Abdullah Biricik

Abdullah Biricik

Beraberliğe kaç puan veriliyor?

Herhangi bir dil, din, ırk, mezhep, sınıfsal veya toplumsal ayrım olmamasına rağmen dünyanın en önemli derbilerinden birisi olan Galatasaray-Fenerbahçe derbisi, ezeli ve tarihi rekabetten öte mevcut puan durumu ve yaratılan kaotik ortamın ortaya çıkardığı gerilimden dolayı özel bir öneme sahipti.

Maçtan önce yayıncı kuruluştan aldığımız bilgiye göre maç, 5 kıtaya ihraç edildi ve 100’den fazla ülkede yayınlandı.

6 puan geride olan Fenerbahçe için tamam veya devam, 6 puan önde olan Galatasaray için ise kaos veya huzur anlamı taşıyordu bu derbi.

Üçüncü ve güçlü bir ihtimal daha vardı.

Beraberlik!

Her ne kadar mevcut dünya futbol puanlama sistemi berabere kalan takımlara 1 puan verse de bu maçta beraberliğin her iki takım için de daha yoğun bir anlamı vardı.

Galatasaray için kötü giden kaotik süreçte en yakın takipçisi olan Fenerbahçe ile 6 puanlık farkı korumak, Fenerbahçe için ise 6 puan gerisinde olduğu rakibi Galatasaray ile mücadeleye devam etmek ve yarıştan kopmamak anlamları taşıyordu.

Öyle de oldu.

Maç berabere bitti!

1 puandan fazlasını kazandı iki takım da!

Lig heyecanı da kaldığı yerden, hiçbir değişikliğe uğramadan devam etti!

İki takım dışında bu maç için özel olarak ithal ettiğimiz Sloven hakem Slavko Vincic’in de gönlü beraberlikten yana gibiydi.

Türkiye’de 90’lı yıllarda amatör liglerde mücadele eden komşu iki şehrin maçları hep olaylı geçermiş! Olay derken şu anki gibi yüzeysel olaylar değil, satırlı bıçaklı yaralamaların yaşandığı maçlar oynanırmış.

Hiçbir hakem bu maçta görev almak istemiyormuş. Tecrübeli bir beden eğitimi öğretmenini maça atamışlar. Arkadaşları “geçmiş olsun” demiş ama o hakem ağabeyimiz “merak etmeyin çok rahat yönetirim hiçbir sıkıntı da olmaz” demiş.

Öyle de olmuş! “Nasıl başardın” diye sormuşlar; çok basit, “oynatmadım” demiş.

Yani bizimkisi o kadar düdük çalmış ki, futbolcular ağız tadıyla faul yapma imkanı bile bulamamış!

O kıvamda maç yönetti Vincic! 35 faul ile oyunu durdurarak, oynatmak istemeyen iki teknik direktörün de ekmeğine yağ sürdü.

Neredeyse hiçbir takımın hızlı hücum gerçekleştirmesine müsaade etmedi.

Galatasaray’ın gol beklentisi 0.12, Fenerbahçe’nin ise 1,53’tü!

Son oynanan ve Galatasaray’ın 3-1 kazandığı derbide bu oran, 1,39’a 3,00’tü.

Rakip ceza sahasında topla buluşma sayısı 64’ten 22’ye kadar düştü.

Maçın yıldızı bence Okan Buruk’un transfer etmek istemediği, tabiri caizse taraftarın zorla aldırdığı Mario Lemina’ydı. Lemina, orta saha üstünlüğünü Galatasaray’a taşıdığı gibi savunmanın tüm hatalarını silip süpürdü.

Son iki sezonun en büyük kayıplarına neden olan Muslera ise eski günlerindeki gibiydi. İki önemli kurtarış yaparak, alınan bir puanda önemli bir pay sahibiydi.

Ne Fenerbahçe ne de Galatasaray 5 kıtaya ve 100’den fazla ülkeye şampiyonluğu hak edecek bir futbol izletemedi.

Galatasaray penceresinden bakacak olursak sonuç ne olursa olsun, her ne kadar 6 puanlık fark korunmuş olsa da Galatasaray yine güzel oynamadı.

Önünde 11 maç kaldı. Bu 11 maçın üçünde puan kaybetmezse şampiyon olacak.

Oynanan oyun umut veriyor mu? Hayır.

Ama bu kötü oyun 11 maçın 3’ünde de puan kaybına neden olacak mı?

Bunu hep birlikte göreceğiz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Abdullah Biricik Arşivi

MAYIS

12 Nisan 2025 Cumartesi 00:15