesi yaparak bir ay ceza alanın bile en az 12 gün hapis yapmasının sağlanacağını iddia ederken, nasıl olacak? Resmen Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı tarafından açıklanan bu çalışma rafa mı kalkacak?

PEKİ SORUNLAR NE OLACAK?

Hal böyleyken, şimdi kısmı af, hatta genel aftan söz ediliyor. Böyle bir sürecin sonunda tabi o aşamaya gelinirse, tüm af süreçlerinin dışında tutulan terör suçlarına yönelik düzenleme yapılması gerekecek. Bunun sonuçlarının kamuoyunda yaratacağı tepki de endişe yaratıyor.

Ekonomik kriz, kadına şiddet, çocuk istismarı, çöken sağlık ve eğitim sistemi, cezasızlık algısı, artan uyuşturucu sorunu, çete ve mafya yapılanması, yolsuzluk ve rüşvet çarkı, göçmen sorunu gibi temel sorunları gözden kaçırmadan, bu konunun tartışılmasını beklemek hayal gibi… Yine olan bu sorunlara çözüm bekleyenlere olacak…

--

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nuray Babacan Arşivi