PES

“Ağustos ayı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı dün yapıldı. Merkez Bankası piyasa beklentilerine paralel olarak faiz oranlarında bir değişikliğe gitmedi ve %14 seviyesinde sabit bıraktı. Konu ile ilgili yazacak pek bir şey yok aslında. Gazetenin ekonomi bölümünde yazınca bunu yazmadan geçmek olmazdı” diye yazmıştım bu yazıyı çarşamba akşamüstü yazdığımda.

Piyasa o kadar emindi ki; Merkez Bankası’nın bu toplantıda da pas geçeceğinden kimsede bir faiz indirim beklentisi yoktu. Demem o ki; sorun bende değil.

Her PPK toplantısında olduğu gibi bu toplantı için de İnfo Yatırım’ın Youtube kanalında Sevgili Mine Uzun, Sadi Uzunoğlu Hoca ve Erhan Aslanoğlu Hoca ile yayın yapmak üzere hazırlanırken bir yandan da kahvemi içiyorum. Moderatörümüz İnfo Yatırım Kurumsal İletişim Direktörü Mine Uzun. Başladık yayına. Ben geçen yılın eylül ayında atılan ilk faiz indirimi adımı sonrası işlerin kötüye gittiğini anlatıyorum. Bir nevi top gezdiriyorum. Karar gelsin ki onu yorumlayalım.

Karardan eminiz, “Acaba metinde bir değişiklik olur mu?” diye konuşuyoruz Mine ile aramızda.

Mine dedi ki; “Merkez faizi 100 puan indirdi”.

Kafayı kaldırıp televizyona baktım orada da aynısı yazıyor.

Ağzımdan çıkan ilk ve tek kelime “Pes” oldu.

Gerçekten PES.

Alınan bu kararı ekonomik gerekçelerle açıklayabilmem mümkün değil. Geçen yıl eylül ayında başlanan ve yıl sonuna kadar sürdürülen faiz indirimlerinin nelere yol açtığı da anlaşılamamış. Ama birkaç nokta var ki; onlara değinmeden geçemeyeceğim.

Metinde deniyor ki; “Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmeleri yaygınlaşmaktadır…”

Türkçesi diyor ki; dünyada resesyon riski var, ben de ondan faiz indiriyorum. İyi de geçtiğimiz günlerde faiz %14 iken hep negatif tarafları konuşuyorsunuz, “Türkiye dünyada resesyon riski olmayan tek ülke” diyen bu Merkez Bankası Başkanı değil miydi?

Bir diğer anlayamadığım nokta ise metinde “Son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının parasal aktarımın etkinliğini azalttığı
değerlendirilmektedir” kısmı. Anlaşılan bu makas geçen ayki PPK toplantısında açık değilmiş de iki toplantı arasında açılmış.

Kredi faizleri uzun zamandan beridir %40’ın üzerinde seyrediyor.

Neden mi böyle oldu? Enflasyon patladığı için olabilir mi acaba?

Kendi yaptığı sunumda önümüzdeki aylarda enflasyonun yükseleceğini grafiklerle gösterip 15 gün sonra faiz indiren Merkez Bankası var mıdır, bilemiyorum.

İşin en ilginç tarafı şu: Verilen kararı bilmeden yayımlanan karar metnini okusan sonunda kimse bu metinden faiz indirimi çıkar demez ama çıkıyor.

O kadar risk varsa faizi neden indiriyorsun; risklerde azalma varsa neden 100 baz puanlık bir faiz indirimi ile yetiniyorsun?

Madem faizi indireceksin, indirdiğinde de kur yukarı gidecek bunu da herkes biliyor. O zaman dolar 18 TL olmasın diye niye mücadele ediyorsun?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mert Yılmaz Arşivi