Barışcan İğrek
İkinci Euroleague şampiyonluğunu bekliyoruz
Son yıllarda gitgide artan performans ivmesiyle yoluna doludizgin devam eden Anadolu Efes, THY Euroleague’in play-off serisinde Olimpia Milano ile karşı karşıya geldi.
Güçlü rakibi karşısında son derece etkili bir görüntü ortaya koyan Anadolu Efes, seriyi 3-1’lik sonuçla kazanarak Milano’yu saf dışı bıraktı ve 19-21 Mayıs tarihlerinde Belgrad’ta düzenlenecek olan Final Four’a katılmaya hak kazandı.
Üst üste üçüncü kez Final Four’da boy gösterecek olan Anadolu Efes açısından birçok farklı duygunun bir arada yaşandığı bir sezon geçirdiğimizi söyleyebilirim.
Normal sezonun ilk bölümünde, üst düzey kadro kalitesi olmasına rağmen kendilerinden beklenen etkili oyunu parkeye yansıtamadı Anadolu Efes.
Oyuncuların fiziki durumları hiç iyi görünmüyor, sezon öncesi hazırlık dönemini iyi geçirmedikleri anlaşılıyordu. Vücut dilleri de yeni bir serüvene hazır olmadıkları izlenimini net bir şekilde veriyordu.
Takımın iki yıldız oyuncusu Vasilije Micic ile Shane Larkin de yeni sezona etkili bir şekilde girmedi. Özellikle Larkin, geçtiğimiz sezon elde edilen Euroleague şampiyonluğunun rehavetini hala üzerinden atamamış bir görüntüdeydi. Neticede, kadro kalitesi Anadolu Efes’ten kat kat düşük takımlara karşı dahi beklenmeyen mağlubiyetler alındı.
Böylesine kötü bir sezon başlangıcının ardından taraflı tarafsız tüm basketbolseverlerin kafasında tek bir soru oluştu. Geçtiğimiz sezonun THY Euroleague şampiyonu olan Anadolu Efes, bu sezon ilk 8’in dışında kalıp Play-Off’lara bile katılamayacak mıydı? Böyle bir senaryonun gerçekleşmesi bütün basketbolseverler için kötü bir sürpriz olurdu.
Ancak takımın başında, bu tür kriz ortamlarını çok iyi yöneten Ergin Hoca gibi bir lider vardı. Bana göre, kriz yönetimi konusunda Avrupa’nın en iyi koçlarından biri.
Ergin hoca, kendisine olan güveni yine boş çıkarmadı ve belli başlı dokunuşlar ile takımını ayağa kaldırmayı başardı. İddia ediyorum; Ergin Ataman yerine daha alt kariyere sahip bir koç takımın başında olsaydı, bu kadar kötü bir başlangıçtan sonra toparlanmak çok kolay olmazdı.
Geçtiğimiz sezonki oyun ritmine yaklaşılmasıyla birlikte takımdaki bazı oyuncuların performansında da yükseliş evresine geçildi. Bu isimlerden biri de pivot Tibor Pleiss.
Galatasaray formasını terlettiği yıllardan bu yana takip ettiğim bir oyuncu Pleiss. Orta mesafe şutları ve yay gerisinden attığı isabetli üçlükleriyle bilinen bir isim. Bu özelliğiyle takımına çok büyük katkı sağlıyor. Olumsuz özelliği ise, pivot oyuncusu olmasına rağmen pota altını gerektiği şekilde kullanamıyor oluşu. Milano serisi boyunca pota altını da etkili kullandı ama bu performansını sezonun geneline yayması gerekiyor.
Micic ve Larkin’in de zevkle izlediğimiz performanslarına geri dönmeleriyle birlikte Anadolu Efes’in alıştığımız, göze hoş gelen oyun yapısı yeniden parkeye yansımaya başladı.
Üzerindeki ölü toprağını atan Anadolu Efes, normal sezonun son bölümünde birbirinden değerli galibiyetler aldı. Bayern Münich, Real Madrid, CSKA Moskova, Fenerbahçe Beko gibi güçlü rakipleri mağlup eden Ergin Ataman ve öğrencileri, elde ettikleri bu ekstra galibiyetler ile normal sezonu 6.sırada bitirerek Play-Off oynama hakkını kazandı.
Olimpia Milano ile oynanan Play-Off serisinde, rakibine çok büyük üstünlük kuran bir Anadolu Efes takımı vardı sahada. Savunma ve hücumda çok iyilerdi. Hücumda top paylaşımını gayet iyi yapan, pota altını verimli kullanan, savunmada ise full konsantre oynayan bir görüntüdeydiler.
Oyun kurucu Vasilije Micic, lider bir guard gibi oynadı. Takımını son derece iyi yönetti.
Takımın en önemli silahlarından biri olan Shane Larkin’i, sezon başından bu yana ilk kez bu kadar işine odaklanmış gördüm. Fevkalade oynadı. Takım savunmasına enerjisi ile katkı sağladı. Hücuma ise, otomatiğe bağladığı üçlük isabetleri ve penetreleriyle çeşitlilik kazandırdı.
Son derece etkili bir performans ile Olimpia Milano’yu devre dışı bırakan Anadolu Efes, bir kez daha Türk basketbolunu Final Four’da temsil etme gururunu yaşadı. Deneyimli koçumuz Ergin Ataman da kariyerinde 5.kez Final Four heyecanı yaşayacak.
Temsilcimize başarılar diliyorum. Türk basketboluna bir gurur daha yaşatmak için Belgrad’ın yolunu tutacaklar. Geçtiğimiz sezon olduğu gibi, bu sezon da Euroleague şampiyonluğunu ülkemize getireceklerine olan inancım tam. Haydi Anadolu Efes!