Abdullah Biricik
ZİRVEDEN AŞAĞILARA
Lige şampiyonluk ve gençleşme parolasıyla başlayan Galatasaray, gençleşmeyi belli oranda başarsa da şampiyonluk yarışından oldukça uzaklarda bir yerlere demir atmışken çok kritik bir müsabakaya, ligin ilk yarısında yenemediği Kasımpaşa karşılaşmasına çıktı.
Kritik bir maçtı çünkü Galatasaray, lider Trabzonspor’un 24 puan gerisinde iken aynı zamanda küme düşme hattındaki Kasımpaşa’nın ise sadece 6 puan önündeydi. Bu maçın kaybedilmesi veyahut kazanılamaması Galatasaray adına çok farklı bir sürecin ve mücadelenin başlaması anlamına gelecekti.
Galatasaray’da Fatih Terim ile yollar ayrılmıştı. İlk sınavında Hatay’a 4-2 mağlup olan Domenec Torrent ise taraftarının önüne ilk defa çıktı. Berkan, Taylan, Feghouli, Diagne ve Mustafa eksik isimlerdi. Galatasaray için sezonun belki de en önemli maçıydı bu ancak Torrent çok sürpriz bir on bir açıkladı. Boey yedeğe çekilmiş, sezonun en çok tartışılan isimlerinden biri olan Yedlin ilk on bire alınmıştı. Üç stoper Alpaslan, Nelson ve Marcao aynı anda kadroda açıklanmış, iki sol bek Van Aanholt ve Ömer Bayram yine aynı anda şans bulmuştu. İlk on bir açıklandığında tüm sporseverler taktiksel bir değişiklik olacağını düşünmüştü ama Torrent taktiksel değişiklik yerine ön liberoda iki kısır savunma oyuncusu oynatarak büyük bir sürpriz yapmıştı.
Teknik detaylara pek fazla girmeden şöyle bir ilk yarı özeti geçelim; yaklaşık 30 yıldır Galatasaray’ı takip ediyorum. Avrupa’nın dev kulüpleri ile yapılan deplasman maçları dahil Galatasaray’ı hiç bu kadar defansif, bu kadar korkak bir kadro ve oyunla görmedim! Hiç kimse ligin 17. sırasında bulunan Kasımpaşa’ya karşı kendi evinde bu kadar baskıdan uzak, topu rakibe bırakan, rakibi kendi sahasında bekleyen kötü bir Galatasaray izlemeyi hayal etmemiştir. Üstelik mutlak kazanılması gereken bir maçta.
Halil Dervişoğlu’nun kontrataktan bireysel yeteneği ile attığı gole rağmen skoru koruyamayıp ilk yarıyı önde tamamlayamayan bir Galatasaray vardı sahada. İlk yarı performansı ile hem Torrent hem de Galatasaray çok büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
Tüm taraftarları rahatsız eden bu kötü ve yetersiz tablo Domenec Torrent’i hiç rahatsız etmemiş olacak ki Galatasaray ikinci yarıya da aynı kadro ve oyun anlayışı ile başladı!. Tüm taraftarların farkettiği ama Torrent’in farkedemediği yetersizlik beklenen sonucu verdi ve Kasımpaşa deplasmanda ikinci golü de buldu.
Galatasaray’ın skor olarak geriye düşmesi ve Alpaslan Öztürk’ün sakatlanması Torrent’i 2 oyuncu değişikliğine itse de Galatasaray’ın oyun felsefesindeki mental savunma anlayışı, oyunun seyrinin değişmesine engel oldu. Galatasaray maçı çeviremediği gibi oyun olarak da küme düşme hattındaki rakibine üstünlük sağlayamayarak 1-3 mağlup oldu.
Galatasaray bir averajla kaybettiği şampiyonluktan sonra 4 ay içersinde küme düşme hattına yaklaşan bir takıma evrildi.
Yeni gelen Teknik Direktörlerin skor alamaması belki tolere edilebilir ama Galatasaray’ın son sekiz maçını izlediğini belirtip henüz ikinci maçında bu kadar yanlış oyuncu tercihi ve kötü futbol oynatan bir antrenör kabul edilemez.
Üstelik Galatasaray düşme hattına bu kadar yakınken!
İlk iki maçta hem mağlubiyet hem de skor alamayan Domenec Torrent tercihinden hemen bu maçtan sonra vazgeçilmeli, Galatasaray kötü kabuslar görmeden ligi bilen yerli bir antrenör ile yola devam edilmelidir.
Kasımpaşa maçı Galatasaray için o kadar önemliydi ki lige şampiyonluk iddiası ile başlayan Galatasaray, kalan maçlarında küme düşme hattında olmamak için mücadele edecek.