Begüm Erdoğan
Son Çeyrek Raporu
Platformlarda içerik üstüne içerik çıktığı senemizin sonuna geliyoruz. Özellikle hayranları tarafından büyük bir heyecanla beklenen Arcane’in ikinci sezonu, bu aylara damgasını vuran bir yapım olsa da yeni çıkan diziler Say Nothing (Disney+), A man on the inside (Netflix) ve tabii ki Yüzyıllık Yalnızlık (Netflix) da epey ilgi çekti. Yeni diziler arasında beklenmeyecek derecede iyi olduğunu düşündüğüm bir de Penguin(BluTv) var tabii. Önceki senelerde platformlarda mevcut olmayan Pantheon da Netflix’e geldi derken oldukça etkileyici dizilerin ekranlarda yerini bulduğunu gördük ve hepsini detaylıca konuştuk zaten. Peki, ekim kasım ve aralık aylarında çıkan, dikkatimizi çeken diğer diziler nedir? Bir de bunlara bakalım.
- İlk ve Son, BluTv (2. Sezon)
İlk sezonunda Özge Özpirinçci ve Salih Bademci’nin Deniz ve Barış olarak başrolde olduğu dizinin ikinci sezonunda da yine bir romantik ilişkiyi inceliyoruz. Bu sefer, Hazal Subaşı’nın ve Ulaş Tuna Astepe’nin canlandırdığı, Nilüfer ve Cihan’la beraberiz. Aynı Deniz ve Barış çifti gibi onların da çok tutkulu başlayan ama zorlukları olan ilişkilerinin sonu ve başlangıcı yan yana işleniyor. Denizin ortasında başlayan ilişki, acı bir sonla bitiyor. Böylece, dizi ikinci sezonun da sürükleyici ama hüzünle dolu bir hikaye sunuyor. “İlk ve son” hafif bir şeyler izlemek isteyenler için pek de uygun bir tercih olmasa da trajik hikayeleri sevenler için birebir olan yerli bir yapım.
- Black Doves, Netflix (Yeni Dizi)
Keira Knightley’nin kariyerinde farklı bir şeyler yaptığını görmek güzel olsa da bu casusluk dizisi, çıkacağı için yarattığı heyecan dalgasının yanında biraz sönük kaldı gibi duruyor. Dizide Helen (Keira Knightley) adlı bir casusu ve ona eşlik eden kardeşi gibi olmuş bir kiralık silah olan Sam’i (Ben Whishaw) odak noktamıza alıyoruz. Helen, İngiltere savunma bakanının eşi olarak gizli görevdedir ancak yaşadığı evlilik dışı bir ilişkiyle beraber tüm dünyası sarsılır ve bu süreçte kendine güçlü düşmanlar edinir. Parçası olduğu Black Doves casusluk örgütündeki patronuysa onu korumak için Sam’i görevlendirir. Gerçekten de kariyerinin çoğunu dönem romantik dram filmlerinde geçirmiş Knighley’yi casus olarak izleme düşüncesi harika da olsa, diziyi izlerken yerine oturmayan bir şey olduğu hissini bir türlü üzerinizden atamıyorsunuz. Sonuç da bu yüzden biraz hayal kırıklığı yaratıyor.
- Secret Level, AmazonVideo Prime (Yeni Dizi)
Bu dizi “Love Death & Robots”a konsept olarak oldukça çok benziyor. Tamamen animasyon türü kısa filmlerden oluşan 15 bölümlük bir sezonu var. Ancak “Love, Death & Robots”un aksine, tamamen bağımsız yaratıcı kurguları anlatmıyor. “Gizli Seviye” olarak da çevirebileceğimiz isminin de işaret ettiği gibi, sevilen oyun evrenlerinde geçiyor dizi. Mesela “Warhammer”, “Dungeons & Dragons” ve “Pacman” gibi epey popüler oyunlarda geçen bölümleri var. Bazı bölümler, oyunlara çok yakından benziyor, bazı bölümlerdeyse oyunları biliyorsanız bile şaşabiliyorsunuz. Kısa bölümleri ve akıcı yapısıyla, bu dizi özellikle oyun seven okurlarımız için çok iyi bir tercih olacak.
- Heartstopper, Netflix (3. Sezon)
Netflix’in sevilen gençlik dizisi, Ekim’de yeni sezonunu yayınladı. Dizide Charlie, lisede okuyan eşcinsel bir ergen olarak arkadaşlık, ilişkiler ve aile üçgeninde yoluna bulmaya çalışıyor. Bu sırada çok sevimli ve popüler biri olan Nick Nelson ile tanışıyor ve kısa sürede arkadaş oluyorlar. Ondan hoşlanmaya başlaması çok uzun sürmese de onun kendisinden hoşlanıp hoşlanmadığını anlayamıyor. İlk sezonunda Charlie’nin yaşadığı bu sorunsallara giren dizi, 3. sezonunda da zihinsel sağlık, cinsellikle tanışma ve cinsiyet kimliği gibi konuları ele alıyor. Gerek, Charlie’nin zihninde olup bitenleri göstermek için kullandıkları ufak animasyon detaylarıyla olsun, gerek hikâyenin akışıyla olsun, bu çok sevimli ve sıcak olmayı başaran bir dizi.
- Agatha All Along, Disney+ (Yeni Dizi)
WandaVision mini dizisini hatırlarsınız. Klasik Amerikan televizyon dizilerine sıkışmış karakterlerimiz Wanda ve Vision, ikiz oğulları ve komşuları tatlı Agatha’yla Amerikan rüyasını yaşamaktadır. Tabii tek sıkıntı hepsinin bir illüzyon olmasıdır. WandaVision’dan sonra Agatha’yı, güçlerini kaybetmiş bir cadı olarak buluruz. Adını bilmediğimiz “Ergen” ve yanlarına kattıkları başka cadılar ile beraber güçlerini geri kazanmak için “Cadılar Yolu”na gitmeleri gerekir. Burada bazı denemelerden geçerler ve bütün cadılar isteklerini gerçekleştirmek için Cadılar Yolu’nda mücadele verirler. Dizinin ana karakteri Agatha, aslında iyi kalpli veya nazik değildir, dizi de onu ana karakter olarak alsa da özüne dokunmaya çalışmıyor. Zaman zaman yumuşak tarafını görsek de, dizi onun “iyi” olmaya ihtiyacı olmadığını gösteriyor. Bu sayede Marvel, WandaVision’dan sonra “süper kahraman bunalımı” yaşayan izleyicisine yeni ve özgün bir dizi daha sunmuş oluyor. Dizinin konusunu da düşününce, dizinin başarısı da özellikle gençler arasında bu kadar popüler olması da bu sebeple çok normal.
- No Good Deed, Netflix (Yeni Dizi)
“Dead to me” dizisinin yaratıcısından, aynı tatta yeni bir dizi olan “No good deed”, bir evin satılma macerasının ortasında geçiyor. Evi almak için bakmaya gelenlerin de, evin sahiplerinin de herkesten sakladıkları sırları var. Bu sırlar tek tek ortaya çıkmayı beklerken, komik ve absürt onlarca olay ardı arkası kesilmeden yaşanıyor. Örümcek ağı gibi örülmüş sırlar, pembe dizi gibi bağlanmış karakterler, hangi odaya girerlerse girsinler bir terslik çıkmak için an kolluyor. Ancak bunu komediyle karışık yaparak izleyiciyi biraz olsun rahatlatmayı da unutmuyorlar.
…
Sadece son üç aya değil, geçtiğimiz seneye bakınca ne kadar çok yüksek bütçeli, popüler işin çıktığına bakıp şaşırmamak elde değil. Öyle gözüküyor ki platformlar, dağıtıcı rolünde zaten lider olsalar da artık önü alınmaz bir şekilde yapım aşamasında da sinema ve dizi sektörünün belirleyici konumuna geçiyor. Yine de bu sayede çok farklı şeyler görme şansımız oluyor. Özellikle, Mr. & Mrs. Smith (AmazonVideo), One Day(Netflix), Shogun (Disney+), Ripley (Netflix), Baby Reindeer(Netflix), Kaos(Netflix) dizileri bu senenin favorileri arasında. Hepsi de epey yenilikçi içerikler.
Ülkemize bakmak gerekirse, muhtemelen BluTv’nin Warner Bros. ile anlaşma yaparak Türkiye’de “Max” olacağını duymuşsunuzdur. 2025 baharında olacak bu değişikliği ve Warner Bros.’un yerel hikayelerine yatırım yapmak istediğini söylediğini de hesaba katarsanız, “İlk ve son” gibi yapımlarla daha sık karşılaşacağız gibi duruyor. Ülkemizin seyircisine bilindik kalıpların dışında, farklı anlatımlar sunulacak olması heyecan verici duruyor.