Alaaddin Dinçer

Yeni bir yıl geldi, eski yıl sona erdi ancak eğitimin sorunları sona ermedi. Yıllardır çözülmeyen yapısal sorunlar bu yılda çözülmeden yeni yıla taşınmış oldu. Bu sorunların çözülmesinden birinci derecede sorumlu olan MEB, yapısal sorunların çözümünü açıklamak yerine bir yıl boyunca yaptığı yüzeysel düzenlemeleri açıklamakla yetinmekte. MEB’in internet sitesinde yer alan 2024 yılına ilişkin değerlendirmede “eğitimde 2024’te pek çok önemli düzenleme hayata geçirildi” açıklaması yapılmakta. Açıklamada, ”Millî Eğitim Bakanlığınca hayata geçirilen Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, Öğretmenlik Mesleği Kanunu, Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi, TIMSS 2023'te ülkenin sıralamasını yükseltmesi ve okul-aile iş birliğine yönelik projeler, 2024'te eğitim gündemine damga vuran konular arasında yer aldı. MEB, çağdaş dünyanın referansları kadar kendi geçmişi, kültürü, değerleri ve tarihini de eğitim sisteminin bir parçası olduğu anlayışıyla geride bırakılmaya hazırlanılan son bir yılda önemli projeleri hayata geçirdi.” denilmekte ve aşağıda yer alan düzenlemeler sıralanmakta.

“*Bakanlığın 2025 yılına girerken geleceğe yönelik çalışmaların başında "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" geldi.

*Öğretmenlik Mesleği Kanunu

*1. sınıf şube ve sınıf öğretmenleri ile 5. sınıf şubeleri otomatik yapıldı

*"Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi" yayımlandı

*Türkiye'de ilk kez spor ortaokulları ile müzik ilkokulu açıldı

*Türkiye, TIMSS 2023'te sıralamasını yükseltti

*Okul-aile iş birliğine yönelik yeni projeler

*"Yaşam Becerileri" projesi

*Eğitim öğretim yılı "Çanakkale'den Gazze'ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi" dersiyle başladı

*20 bin sözleşmeli öğretmen ataması yapıldı

*Okul forması uygulamasına geçildi

*Çevreci okullara "yeşil bayrak" dönemi

*Ortaokul öğrencilerine yeni tasarımlı karneler dağıtıldı

*Okullarda ilk kez "dönem sonu faaliyet haftası" uygulandı

*Ücretsiz "yaz okulları" açıldı” Not, geniş yer kaplamsın diye buraya alıntılamadığım yukarıda sıralanan başlıkların alt detayı için MEB İnternet Sitesine bakılabilir.

Sayın Bakan, Yapısal Sorunlar Hangi Yıl Çözülecek?

Yukarıda sıralanan 2024 yılına ilişkin düzenlemelerin eleştirisi ve gerçekliği tartışmasından çok buradan ben de Sayın Bakana soruyorum. Sayın Bakan, aşağıda sıralanan yapısal sorunlara;

-ikili eğitim ve kalabalık sınıflarda eğitimi sonlandırmaya,

-okulöncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretimde yüzde yüz okullaşmaya,

-okullar arasındaki eşitsizlikleri gidermeye,

-okul terkleribi, devamsızlık ve akran zorbalığını bitirmeye,

-okullarda yaşanmakta olan anti demokratik uygulamaları durdurmaya,

-KPSS2ye göre ataması yapılmayan 500 bin öğretmenin atanmasına,

-öğretmen yetiştiren programların azaltılmasına ve niteliğini yükseltmeye,

-eğitim hizmeti verenlerin yoksulluk sınırı altında kalan aylıklarını artırmaya,

-mesleki eğitimin lise sonrası döneme bırakılmasına yönelik düzenlemeye,

-MESEM’ lerde sürüp gitmekte olan çocuk işçi sömürüsünü ortadan kaldırmaya,

-eğitim öğretim hizmeti yürütülen kurumların deprem güvenliğine kavuşturulmasına yönelik yenilenmeye,

-çok katlı dikey okul modelinden yatay okul modeline geçilmeye,

-okullarda çocuk başına düşen oyun ve yeşil alan ölçülerinin büyütülmesine,

-çocukların ekonomik, sosyal ve kültürel yoksunluğunun yaratığı sorunlardan kaynaklanan öğrenme yoksulluğuna,

-anadili Türkçe olmayan çocukların başta okuma yazma öğrenme güçlüğü olmak üzere bütün eğitim öğretim yaşamları süreci boyunca karşılaştığı sorunlara,

-merkezi sınavlara bağımlı sistemin yarattığı adaletsizlikler, “nitelikli” liselere ve yükseköğretime yerleşmeyen milyonların beklentilerine,

-özel okul emekçilerinin yaşadığı pek çok sorunlara, hangi yıl veya yıllarda çözüm bulup son vermeyi planlıyorsunuz?

Sonuç olarak, yukarıda yer alan sorunlar listesini uzatmak mümkün.22 yıldır iktidar olan bir siyasi partinin bugüne kadar bu sorunları çoktan çözmesi gerekirdi. Çözülmesi bir yana sorunlara yenileri eklenmekte. Kapitalizmin her türlü yaptırımlarına rağmen Küba çocuklara okullarda günde bir öğün yemek verebilmeyi başarırken, dünyanın 20.büyük ekonomisi olduğunu iddia eden siyasal iktidar çocuklara bir tas çorba bile verememekte. Çocuklar kobay, eğitim yapboz tahtası olarak görülmeye devam edilmekte. MEB ise maalesef çocukların gelişimlerini ve akademik başarılarını yükseltmek yerine yüzeysel ve gündelik işlerle uğraşmayı sürdürmekte. Yaz okulu açmayı, önlüklere yeni düzen getirmeyi, velileri eğitmeyi, gelişmiş ülkeler meslek eğitimini lise sonrası döneme ötelemeyi tartışırken, meslek eğitimini 10 yaşa indirmeyi, üstelikte 10-18 yaş grubu çocukları aynı okul binasında okutmayı “son bir yılda yapılmış önemli proje” olarak kamuoyuna sunmakta. Ne yazık ki, 2024’te bundan önceki yıllar gibi çocuklarımızın eğitimi için kayıp bir yıl olarak kayıtlara geçti. Dileğimiz 2025’in sorunların çözüm yılı olması. Umarız böyle olur!