Barışcan İğrek
Süper Lig’in kalitesinin artması gerekiyor
Spor Toto Süper Lig 2021-2022 sezonu sona erdi. Heyecan düzeyi ve oyun kalitesi bakımından çok alt seviyede geçen bu sezonu Trabzonspor 81 puanla şampiyon olarak tamamladı.
Trabzonspor’un ardından 73 puanla sezonu ikinci sırada tamamlayan Fenerbahçe de önümüzdeki sezon UEFA Şampiyonlar Ligi’ne katılmak için, Trabzonspor gibi play-off turu 2. ön eleme maçlarından başlayarak mücadele etme hakkını kazandı.
Sezonu 68 puanla 3.sırada tamamlayan İttifak Holding Konyaspor ve zorlu maratonu 65 puanla 4.sırada tamamlayan Medipol Başakşehir takımları da UEFA Konferans Ligine katılmaya hak kazandı. Çaykur Rizespor, Göztepe, Altay ve Yeni Malatyaspor da Spor Toto 1.Ligi’ne düştüler.
Şampiyon Trabzonspor’u tebrik ediyorum. Süper Lig özelinde oldukça etkili ve alternatifi bol olan bir kadro oluşturdular. Marek Hamsik, Anastasios Bakasetas, Anthony Nwakaeme, Andreas Cornelius gibi, diğer takım taraftarlarının “Keşke bizim de böyle etkili ayaklarımız olsa!” diyerek hayranlık duydukları oyunculara sahipler.
Sezonun ilk yarısında oynadıkları göze hoş gelen oyun ile rakipleriyle arasındaki puan farkını çok önceden açtı Trabzonspor.
Sezonun ikinci yarısında, yaşanan bazı önemli sakatlıkların da etkisiyle küçük bir düşüş yaşadılar ama “Atı alan çoktan Üsküdar’ı geçmişti!”
Trabzonspor’un elde ettiği bu rahat şampiyonlukta, sahip olunan kadro kalitesi ve verilen üst düzey emeğin yanı sıra Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin yaşadığı düşüşün de etkisi var tabi ki.
Geçtiğimiz sezonun çifte kupalı şampiyonu Beşiktaş, bu sezon taraftarlarına büyük bir hayal kırıklığı yaşattı. Süper Lig standartlarının çok üzerinde bir kadro kurulmasına rağmen, çeşitli etkenlerle bu kadrodan beklenen verim alınamadı.
Başarısızlığa giden süreçteki en önemli kırılma noktası, sezon başında teknik direktör Sergen Yalçın ile Beşiktaş yönetimi arasında yaşanan yeni sözleşme görüşmelerinin krize dönüşmesidir. Bu görüşmeler sonrasında taraflar arasındaki güven sarsıldı ve ligin ilk devresi bile sona ermeden Sergen Yalçın ile yapılan zoraki sözleşme sona erdirilerek yollar ayrıldı.
Oluşturduğu iddialı kadronun hakkını veremeyip ligi 6.sırada tamamlayan Beşiktaş, yeni sezona daha düşük bütçeli ve genç oyuncu ağırlıklı bir kadro ile girecek.
Ancak, Fransız teknik adam Valerien Ismael yerine, Türk futbolunun dinamiklerini iyi bilen yerli bir teknik direktör ile anlaşılsaydı gelecek adına daha sağlam bir adım olabilirdi diye düşünüyorum. Bekleyip, göreceğiz.
Sezonu istediği noktada bitiremeyen takımlardan biri de Fenerbahçe.
Eski teknik direktörü Vitor Pereira liderliğinde şampiyonluk parolasıyla lige başlayan Fenerbahçe, taraftarlarını memnun edecek futbolu bir türlü sahaya yansıtamadı. Haftalar ilerledikçe, kötü futbolun üzerine başarısız skorlar da eklenince Pereira ile yollar ayrıldı.
Sezonun ikinci yarısında Pereira’nın yerine göreve getirilen İsmail Kartal, kritik dokunuşlarla takımını dipten alıp ikincilik koltuğuna yerleştirmeyi başardı.
Diego Rossi, Miha Zajc, Miguel Crespo gibi formsuz oyuncuları kendilerine getirmeyi başardı. Kendini takımın üstünde gören Mesut Özil’i kadro dışı bırakarak, diğer futbolcuların takımdaki forma adaletine güvenmesini sağladı. Bu hamleler çok önemliydi ve neticesinde başarıyı getirdi.
Gösterdiği üst düzey teknik direktörlük performansı nedeniyle İsmail Hoca’yı kutluyorum. Gelecek sezon için, İsmail Hoca yerine bazı yabancı isimlerin adı geçiyor. Anlam veremiyorum! Gelinen noktada, yeni sezonda da İsmail Hoca ile devam edilmesinin en doğru tercih olacağını düşünüyorum.
Lig üçüncüsü Konyaspor’u yürekten tebrik ediyorum. Gerek oynadıkları futbol gerekse aldıkları başarılı sonuçlar ile Süper Lig’e çok büyük renk kattıklarını düşünüyorum. Çok zor olmasına rağmen, mevcut kadrolarını muhafaza edebilirlerse gelecek sezon daha büyük işler yapabilirler.
Sezonun en büyük hayal kırıklığı ise, Galatasaray’ın ortaya koyduğu performans oldu. Fatih Terim’in istifası, yönetim kurulu üyeleri arasındaki anlaşmazlıklar, büyük ekonomik sıkıntılar gibi etkenlerin gölgesinde koskoca bir sezonu çöpe attılar! Futbol takımı ve camia içindeki problemler çok büyük. Korkarım ki, Galatasaray ile ilgili gelecek sezon da aynı sıkıntıları konuşacağız!
Acısıyla tatlısıyla bir futbol sezonunu daha geride bıraktık. Zirve yarışında ve küme düşme hattında adrenalinin ve kalitenin çok alt seviyelerde seyrettiği bir lig oynandı.
Bu durumun çok iyi irdelenmesi gerekiyor. Aksi takdirde, bugün yaşadığımız gibi Süper Lig’i yayınlayacak yayıncı kuruluşu dahi bulamayabiliriz!