Özgür Özel’den yeni anayasa çıkışı: Alevi inancını yok saymanıza da izin vermeyeceğiz
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’nın 13’üncü Olağan Genel Kurulu'na katıldı. CHP Lideri Özel’e CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol ve Antalya Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan eşlik etti. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe ve Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak da Olağan Genel Kurul'a katılanlar arasında yer aldı.
CHP lideri Özgür Özel, yeni anayasa tartışmalarına değinerek "Önünde sonunda bir anayasa yapacağız. Yapacağımız anayasayı, gerçekten çağın gereklerini karşılayan, darbenin kurumlarından kurtulmuş, darbe pratiğinden kurtulmuş; tam olarak eşitlikçi, doğayı gören, çevreyi gören, örneğin yeni anayasal kavramları sahiplenen, belli eşitsizliklere belli haksızlıklara farklı yönleriyle müdahale edebilen ve Türkiye Cumhuriyeti'nin dünyanın en güçlü, en önde, en müreffeh ve en barış içinde ülkelerinden bir tanesi haline getirebilecek bir toplum sözleşmesiyle hep beraber inşa etmeye ihtiyaç var. Ama bu sözleşmeyi bugünkü anayasaya uymayanlara, dönüp dolaşıp kendi rejimini yeniden inşa etmek, yeniden sürdürmek için yaptığı uyanıklıklara karşı uyanık olarak yapacağız" ifadelerini kullandı.
“Her şey bir anayasal eşit vatandaşlıktan geçiyor aslında, Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasasında herkesin eşit olduğu yazıyor” diyen özel şöyle devam etti:
“Ancak o anayasanın uygulanmasında, kanunlarında, kanun koyucuların bakış açılarında, kanun uygulayıcıların bakış açılarında ve yerleşik içtihatlardan dolayı çok önemli sorunlarımız var. Biz Meclis'teyiz, görev yapıyoruz. Hepimiz seçmenlerin oylarıyla geliyoruz. İşte şimdi bütçe görüşmeleri var. İnsanların en önemli kazanımlarından bir tanesi, bütçe hakkı. 1200’lerden beri gelen bir mücadelenin sonucunda paranın nasıl, ne kadar, kimden toplanacağına ve nasıl, ne kadar, nereye harcanacağına seçilmişler, Meclis karar veriyor ve bunu bir bütçe kanunu ile yapıyor. Yani devletin alan, toplayan sağ eli ile dağıtan şefkatli sol elinin dengesi orada kuruluyor. Orada bütçeyi alırken hiçbir farkımız yok. Alevi-Sünni ayırmadan vergiler toplanıyor. Zaten Türkiye'de vergilerin yüzde 68’i zengin-fakir de ayırmadan dolaylı vergilerle; yüzde 20’si maaşlardan yapılan kesintilerle sadece yüzde 11-12’si gerçekten para kazananın yani gerçekten vergi vermesi gerekenin verdiği vergilerle toplanıyor. Ve bunun içinde de aynı büyük adaletsizliğe her iki taraf da muhatapken daha sonra bir de bu para harcanırken Sünnilerin cami ihtiyaçları karşılanıyor. Her yere yeteri kadar cami yapılıyor. Personeli, imamı, müezzini, devlet memuru olarak görev yapıyor. Tüm ihtiyaçları karşılanıyor. Ama aynı vergiyi veren, hizmet almaya geldiği zaman orada bir ayrımcılıkla karşılaşılıyor. Ve burada bu ayrımcılık yetmezmiş gibi, bu ayrımcılığın dayandığı zihniyet, kendini aslında ihbar eden bir zihniyet var. Sıkıştığında döndü bir kere dedi ki ‘Cemevi, cümbüş evi’ dedi. Tabii kafada böyle bir yaklaşım olunca Alevilere, Sünnilerin aldığı hizmetlerin aynılarını eşit şartlarda eşit sunabilecek yapılar ve varsa eşitsizlikler, bunun ortadan kaldıracağı iradeyi göstermek yerine onları Kültür Bakanlığı’na bağladılar. Orada bir daire başkanlığı açılıyor. Mesele cümbüşse Kültür Bakanlığı’na bağlamak lazım. Esas sorunu orada, bunun eşit bir inanç olduğu ve bu inancın sahiplerinin, bu ülkenin eşit, onurlu vatandaşlar olduğunu kabul edecek dirayeti göstermek.”
‘Alevi inancını yok saymanıza da izin vermeyeceğiz’
CHP lideri Özgür Özel, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak şunu söyleyeyim, biz kim haklıysa onun yanında durmaya devam edeceğiz” diyerek şu mesajları verdi:
“Biz cesaretle yapılan tüm haksızlıklara karşı, haklının yanında olmaya devam edeceğiz. Cumhuriyet’in kurucu partisinin Genel Başkanı olarak söylüyorum biz bu ülkede kimsenin bayrağı indirmesine de vatanı böldürmesine de ezanı dindirmesine de izin vermeyiz ama biz sizin bu söylemle iktidarınızı sürdürüp, ondan sonra o ezanı okuyan müezzine, imama da zulmetmenize de ya da o müezzine, imama da maaş verirken diğer tarafta Alevi inancını yok saymanıza da izin vermeyeceğiz.
Biz bu ülkede kimsenin o bayrağı bizden daha fazla sahiplenmeye hakkı olmadığını, bunu kendimize bir tekerl değil bu ülkeye vatandaşlık bağıyla bağlı herkesle birlikte paylaştığımızı, paylaşacağımızı, bu kararlılıkla olduğumuzu ifade etmek isterim. Bütün dünyada aşırı sağ yükseliyor ve karşılarında birleşemeyenler ve karşılarında onlara bu olanağı tanıyan kötü siyaset var.
Cumhuriyet’i kuran parti olarak tüm muhalefete elimize uzatarak, tüm muhalefete sadece sol muhalefeti de kastetmiyorum yani bu iktidar değişsin isteyen, bu eşitsizlikler bitsin diyen herkese elimizi uzatarak ve üsttenci, kibirli bir tavırla değil eşitlikçi bir tavırla birlikte mücadele için bir kez daha irademizi tekrar etmek isterim. Ve önünde sonunda bir anayasa yapacağız. Yapacağımız anayasa, gerçekten çağın gereklerini karşılayan, darbenin kurumlarından kurtulmuş, darbe pratiğinden kurtulmuş; tam olarak eşitlikçi, doğayı gören, çevreyi gören, örneğin yeni anayasal kavramları sahiplenen, belli eşitsizliklere belli haksızlıklara farklı yönleriyle müdahale edebilen ve Türkiye Cumhuriyeti'nin dünyanın en güçlü, en önde, en müreffeh ve en barış içinde ülkelerinden bir tanesi haline getirebilecek bir toplum sözleşmesiyle hep beraber inşa etmeye ihtiyaç var. Ama bu sözleşmeyi bugünkü anayasaya uymayanlarla, Erdoğan’a yapılması gereken bir analizi Erdoğan'a yapanlarla, şimdi o kendine yapılmış anayasaya bile uymayanlarla ve bu anayasayı aslında kendisi için, ki küçük ortak söylüyor; revize etme ihtiyacımızı tatmin etmek için bir gün bize, bir gün size, bir gün bir başkasına giden birtakım pazarlıkçı tekliflerle ama sonunda dönüp dolaşıp kendi rejimini yeniden inşa etmek, yeniden sürdürmek için yaptığı uyanıklıklara karşı uyanık olarak biz bu anayasayı yapacağız.”
Kaynak:Haber Merkezi