Milli Eğitim Bakanlığının 2023-24 İstatistikleri nihayet yayımlandı. Geçen yıldan 20 gün gecikmeli olarak yayımlanan istatistikler, her yıl olduğu gibi bu yıl da ilginç veriler içermekte. İstatistikler, okul yaşına gelmiş çocukların okullaşma oranlarını, öğretmen ve derslik sayılarını, özel ve resmi okul oranlarını, bunların bölgeler ve illere göre dağılımlarını, yurt, pansiyon sayıları gibi pek çok başlığı içermekte.

İstatistiklerde en çok dikkati çeken veriler, diğer okullara göre daha çok destek ve teşvik gören imam hatip okullarında görülmekte. Veriler, Milli Eğitim Bakanının “toplumsal talep oldukça bu okulları açmaya devam edeceğiz” söylemini doğrulamamakta. Veriler, bu okulları açma hususunda toplumsal talep yerine başka aidiyetlerle hareket edildiğini göstermekte. Talep ve ihtiyaç duyulan alanlarda okul açılması çok doğru ve yerinde bir adımdır. Doğru ve etik olmayan ve anlamakta zorlandığımız ya da aklımızla alay edildiğini düşündüğümüz husus, talep ve ihtiyaç varmış gibi gösterilerek sırf siyasi ve ideolojik amaçlı yatırım olsun diye okul açmaktır. Nitekim siyasal iktidar da yıllardır bunu yapmakta. Şişirilmiş ilahiyat ve diğer fakültelerin kontenjanlarında bu yıl azalmaya gidilmesi bu duruma en somut örnektir. Diğer sayısal analizleri başka yazılara bırakarak bu yazımda imam hatip okullarına sayısal verilerindeki değişimlere odaklanacağım.

İMAM HATİPLERDE ÖĞRENCİ SAYISI AZALMAKTA

5 yıl önceki (2019-20) istatistikleri 2023-24 Yılı İstatistikleri ile karşılaştırıldığında hem imam hatip ortaokullarında hem de liselerinde örgün öğretimde okuyan öğrenci sayılarında önemli oranda bir azalma olduğu verilerin analizinden anlaşılmakta. Okullardaki kan kaybı her iki cinsten öğrencilerde de görülmekte.

5 yıl önceki istatistiklerde imam hatip ortaokullarında 777 bin 439 öğrenci olduğu verisi yer alırken bu sayının 2023-24’te yani 5 yıl sonra 691 bin 422’ye gerilediği bilgisi yer almakta. Aradaki farkı 86 bin 17 (yüzde 11,06) olduğu anlaşılmakta. Kan kaybı sadece imam hatip ortaokullarında değil aynı zamanda Anadolu İmam Hatip Liselerinde de sürmekte. 20219-20’de söz konusu liselerde örgün öğretimde 495 bin 659 öğrenci okurken bu sayı 2023-24’te 49 bin 469 azalarak 446 bin 190’ye (yüzde 9,98) gerilemiş durumda.

Öğrenci sayısı azalmasına rağmen her iki okul türünde derslik yapımına ve öğretmen atamasına devam edilmektedir. Her iki okul türünde 2019-20 yılında 61 bin 862 derslik bulunmakta, bir dersliğe imam hatip ortaokullarında 39,65 öğrenci liselerde ise 13.84 öğrenci düşmekteydi. 2023-24’te toplam derslik sayısı 62 bin 932’ye çıkarken öğrenci azalmasının da etkisiyle bir dersliğe ortaokullarda 26.74 öğrenci liselerde ise 11.95 öğrenci düşmektedir.

Değerlendirme ve sonuç, gerçek anlamda toplumsal talepleri ve ihtiyaçları geri plana iten, kendi öncelik ve taleplerini toplumun talebi gibi gündem yapmayı alışkanlık haline getirmiş zihniyetin mutlaka kendini yeniden değerlendirerek saplantı ve takıntılarından kurtulması gerekmektedir. Okullar ayrımcılığından sıyrılmanın, okullar arasında hiçbir biçimde ayrım yapmamanın zamanı çoktan geldi ve geçmektedir. Kamunun bütün okulları bu ülkenin ve bu toplumun okulu, bırakın ve hiç zorlamayın su aksın ve yatağını bulsun. Eğitim ve bilim bütün yurttaşlara devlet tarafından eşit ölçülerde sunulması gereken temel hizmet alanlarıdır. Okullar arasında yaratacağınız her türlü ayrıcalık, topluma zarar verir ve toplumda onarılması güç hasarlar açar. O nedenle müfredat ve okul dayatmasıyla çocukları, akademi adı altında öğretmenleri zapturapt altına almaktan vaz geçin. Bu anlayışı değiştirmezseniz çok önem ve değer verdiğiniz okullar daha çok kan kaybetmeye devam edecektir. Tarihte pek çok örnekte olduğu gibi her türlü etik ve rasyonalite dışı olanlar kaybedecek, rasyonalite ve etik olan kazanacaktır. Size önerimiz rasyonel ve etik olanı tercih etmenizdir.