ROTASYONUN HİKMETİ…

Fenerbahçe bu maçı takım oyunuyla değil bireysel yetenekleri kullanarak aldı. Bülent Korkmaz’ın çok zor gol yiyen ve bu yıl sadece iki kere yenilen takımı Çaykur Rize neredeyse tek bir atak bile yapmadan sadece kapanarak oynadı. Jesus elindeki tüm isimleri kullanarak bu direnci zor da olsa aşmayı başardı.

Jesus bir süredir unuttuğu rotasyonla çıktı Rize maçına, İrfan Can Eğribayat, Osayi, İsmail, Lincoln, Arda, Zajc gibi isimleri ilk 11’e alarak. Kupa maçı olduğu için mi yoksa son alınan kötü sonuçlar nedeniyle mi bu kadar büyük bir rotasyon yapıldı derseniz, muhtemelen ikisi birdendi.

Tabi Arda Güler’in ilk 11’de olması da aynı şekilde değerlendirilebilir. Gerçekten sakatlığı yeni geçtiği için mi bu maç ilk 11’e alındı, yoksa seyirci baskısı mı ya da duyulan ihtiyaç mı, galiba hepsinden biraz.

Rotasyon işe yaramış göründü. İlk beş dakika Rize’nin neredeyse ceza sahasında geçti. İlerde yapılan güçlü baskıya Arda’nın da yeteneği eklenince on ikinci dakikada gol geldi. Sağdan kaçan Arda, rakibe attığı çalımın ardından geriden gelen Zajc’a alkışlanacak bir asist yaptı. Son maçlarda yaşanan orta saha ileri uç kopukluğunun da hücumdaki yaratıcı hamle eksikliğinin de çaresi olabilecek gibi duruyor Arda. Ve ayrıca Arda oyundaysa Fenerbahçe duran topları da etkili kullanabiliyor.

Fenerbahçe sağ kanatta Osayi, Arda ve Valencia ile üst üste ataklar yaparken tribünler her an gelebilecek ikinci golü bekliyordu ama ilk ve tek duran topta gol yemeyi başardı Sarı Lacivertliler. Beraberlik golünden sonra maçın tansiyonu bir süre için düşerken, Rize teknik direktörü Bülent Korkmaz defansif tedbirlerini artırdı. Orta sahada İsmail-Zajc ikilisi son haftaların favorisi Arao-Crespo ikilisinden daha etkili göründü ancak sol kanatta, Lincoln ve Rossi pozisyon üretmekte zorlandı.

İkinci yarının ilk bölümünde de Fenerbahçe, Rize’nin iyice kapanan defansını açmakta zorlandı. Jesus buna çözüm bulmak için Arda ve Lincoln’ü çıkararak Ferdi ve Emre Mor’u oyuna aldı, böylece iki kanadı da yeniden hareketlendirmek istedi.

Bu değişikliklerden sonra Fenerbahçe her iki kanadı da daha rahat kullanmasına rağmen, bir türlü kale önünde etkili olamadılar. Jesus bir hamle daha yaparak Batshuayi ile Arao’yu da oyuna aldı. Böylece King, Batshuayi ve Valencia ile üç hücumcuya döndü.

Bülent Korkmaz bu hamlelere sadece takımını daha da geriye çekerek cevap vermeye kalkınca Fenerbahçe’nin ikinci golüne engel olamadı. Emre Mor’un sağ kanattan yaptığı şahane ortayı Valencia usta bir vuruşla filelere gönderdi. Emre Mor sonradan oyuna girenler içinde en etkili isim oldu.

Sorsanız Bülent Korkmaz, “elimdeki kadroyla bu kadar” der ama elinde daha iyi kadrolar varken de pek farklı bir futbol oynatmadığını biliyoruz. Sadece defans ile buraya kadar. Bu arada Sefa günün numaracısı ödülüne adaydı. Dokunulmadan düşmeyi başaran Sefa’nın, özellikle ikinci yarının başında Rossi sadece sırtına dokunduğu halde kafasını tutup kendini yerlere atması takdire şayandı. Artık hakemlerin bu tür numaralara izin vermemesi gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ümit Sezgin Arşivi