Abdullah Biricik
KRONİKLEŞMİŞ HATALAR
Beşiktaş, Galatasaray derbisine beklenmedik derecede iyi başladı. Sezonun bütününde yapılan hatalara ve eksikliklere nazire yapılırcasına önde basan, oyunu rakip sahaya yığan, pozisyonlara giren takım Beşiktaş’tı. Özellikle ilk yarım saatte savunma arkasına atılan uzun toplar, Galatasaray kalesinde ciddi pozisyon başlangıçları yarattı. Ancak pozisyonları sonuçlandıramayan Beşiktaş skoru değiştiremedi. Maçın bu seyri Galatasaray’ı oyuna ortak etti ve Galatasaray sezonun belki de en iyi transferi olan Rumen yıldız Cicaldau’nun ayağından mükemmel bir gol buldu. Oyunun bu kader anını değiştiren ise sezonun kader oyuncularından Fernando Muslera oldu.
Sezona çok kötü başlayan ve Galatasaray’a ağır hasarlar veren Muslera yine büyük bir hasara neden oldu ve yarım denebilecek bir pozisyonda çok büyük bir hatalı çıkışa imza atarak Beşiktaş’ı derbiye ortak etti. Galatasaray adına ilk yarıda en az Muslera kadar hayal kırıklığı yaratan bir diğer isim ise şüphesiz Mbaye Diagne’ydi. Diagne sezona çok iyi başlamış sonrasında yedek kaldığı için taraftarların büyük bir desteğini almıştı. Oyuna girdiği maçlarda skora katkı sunmuş, Galatasaray’a olumlu ivmeler kazandırmıştı. Fatih Terim elinde bulunan üç forveti de hazır tutmak için Muhammed Mustafa ve Halil Dervişoğlu’na pek çok maçta 11’de şans vermiş, bu durum Mbaye Diagne’yi oldukça demoralize etmişti. Beşiktaş maçında ilk 11’de Diagne ile başlaması kendisine büyük bir mesaj ve şanstı. Ancak Diagne bu şansı değerlendiremedi ve ilk yarıda Galatasaray adına çok büyük bir hayal kırıklığına imza attı.
Beşiktaş’ta son haftalarda üst üste alınan başarısız sonuçlar camiayı iyiden iyiye rahatsız etmiş, şampiyon apoletli takım ve o takımın antrenörü Sergen Yalçın’ın hataları sineye çekilmişti. Belki de eleştiriler Galatasaray derbisi sonrasına saklanmıştı. Sergen Yalçın ve takımı bu durumun farkındaydı ve bu kaostan çıkmanın en önemli yolunun Galatasaray derbisini kazanmak olduğunu biliyorlardı. Sergen Yalçın takımını derbiye bu psikoloji ile hazırlamış, stoperde Necip, sol bekte ise Umut Meraş değişikliklerine imza atmıştı. İlk yarıya en az Muslera ve Diagne kadar damga vuran diğer isimler ise maçın hakemi Fırat Aydınus ve hakem triosuydu! Faullerdeki standartsızlık pek çok pozisyonda futbolun doğal akışına ve seyrine mâni oldu. Yayıncı kuruluş Beinsport’un bazı pozisyon tekrarlarını göstermemesi ise alışılmış bir durum olsa da dikkatlerden kaçmadı. Beşiktaş adına tek hayal kırıklığı ise geçen sezona damga vuran Rashid Ghezzal’dı. Her geçen gün performansı düşen Ghezzal, bu sezon çok beklentilerin çok uzağında.
1-1 biten ilk yarıdan sonra ikinci yarının seyri ve akışı çok merak ediliyordu. Beşiktaş’ta değişiklik beklenmezken, Galatasaray’da ilk yarı performansı büyük bir hayal kırıklığı olan Diagne’nin ikinci yarıda da sahada olması büyük bir şaşkınlık yarattı. İlk yarıda adeta 1 kişi eksik oynayan Galatasaray’ın ikinci yarıya da aynı kadro ile başlaması Beşiktaş’ın baskın ve atak futbolununun devamını sağladı. Beşiktaş’ın futbol isteği artarak devam edince Fatih Terim oyuna müdahale etti ve Babel ile Halil Dervişoğlu’nu birlikte sahaya sürdü. Ancak sahaya sürüldükleri an Beşiktaş’ın ikinci golü bulduğu andı. Üstelik Beşiktaş golü şampiyonlar liginde 2 gol yediği köşe vuruşundan attı. Hem de yediği gollerden ders çıkararak, ön direkten topu aşırtarak. Topu aşırtan isim ise Sergen Yalçın’ın stoperde şans verdiği isim olan Necip Uysal’dı. Belli ki her şey çalışılmış, oyuna iyi hazırlanılmıştı. Hatalardan ders çıkarılıp, rakiplerin kullandığı silahlar kullanılmıştı.
Galatasaray cephesinde ise oyundan alınan isim beklenenin aksine Diagne olmamış, Taylan ve Morutan olmuştu. Maç tam Beşiktaş’ın istediği gibi giderken, Diagne-Mustafa değişikliği ile birlikte Galatasaray penaltı kazandı. Ancak penaltıyı maçta harika bir gol atan ve duran toplara oldukça hakim olan Cicaldau yerine geçen sezon penaltı kaçıran ve henüz ısınmamış olan Mustafa kullandı. Bu tercih de derbi adına bir kader anıydı ve bu kader anında Mustafa topu Ersin’e teslim ederek Galatasaray’ın derbiyi kaybetmesine sebep oldu.
Total olarak değerlendirildiğinde Galatasaray kötü başlamasına rağmen kazanabileceği bir derbiyi, yanlış oyuncu tercihleri, yanlış oyuncu değişiklikleri ve maç içerisindeki yanlış tercihler sebebi ile kaybetti! “Babel’in sonradan oyuna alınması”, “oyuncu değişikliklerinin yanlış ve zamansız yapılması” gibi son 2 sezondur kronikleşmiş hatalar tekrar edilince, birkaç maçlık galibiyet serisinde yakalanan pozitif hava ve şampiyonluk yolundaki 6 puan heba edilmiş oldu. Daha da önemlisi çöküş dönemine hızla girmeye çalışan Beşiktaş, tekrar lige ve hayata döndürüldü.
Galatasaray’da hatalardan ders çıkarılır mı bilinmez ama hataların iki sezon boyunca tekrarlanması, hatada ısrar edilmesi, camiada ciddi bir endişe ve moral bozukluğu yarattığı gibi anti Fatih Terim’cilerin eline de büyük kozlar veriyor…