Toplum bir yanda derin bir ekonomik kriz ile uğraşırken, diğer yanda COVID 19 hızla birinci dalganın ikinci tepe noktasına doğru ilerliyor. Toplumun gözü bugün itibarıyla 7.70’i de geçen doların, 9 lirayı aşan avronun ve 1700’lü rakamları geçen vaka sayılarının paylaşıldığı COVID 19 Bilgilendirme Sayfası’nın üzerinde. Yürek sıkışıklığı bununla da bitmiyor ki, Anıt Sayaç an itibarıyla 274 rakamını gösteriyor. 2020 yılında öldürülen kadın sayısı. Saymaya devam edecek olursak, sayılara dökülmeye değer daha birçok konu ve sorun var; iş kazaları sayısı, tacize uğrayan çocukların sayısı, sayılar sayılar sayılar. Sorunlar içinde sayılar arasından nefes almaya çalışıyoruz.
Tüm bu sorunlar yumağına gömülmüş bir şekilde yaşıyorken, geçtiğimiz ay tam da bugünlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan topluma bir müjde vereceğini söyledi ve 21 Ağustos günü de bu müjdeyi Dolmabahçe Sarayı’ndan açıkladı. Erdoğan, Karadeniz'deki Tuna-1 kuyusunda 320 milyar metreküp doğal gaz bulunduğunu duyurdu. "Keşfedilen doğal gaz, çok daha zengin enerjinin yalnızca bir parçasıdır" diye konuştu ve Akdeniz'den de müjdeli haberler beklendiğini söyledi. Konunun gerçekten bir müjde niteliği taşıyıp taşımadığı konunun uzmanlarının değerlendirmelerinde yer alıyor.
Türkiye’nin üç büyük ilinde yaşayan seçmenler bu müjdeli haber ve Akdeniz’de yaşanan gerginlik hakkında aradan bir ay geçtikten sonra bugün ne düşünüyor? Bizim yanıtlandıracağımız ve değerlendireceğimiz sorular bunlar.
Sia Insight’ın geçtiğimiz hafta tamamlanan bir araştırmasına göre, yetişkin metropol nüfusunun hemen tamamı Türkiye’nin Karadeniz’de doğal gaz bulduğundan haberdar (yüzde 91). Bu oran, erkek seçmenler ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yandaşları arasında daha da yükseliyor.
Kamuoyunun yaklaşık üçte ikisi bulunan doğal gazın çok önemli bir enerji kaynağı keşfi olduğuna inanırken, üçte biri de bulunan kaynağın önemsiz olduğuna ve sadece gündem saptırmanın amaçlandığına inanıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne inananların yüzde 87’si konuya büyük bir enerji kaynağı keşfi gözüyle bakarken, bu sisteme karşıt olanların yüzde 54’ü Hükümet’in asıl hedefinin gündem saptırmak olduğuna inanıyor. Benzer şekilde, üst sosyo-ekonomik sınıf mensupları da bulunan doğal gazın ülke gündemini saptırmak için kullanıldığını düşünüyor.
Kamuoyunun doğal gaz keşfi ile ilgili bu algısı, bulunan doğal gazın ülkenin enerji sorunlarına bir çözüm getirip getiremeyeceğine de yansıyor. Metropol illeri seçmenlerinin üçte ikisine yakın bir kısmı Karadeniz’de bulunan bu enerji kaynağının ülkenin enerji sorununa çözüm getirmesini bekliyor. Bu düşünceyi paylaşanlar özellikle 45-65 yaş arası seçmenler (yüzde 70 ve üzeri), erkekler (yüzde 72), orta alt ve alt sosyo-ekonomik sınıf mensupları (yüzde 71) ve bir de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne destek verenler (yüzde 85).
Kamuoyu Akdeniz’deki petrol ve doğal gaz arama çalışmalarını ve yaşanan gerginlikleri daha düşük bir ilgiyle takip ediyor. Bu bölgedeki gelişmeleri sürekli ve yakından takip edenler metropol seçmenlerinin yüzde 37’sini oluşturuyor. Konuya duyulan ilgi seçmenlerin yaşının yükselmesine paralel olarak artıyor, özellikle erkeklerde (yüzde 53) ve orta sınıf (yüzde 48) seçmenlerde en yüksek noktaya ulaşıyor. Gençler ve kadınlar Akdeniz’deki gelişmeleri takip etmiyorlar.
Akdeniz ve Ege’de yaşanan gerginlikler yakın dönemde Türkiye’nin komşuları ve aynı organizasyon altında ittifak kurduğu bazı ülkeler ile ilişkilerinin gerilmesine neden oldu. Türkiye’nin uluslararası diplomaside son dönemde sorun yaşadığına inanılan ülkelerin başında Yunanistan geliyor (yüzde 70) ve onu Fransa izliyor (yüzde 31). Bu iki ülkenin takipçileri de ABD (yüzde 27) ve Rusya (yüzde 14).
Peki, tüm yaşanan gelişmelerin sonucunda kamuoyuna göre Hükümet uluslararası ilişkilerde ve izlediği dış politikada ne kadar başarılı? Kamuoyunun yüzde 42’si bu alanlarda Hükümet’e geçer not veriyor. Hükümet’i dış politikada başarılı bulanlar da özellikle erkekler ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden memnun olanlar. Geride kalan seçmenler de bu konuda fikri olmayanlar ve Hükümet’i başarısız bulanlar arasında neredeyse eşit olarak bölünüyor.
Metropollü seçmenler Karadeniz’deki doğal gazdan oldukça umutlu.
