Eda Yılmayan
KİTAP YOKSA EĞİTİM DE YOK!
Uzaktan eğitim süreciyle birlikte örgütlenen ve haklarını arayan özel okul velilerinin isyanı dinmiyor. Daha önce ödedikleri yemek ve servis ücretlerini geri alamayan velilerden şimdi de kitap parası isteniyor. 3500 TL tutan kitapları almayan öğrenciler online eğitime katılamayacak!
Bahçeşehir Koleji velileri daha önce salgının başladığı döneme ait yapılamayan derslerin, yenmeyen yemeğin ve kullanılmayan servisin ücretini talep etmişti. Aileler okul yönetiminin tepkiler üzerine kendilerine 1083 TL ödeme yaptığını ancak bu ödemenin neye göre hesaplandığının bilgisini alamadıklarını dile getiriyor. Yemek için 6500, genel gider için de 1625 TL ödeyen veliler haklarını istiyor. Daha önce ödedikleri parayı alamayan aileler 3500 TL tutan kitap ücretini de ödemek istemiyor. Okuldan gelen bilgilendirmeye göre kitapları almayan öğrenciler uzaktan eğitime de katılamayacak. Sosyal medya üzerinden Bahçeşehir Koleji Mağdurları adıyla birleşen veliler ödedikleri ücreti alamazken Okulun İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Yücel’in Beşiktaş kulübüne 2 milyon lira bağış yapmasının akıllara ziyan bir durum olduğunu aktarıyor. Bahçeşehir Koleji velileriyle yaşadıkları sorunları konuştuk.
Telafi eğitimi başladı mı?
E.Y: Üç ayın telafisi iki haftada yapılacak. Online eğitimin telafisini online yapıyorsun. Çocuklar 9 saat derse gidiyor. Müzik ve beden eğitimi derslerini de telafi olsun diye ders programına koymuşlar. Çocuğumun gözü kayıyor. Göz doktoruna gittik, ekran süresinin uzun olmasından dolayı gözünün kaydığını söyledi. Okul yönetiminin yemek ve ek giderleri yüzde yüz, eğitimin de yüzde ellisini ödemesi gerekiyor. Büyük nemalanma var ortada. Pandemiden dolayı mağdur oldular desek yine destek olalım ama veliye küfreder gibi geçen ay Beşiktaş’a 2 milyon lira bağış yaptılar. Akıllara ziyan bir durum yaşıyoruz şu anda.
Talepleriniz nedir?
B.K: Pandemi başladığında okullar kapatıldı, hiçbir talebimiz olmadı. Şok halindeydik. Sonradan okullar bitmeye yakın okuldan mesaj aldık. Kayıt yaptırmış olan velilerimize üç ay için mahsuplaşma yapılacak bu da 2021 eğitim yılı için yapılacaktır deniliyordu. Bunun üzerine okul müdürüne şunu yazdım: Bir sonraki dönem kayıt yaptırmayacağız, üç ay sözleşmemde belirtilen genel gider şu kadar tutuyor, iadesini istiyorum veya taksitimden düşebilirsiniz dedim. Okul yönetimi iadenin 1083 TL olarak belirlendiğini söyledi. Gerekçe olarak da öğretmenlerin, görevlilerin çalıştığını, doğalgazın yandığını ve suyun kullanıldığını sadece yemeğin yarısını vereceklerini açıkladılar. Okul müdürümüze bunu kabul etmeyeceğimizi söyleyince bizi kurumsal iletişime yönlendirdiler, aynı konuşmayı onlarla da yaptık. 650 kişi okuldayken kullanılacak elektrik, su ile okul kapalı olduğunda kullanılan oran aynı değil. Devlet de destek oldu. SGK ertelemeleri yapıldı. Daha sonra beni Hüseyin ve Enver Yücel aradı. Önce Hüseyin Bey’le konuştuk onunla bir noktaya varamadık sonra Enver Bey’le konuştuk. Konuşmanın sonunda “Hakkaniyetli bulmuyorsanız hakkaniyetli ödeme yapacak başka bir okula çocuğunuzu alabilirsiniz” dedi. Ben de saygı çerçevesinde tamam deyip konuşmayı bitirelim dedim. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) şikâyette bulundum. CİMER, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yönlendirdi. Okul saçma sapan bir açıklama yaptı, “Borcumuz yok istediği hukuki başvuruyu yapabilir” denildi.
Bu süreçte Milli Eğitim Bakanlığı’nın sizi yalnız bıraktığını düşünüyor musunuz?
A.Z: Evet. Yeni açıklamalar yapılıyor. Bu açıklamaların da resmiyete dökülmesi lazım. Bizler özel okul velileri olarak çok para kazanan insanlar değiliz. Hepimiz beyaz yakalı işçileriz. Özel okul derneklerinin açıklaması da eşitlik ve hakkaniyete uymuyor. Sadece eğitim için yüzde 10, yüzde 30 indirim uygulanması gerekiyor, ancak okulların inisiyatifine bırakılıyor. Bu okullar pandemi döneminde çalışan ve öğretmen kalemini kısa çalışma ödeneği altında devletten aldılar, bir kuruş ceplerinden para çıkmadı. Bu ödenek dışında okul çalışanlarına ve öğretmenlere bir şey verilmedi. Hiçbir gider olmadı, bizden de para aldın. Bu hukuksuz bir şekilde bu sene de devam edecek. Bizim paralarımızı da kârlarına kâr katmak amacıyla kullanıyorlar.
ÜCRETSİZ HİZMET UZAKTAN EĞİTİMLE
450 TL OLDU
Erken ödeme indiriminden faydalanıp Ocak ve Şubat ayında kayıt yaptıran veliler salgın sürecinde ödedikleri yemek ve ek gider ücretlerini alamadıkları için bu yıl kitapları belirlenen tarihte almadıklarını ifade ediyor. Aileler okul yönetimi tarafından kendilerine iletilen mailde kitaplarını almayan öğrencilerin uzaktan eğitime katılamayacaklarını öğrendiklerini belirtiyor. Aileler eğitim ücreti olarak 30 bin TL ödediği halde sadece kitapları almadıkları için çocuklarının canlı derslere katılamayacak olmalarına tepkili. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a ulaşıp 3500 TL olan ve kendilerine dayatılan kitap paketini almak istemiyorlar. Okul tarafından daha önce ücretsiz sunulan online eğitim platformunun da kitap listesi içinde 450 TL olarak fiyatlandırılmasına karşı çıkıyorlar.
ABİSİNİN KİTABINI KULLANMASINA İZİN YOK!
E.Y: Küçük çocuğum abisinden kalan kitapları kullanamıyor. Her sene kitap alıyoruz. Bu yıl velilerin tepki göstereceğini öngörmüş gibi online uygulama paketini de kitap parasının içine koymuşlar. Kitapları tepki olarak almadık. Online paketi kitap listesine ekledikleri için kitap almayanlar online derslere giremeyecek. Bu doğayı korumak adına bile önemli. Üniversiteler bile kitap almayı zorunlu tutmuyor.
B.K: Birkaç gün önce okuldan bir mesaj aldık. Online ders aracı şifreli ve her yıl bu şifre veriliyor. Okul bu sistemin kapatılacağını, sadece kitap siparişi verenlerin şifrelerinin aktive edileceğini söyledi. Çocuklar derslere giremeyecek. İlk kez online ders platformunu kitap listesinin içine ücretli koydular.
“SİZİN GİBİ VELİLERLE UĞRAŞARAK BURAYA GELDİM”
E.Y: Haziran ayında yapılan bir toplantıda Enver Yücel 500 velinin arasında bir anneye “Sen ne mezunusun” diye sordu. Veli asaletinden “Bu tarz bir konuşmaya sizinle girmeyeceğim” dedi. “Ev hanımı evinde otursun, istemeyen alsın çocuğunu” dediler.
B.K: Twitter’dan Hüseyin Yücel bana “Konuşabilir miyiz?” diye bir mesaj gönderdi. Sizinle daha önce konuştuk, farklı olumlu bir şey varsa buyurun söyleyin dedim. Yaptıkları hesaplamanın doğru olmadığını ifade ettim. Çirkinleşmeye başladı “Haftaya İstanbul’da olacağım, sizinle yemek yiyelim ama yemek parasını ben ödemem” yazdı. Ablacım anlamıyorsun galiba gibi ifadeler kullanıyor. Üslubunuza dikkat edin lütfen, yemek teklifini de duymamış olayım deyince iyice çirkinleşti. “Sizin gibi veliyi bırakın okula almayı, okulun içine bile sokmam. Sizin gibi velilerle uğraşarak buraya geldim” dedi. Şu anda bir şey yapmıyorum, bekliyorum. Telafi eğitimi de yapıldı. Alacaklarımızı tam olarak almayı talep ediyoruz. Platform olarak biliyoruz ki okullar açılmayacak bir sürü masraftan tasarruf edecekler, çocuklar okulun imkânlarından yararlanamayacak, hakkımız olanı istiyoruz.
Bir sonraki sene çocuğunuzu özel okuldan almayı düşünür müsünüz?
A.Z: Kesinlikle özel okula göndermeyi düşünmüyorum. Bahçeşehir’e a asla göndermem. Veli ve öğrenci odaklı olmayan bir okul sistemleri var. Veliyi dinlemiyorlar biz onların işine karışmak istemiyoruz, sadece vermeleri gereken hukuki haklarımızı istiyoruz.
B.K: Devlet okuluna almayı, dışarıdan desteklemeyi düşünüyoruz. Pandemiyle bunu anladık.
BAHÇEŞEHİR YÖNETİMİ SORULARIMIZI YANITSIZ BIRAKTI
Velilerin talepleri ve haberde yer alan görüşleriyle ilgili sorularımızı yönelttiğimiz okul yönetimi, genel müdür ve icra kurulu başkanlarının velilerle birebir görüştüklerini, basın yoluyla herhangi bir açıklama yapmak istemediklerini ifade etti ve yönelttiğimiz soruları yanıtsız bıraktı.