MEHVEŞ ÖGEL’İN “KAÇIŞ” SERGİSİ

Mehveş Ögel, ilk kişisel sergisinde sanatseverlerin karşısına, “Kamayö tekniği” olarak bilinen, tek bir rengin tonları veya gerçeğe aykırı olarak farklı renkler kullanarak ürettiği eserleriyle çıkıyor.

Cumhuriyet dönemi çağdaş Türk resminin önemli isimlerinden Kayıhan Keskinok atölyesinde 2005 yılında başladığı resim çalışmalarını aralıksız sürdürerek ileri düzeye taşıyan sanatçı, kamayö tekniğini dışavurumcu renk, fırça ve spatül darbeleriyle birleştirerek, çağdaş bir arayış içinde. Ögel, kendi ruh dünyasındaki dalgalanmaları, soyutladığı portrelerin yüz hallerine yansıtmaya çalıştığını söylüyor. Sanatçı, izleyicinin portrelerle etkileşimini ise kullandığı renklerle kurmayı hedeflediğini belirtiyor. Eserlerde her ne kadar canlı renkler kullanılarak sıkıntılı hallerden uzak durulmaya çalışılsa da Ögel’in portrelerinde günümüzde hemen her bireyin özellikle pandemi ve yakın zamanda da deprem felaketi sonrası yaşadığı ruhsal gerilimi rahatlıkla görebilirsiniz.



Ögel’e göre günlük yaşamdaki gerilimli anlar portrelere hüzün olarak yansımıştır. Sanatçı bu durumu aslında “Kaçış” olarak tanımlıyor. Bu öyle bir kaçıştır ki, bir portreye göre mekandan, bir başka portreye göre zamandan, bir diğer portreye göre insanın kendisinden uzaklaşma arzusu veya zorunluluğudur. “Kaçış hali gerilimi”nin yansıtıldığı soyut portreler, içinde bulunduğu durumu izleyiciye tuvalden anlatmaya çalışmaktadır sanki.

Mehveş Ögel’in şimdiye kadar anlattıklarımız nedeniyle “Kaçış” adını verdiği sergisi 17 Mart’ta Galeri Soyut’ta sanatseverlerle buluşacak. Ögel’in eserlerini izlemeye gittiğinizde, Yıldız Doyran ve İbrahim Akgüney’in resimlerini de galerinin farklı salonlarında görebilirsiniz.

ARTANKARA’NIN AÇILMASI DOĞRUYDU
Başkent geçen hafta Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı ARTANKARA nedeniyle sanata doydu. Bazı çevrelerden, 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketi nedeniyle bu yıl fuarın iptal edilmemesine “maksatlı eleştiriler” geldiğini duydum. ARTANKARA Yönetim Kurulu Başkanı Bilgin Aygül’ün bu çevrelere yanıtı, “Ruhlarımıza bir tazelik getirmek, iyileştirmek adına, ‘bilim ve sanatla iyileşeceği’ mottosuyla fuarı yapmaya karar verdik” oldu. Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği Başkanı Bedri Baykam da fuarın açılışında yaptığı konuşmada benzer mesajı vererek, “Deprem sonrasında da her şeye karşın ısrarla sanata ve bilime önem vermek, bu fuarı açma kararı almak ‘sanat sürmeli felsefesi’ açısından da doğru ve önemliydi. Atatürk’ün bilime ve sanata ne kadar önem verdiğini biliyoruz. Atatürk de sanatın sürmesini, her şartta sizlerin sanatla iç içe olmanızı isterdi” dedi.

Bence de ARTANKARA’nın daha önce açıklandığı gibi 9-12 Mart tarihleri arasında yapılması doğruydu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Ergan Arşivi