
Abdullah Biricik
Perşembenin Gelişi Çarşambadan Bellidir
Yabancı hakem tartışmaları ile oynandı derbi. Galatasaray Fenerbahçe maçına -Fenerbahçe’nin talebiyle- yabancı hakem atanmış, hakem tartışmaları bir nebze de olsa son bulmuştu.
O atamadan sonra (haklı olarak) diğer kulüpler de özellikle derbi müsabakalarında yabancı hakem talebinde bulunmuştu. Türkiye Futbol Federasyonu, Fenerbahçe’ye tanıdığı hoşgörüyü diğer kulüplere tanımadı ve maça yerli hakem atadı.
Yerli ama ne yerli!
Tartışmaların odağındaki hakemlik ehliyeti ve nitelikleri tartışılan Yasin Kol!
Şöyle de bir söylenti gelmişti aslında kulağıma; Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Beşiktaş’ın yabancı hakem talebine “bakarız” deyip atama gününe kadar bekletip, birdenbire Yasin Kol’u atamıştı.
Bu atama karşısında Beşiktaş Kulübü Başkan düzeyinde sert bir açıklama yaptı.
Yetmedi, resmi hesaplardan açıklama yaptı.
Yetmedi, Türkiye Futbol Federasyonu’nda Beşiktaş’ı temsilen bulunan yönetici Ceyhun Kazancı istifa etti.
Hatta maça emekli duayen hakem Urs Meier’i davet edip Dolmabahçe stadyumuna getirdi.
Galatasaray ise Beşiktaş kadar yüksek sesle bağırmasa da Başkan Dursun Özbek, “Biz çeşitli defalar Beşiktaş'ın bu talebinin haklı olduğunu ve desteklediğimizi söyledik. Serdal başkanın bugün yaptığı açıklamalarının ekseriyetine imzamı atarım." şeklinde açıklama yaparak yabancı hakem taleplerine destek verdi.
Zaten yetersiz olan Yasin Kol’u bu atmosfer ve sıcak gündem ile daha zor bir maç bekliyordu.
Beşiktaş bence çok iyi bir kadroya rağmen bu sezon bekleneni verememiş, teknik direktör ve başkan değişikliklerinden sonra son olarak Norveçli Ole Gunnar Solskjær ile kısa süreli bir toparlanma yaşasa da beklentilerin çok uzağındaydı.
Galatasaray maçı bir diriliş maçı olabilirdi.
Galatasaray ve diğer takımlar için ise şampiyonluk maratonunun belki de en önemli müsabakasıydı.
İlk yarıya Beşiktaş iyi başladı. Dominant oynadı.Tek eksiği pozisyondu. O açığı da Muslera kapattı. Beşiktaş’ın ilk kaleyi bulan topunda kapattığı köşeden çok basit bir gol yedi.
Yetmedi, ikinci yarıda yarım metreden bacak arasından gol yiyerek hem Beşiktaş’ın hem de Yasin Kol’un ekmeğine yağ sürdü.
Hakem Yasin Kol, Beşiktaş’ın yabancı hakem talebini çok iyi bir şekilde göğsünde yumuşatıp doksana taktı.
Sadece Beşiktaş Başkanının talebine destek verebilen Galatasaray yönetimine ise maçı seyirci gibi izlemek düştü.
Hiçbir oyun planı olmayıp 300 milyon Euro’luk bir bütçe ile Galatasaray’ı ne oynadığı belli olmayan bir takıma dönüştüren Okan Buruk gerçeği söz konusu.
Oyunu geçtim, yapılan her değişiklik takım oyununu geriye götürüyor. Yani oyuna müdahalesi bile takıma zarar veriyor Okan hocanın.
Küstürdüğü ve küstürmek istemediği oyuncular var.
Bu sebeple kadrosu sınırlı ve eli kolu bağlı.
Hiçbir oyuncudan istediği verimi alamıyor.
Ancak Okan Buruk kadar;
▪️Yasin Kol atamasına yeteri tepkiyi gösteremeyen, Beşiktaş kadar yüksek sesle yabancı hakem iste(ye)meyen yönetim de suçlu!
▪️Frankowski Jelert Cuesta Ahmed Kutucu gibi sayısız niteliksiz transfer yapıp hamle şansı yaratamayan yönetim de suçlu!
▪️İngiltere 2. Liginde oynayan Gabriel Sara’ya 18 milyon € harcayan yönetim de suçlu!
▪️Tüm büyük maçlarda istisnasız basit goller yiyen Muslera’ya sahip çıkan yönetim de suçlu!
▪️Koşulsuz bir şekilde transfer dahil tüm yetkileri Okan Buruk’a bırakan yönetim de suçlu!
Bu kadar yoğun hatanın üst üste geldiği bir takımda bu tablo da sürpriz değil!
Olan oldu, geçmişteki hataları düzeltmenin imkanı yok.
Eğrisiyle doğrusuyla, hatasıyla sevabıyla halen 6 puan önde olan bir takım var.
Bir maçı eksik olan Fenerbahçe’nin 3 puan alacağını varsayarsak fark 3 puan.
3 puan önde olan bir takım ve kalan 8 hafta var.
Bence Galatasaray tüm olumsuzluklara rağmen -kalan 8 maçın tamamını yabancı hakemler yönetirse- rahatlıkla şampiyon olabilir.
Ancak Galatasaray yönetimi Yasin Kol ve türevlerine müsaade eder, sadece seyirci gibi izlerse durum çok vahim olur.
Ne Okan Buruk kalabilir Galatasaray’da ne de yönetim!