İran’a karşı “Ok”lar devredeydi

İsrail, ne zaman Gazze’den veya Lübnan’ın güneyinden füzelerle hedef alınsa, hava savunma sistemlerini hemen devreye sokarak, bu saldırıları çok büyük zayiat vermeden ve hasar almadan atlatıyor.

İran’ın, Hizbullah lideri Nasrallah’ın öldürülmesine misilleme olarak, sesten hızlı hipersonik balistik füzelerle yaptığı son saldırıda ise Tahran yönetiminin hedefi ağırlıklı İsrail’in askeri üsleriydi. İran füzelerine karşı İsrail de füzeleri ateşleyince, Türkiye’de yazılı ve sözlü medyanın önemli bir kesimi, İsrail’in bu saldırıları “Demir Kubbe” diye bilinen hava savunma sistemi ile önlemeye çalıştığını duyurdu. Bu yanlış bir bilgiydi.

Çünkü “Demir Kubbe” taşınabilir bir hava savunma sistemi. Düzenek, 4 ile 70 kilometre uzaklıktan ateşlenen ve yörüngesi, İsrail'in yaşam merkezinin dışına çıkartılacak olan kısa menzilli roketleri durdurmak ve imha etmek için tasarlanmış. Yani çoğunlukla İsrail'e, Filistin’in Gazze ve Batı Şeria bölgelerinden gelebilecek roket veya diğer hava saldırılarına karşı oluşturulmuş bir sistem.

İran’ın, İsrail’i hedef alan uzun menzilli füzeleri ise çoğunlukla “Uzun menzilli hava savunma sistemi Arrow (Ok) 2 ve Arrow 3”ler tarafından durdurulmaya çalışıldı. Ayrıca İran füzeleri ateşlendiğinde devreye ABD’nin Doğu Akdeniz’de bulunan füze savunma sistemine sahip üç destroyeri ile Irak’taki birliklerinin de devreye girdiğini unutmamak lazım. İran füzelerinin bazılarının Ürdün ve Irak hava sahaları içinde imha edilmesinde ABD’nin önemli rol oynadığını söylemek mümkün.

İran’ın hipersonik füzelerinin ne kadarının önlendiğine dair farklı bilgiler var. İsrail’in karşı propagandasına rağmen, İran füzelerinin geçmişteki saldırılardan daha fazla zarar verdiğini söyleyebiliriz.

İşin hava boyutunu bitirirken Demir Kubbe’nin, Arrow 2, Arrow 3, Demir ışın, Barak 8 ve Davud Sapanı'nın da içinde bulunduğu, İsrail'in geliştirdiği çok katmanlı füze savunma sisteminin sadece bir parçası olduğunu hatırlatmakta fayda var.

GÜNEY LÜBNAN GAZZE’YE BENZEMEZ

Gelelim kara harekatına. İsrail’in hedefi, 2000’de BM’nin uygulamaya koyduğu İsrail ile Lübnan’ı birbirinden ayıran “Mavi Hat” ile Litani Nehri arasındaki bölgeye girip, bir “Tampon bölge” oluşturmak. Ancak İsrail’in işinin Gazze’deki kadar kolay olacağını düşünmüyorum. Bölge 24 yıldan beri Hizbullah’ın güçlü nüfuzu altında. Tüm imkansızlıklara rağmen Hamas’ın Gazze’de tüneller ve sığınaklarla yer altında dev bir karargah kurduğunu unutmayın. Güney Lübnan’da son derece rahat hareket eden, tüneller ve sığınak inşasında her türlü imkana sahip Hizbullah’ın direnci, Hamas’ınkinden çok daha sert ve can alıcı olacaktır. Lider kadrosunu kaybetse de Hizbullah küçük timler halinde İsrail güçlerini vur kaç harekatlarıyla karşılayacak, bir nevi düzenli orduya karşı gerilla savaşını tercih edecektir. İsrail havada çok güçlü olsa da, hedeflenen bölgedeki arazi koşullarını Hizbullah’ın çok daha iyi bildiğini de unutmamak gerekir. Harekatın ilk gününde İsrail özel kuvvetlerinin 8 kayıp verdiğini hatırlatmak isterim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Ergan Arşivi