Hüseyin Tapınç
YEREL SİYASET
Türkiye’de 18 yıldır devam eden AKP iktidarının tahtının ilk sallandığı seçim 7 Haziran 2015 Genel Milletvekili Seçimleri olarak tarihe geçti. AKP’nin tek başına iktidar olamadığı bu seçimde parti ilk kez Meclis’teki çoğunluğunu kaybetti. Ülke içinde atmosfer bir anda değişti, ‘AKP iktidarı kaybediyor mu’ soruları eşliğinde ve hükümetin kurulamaması sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarihte ilk kez seçimlerin yenilenmesi kararını aldı. Kasım ayında gerçekleştirilecek seçime kadar olan aylar da bilinmezliklerle dolu karanlık bir dönem olarak tarihteki yerini aldı ve 1 Kasım Seçimlerinden AKP tek başına iktidarla çıktı.
Merkezi yönetimde olmasa da AKP’yi yerel yönetimlerde tahtından eden seçim 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri oldu. İstanbul’da iptal edilen seçim Haziran ayında yenilendi ve CHP bu sefer seçimleri daha da yüksek bir oy oranı ile kazandı. Üç büyük ilde yerel iktidar artık Cumhuriyet Halk Partisi’nindi.
Bugün ülkenin siyasi gündeminde erken seçim tartışmaları gittikçe daha çok taraftar buluyor ve siyasi partiler yavaş yavaş erken seçime göre tavır almaya başlıyor. Sia Insight’ın yaptığı bir araştırmaya göre, Haziran ayında metropol illerinde yaşayan seçmenlerin yüzde 36’sı erken genel seçim fikrini destekliyor. Bir önceki ay bu oran on puan daha düşüktü.
CHP’yi yerel iktidara taşıyan ve merkezi iktidarın da mümkün olduğu mesajını veren Büyükşehir Belediye Başkanlarının seçmenler arasında karnesi bugün nasıl? Büyükşehir Belediye Başkanları metropollü seçmenlerce başarılı bulunuyor mu?
Bu soruların yanıtını iki ana evrede aramak gerekiyor: COVID -19 pandemi öncesi ve pandemi dönemi.
Türkiye’de vakaların resmi olarak duyurulduğu Mart ayı öncesinde üç büyük ilde yaşayan seçmenlerin yüzde 29’u Mansur Yavaş’a, yüzde 23’ü Ekrem İmamoğlu’na ve yüzde 18’i de Tunç Soyer’e 10 üzerinden 8 ve üzerinde not veriyordu. Haziran ayında bu oranlar Yavaş için yüzde 53, İmamoğlu için yüzde 37 ve Soyer için de yüzde 31 oldu. Yavaş’ı başarılı bulan seçmenlerin oranı yüzde 83, Soyer’i başarılı bulanlar yüzde 72 ve İmamoğlu’nu başarılı görenler de yüzde 61 arttı. Her üç belediye başkanı da korona günlerinde ortaya çıkan krizi izledikleri politikalar sayesinde birer başarı hikayesine dönüştürdüler. Bu politikaların yapı taşı kuşkusuz ki yardıma ihtiyaç duyan kesimlere sağlanan destekler ve sonradan Hükümet tarafından yasaklanan bağış kampanyası olmuştu.
İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlarını başarılı bulanlar özellikle kadın seçmenler. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı kadınlar ve erkekler tarafından benzer düzeyde başarılı bulunuyor. Seçmenlerin yaşı belediye başkanlarının başarı algısında önemli bir değişken olarak karşımıza çıkmazken, Ankara ve İzmir Belediye Başkanları özellikle orta alt ve alt sosyo-ekonomik sınıflardan ziyade orta ve üst sosyo-ekonomik sınıflarca başarılı olarak değerlendiriliyorlar.
Büyükşehir belediyelerinin başarı öyküsü bununla sınırlı kalmıyor. Yine Sia Insight tarafından Marketing Türkiye için Mayıs ayı sonlarında İstanbul’da yaşayan 25 – 55 yaş grubu kişiler arasında gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, korona günlerinde tüketicilerin sadece yüzde 27’si kurumların veya şirketlerin gönüllerini çaldığını ve bu zorlu dönemde kendilerine iyi davranan kurumlar ve şirketler olduğuna inanıyor. Bu kesim arasında yüzde 30’luk bir oranla birinci sırayı Büyükşehir Belediyesi alıyor. Belediye’ye bu başarıyı getiren de ihtiyaç sahibi kitle için yapılan yardımlar.
Büyükşehir belediyelerinin korona döneminde gösterdikleri bu başarı sıçramasını sürdürüp sürdürmeyecekleri ve olası bir Erken Genel Seçim’de ana muhalefet partisinin başarı hanesinde ne kadar etkili olacaklarını önümüzdeki aylarda birlikte gözlemleyeceğiz.