Barışcan İğrek
Vincenzo Montella doğru tercih mi?
A Milli Futbol Takımımız, son dönemlerde alınan başarısız sonuçların ardından teknik direktör Stefan Kuntz ile yollarını ayırdı.
Türkiye Futbol Federasyonu yönetim kurulu, Stefan Kuntz ile yolların ayrılmasından çok kısa bir süre sonra İtalyan teknik direktör Vincenzo Montella ile anlaşmaya vardığını açıkladı.
Vincenzo Montella özelinde herhangi bir eleştiride bulunamam. Geçmişini incelediğimizde kendini kanıtlamış bir futbolcu... Etkili bir santrafor. Avrupa'nın önemli kulüplerinde, çeşitli görevlerde bulunmuş bir futbol adamı...
Geçtiğimiz sezon, Adana Demirspor'a oynattığı göze hoş gelen futbol ile taraflı-tarafsız bütün futbolseverlerin takdirini kazanmıştı.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun Montella tercihini değerlendirecek olursak...
Çeşitli etkenler göz önüne alındığında Montella tercihinin riskli bir hamle olduğunu söyleyebilirim.
Teknik direktörlük kariyerine baktığımız zaman, milli takım tecrübesi yaşamadığını görüyoruz. Çok önemli bir handikap.
En önemli dezavantaj ise Türk futbolunun yıllardır üstesinden gelemediği kronik sorunlar. Saha içi ve saha dışı sorunlar... Özellikle saha dışı problemler ile yabancı bir teknik direktörün uğraşmak isteyeceğini zannetmiyorum.
Örnek vermek gerekirse... Fransa'da düzenlenen 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası öncesinde ve sonrasında yaşanan prim çatışması... Milli takım kaptanlığına kadar yükselmiş bir futbolcunun, milli takım uçağında "babası" yaşındaki bir gazeteci ağabeyimizi darp etmesi...
Hatırlamak, dile getirmek bile utanç verici ama bu olayların hepsi milli takım çatısı altında yaşandı maalesef.
"Böyle istisnai durumlar olabilir" diye mazeret gösterenler olabilir. Saygı duyarım. Bence istisnai bir durum değil.
Türk futbolunda, haddinden çok fazla girift bir yapı var. Bazı yöneticiler, teknik direktörlerin işlerine karışır. Kimi zamanlar, teknik direktörler görev alanlarını aşan açıklamalar yapar.
Bizim -kendimize has- futbol sistemimize her yabancı teknik direktör ayak uyduramaz. Onlar sadece futbola odaklanmak isterler. Gereksiz polemiklerle uğraşmak istemezler. Normali de budur zaten...
Bütün bu varsayımları göz önüne aldığımız zaman, Milli takımımızın başında yerli bir teknik adamı görmek isterdim. Futbolumuzun kronik sorunlarının çözümünü ancak yerli bir isim bulabilir.
Favorim Sergen Yalçın idi. Sosyal medya hesaplarımda da bu düşüncemi dile getirdim. Beşiktaş ile şampiyonluk yaşamasına rağmen henüz başarıya doymamış bir isim. Milli takıma yeni bir hava kazandırabilirdi.
Sergen Yalçın dışında bir çok yerli ve genç teknik adam sayabilirim milli takımın başına geçebilecek. Ama geçti… Artık takımın başında Vincenzo Montella var.
Vincenzo Montella'ya başarılar diliyorum. Zor bir göreve soyundu. Umarım milli takımımız ile önemli başarılara imza atar. Ancak mevcut futbol iklimimiz itibariyle Montella'nın işinin kolay olmadığını düşünüyorum.
Türk futbolunun tepeden tırnağa daha geniş ve radikal bir yapılanmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Teknik direktör değişikliği ile sadece gün kurtarılır, yıpranmış sistem kurtarılamaz.
Yıllardır en fazla yatırım yapılan spor dalı futbol. 2008'den bu yana, milli takım bazında kazanılan bir başarı yok. Sıfır!
Kulüplerimizin hepsi büyük bir borç batağında. Devlet desteği olmasa, kulüplerimizin çoğu iflas etti. Saha dışındaki gereksiz polemikler ile futbolumuzun marka değerini yerle bir ettik.
Öte yandan kadın voleybolunda büyük başarılara imza atan Filenin Sultanları ile gurur duyuyoruz.
Milletler Ligi şampiyonu oldular. Avrupa şampiyonu oldular. Şimdi de 2024 Paris Olimpiyat Oyunlarına katılmaya hak kazandılar.
Herhangi bir ayrım yapmadan, tüm teknik kadroyu, oyuncuları tek tek tebrik ediyorum. Tabi ki kızlarımıza büyük destek veren voleybol federasyonunu da unutmuyoruz. Başarıda büyük payları var. Hepsine teşekkürler.