Galatasaray 26 Mart 2022’de tarihi bir Mali Genel Kurul gerçekleştirdi.
Altı ay önce seçtiği yönetimi İdari yönden ibra etmedi ve erken seçim kararı çıkardı.
Genel Kurula Burak Elmas’ın seçim vaatleri, tutamadığı sözler, Işıtan Gün ve Domenec Torrent tercihi damga vurdu.
Burak Elmas’a yakın olan ve destek veren pek çok isim kürsüye çıkıp yaşadığı pişmanlığı dile getirirken, yaşanan hayal kırıklıkları da pek çok üye tarafından dile getirildi.
Galatasaray’ın ligdeki konumu belirgin bir ibrasızlık faktörü olarak ön plana çıkarken, TFF’ye karşı mücadele edilemediği, Galatasaray’ın haklarının korunamadığı, verilen ekonomik ve idari vaatlerin gerçekleşmediği, uzun vadeli projelerle yola çıkılan Fatih Terim ile kısa sürede yolların ayrıldığı, Fatih Terim’in yerine hiçbir başarısı olmayan bir yardımcı antrenörün getirildiği iddiaları da yine Genel Kurula damga vuran gerçeklerdi.
Yönetimi ibra edeceğini açıklayan pek çok ismin söz alarak Domenec Torrent’i öven sunumlar yapması da ibrasızlığa zemin hazırlayan gelişmelerdi.
Çünkü oynanan daha doğrusu oynanamayan futbol, futbolcuların gittikçe düşen performansları, alınan başarısız sonuçlar, ligde küme düşme hattında mücadele edilmesi gibi pek çok faktör, üyelerin alıştığı ve kabullenebilecekleri bir durum değildi.
Nitekim kabul edilmedi ve Galatasaray’da Burak Elmas dönemine son verecek olan bir sonuç ortaya çıktı. Mali Genel Kurulda çıkan ibrasızlığın Galatasaray için önemli tarihi iki kazanımı vardı;
▪️Genel Kurul Üyeleri, büyük vaatlerle gelip Galatasaray’ı her geçen gün kötüye götüren ve vasata alıştırmaya çalışan yönetim anlayışına “dur” dedi.
▪️Önümüzdeki yıllarda olası hayal satma ihtimali olan Başkan adaylarına göz dağı vererek, kırmızı bir çizgi çizdi.
Mali Genel Kuruldan sonra Burak Elmas tüzük gereği katılamayacağı seçimi alabileceği en erken tarihe alarak belki de olası başkan adaylarını hazırlıksız yakalamak istedi ama seçimin erken yapılacak olması Galatasaray’a önümüzdeki sezona hazırlanması açısından çok büyük kazançlar da sağlayabilir.
Tarihi Mali Genel Kurulun ve milli aranın ardından çıktı Galatasaray Fatih Karagümrük’ün karşısına.
Pek çok tabela yazarı 2-0’lık galibiyet sonrasında zafer manşetleri atabilir ama yönetimin ömrünün kısalmasının en önemli etkenlerinden olan ama yönetimin çok büyük ümitler beslediği Domenec Torrent, yine korkak ve negatif futbol anlayışının tezahürü olabilecek bir 11 tercihi ile çıktı karşılaşmaya.
Negatif futbol anlayışının temel metaları olan savunma oyuncularının neredeyse tamamını sürdü sahaya.
Elindeki 11 alternatifin sadece 3’ü (Kerem, Babel, Gomis) hücum oyuncusuydu. Kalan 8 oyuncu tercihini üretken olmayan oyunculardan kuran Domenec Torrent, Galatasaray’ın antrenörü olamayacağını bir kez daha yüksek sesle haykırdı.
Maçın ilk dakikalarında kazanılan penaltı ve akabinde gelen 2. gol, Karagümrük’ün kaçırdığı goller ve Muslera’nın penaltı kurtarması çok zor geçecek belki de kabusa dönüşecek maçın kazanılmasını sağlasa da oynanan negatif ve yetersiz futbol, futbolcuların günden güne düşen performansları, pozisyon kısırlığı yine ön plana çıkan detaylardı.
Galatasaray’ın 2-0 kazandığı karşılaşmada kaleyi bulan isabetli şut sayısı 4 iken Karagümrük’te bu sayı 7 idi.
Kazanılan 3 puan çok önemli olsa da bu vasatlık Galatasaray’lıların kabul edebileceği bir şey değil.
Ve kazanılmasına rağmen bu maç bir kez daha gösterdi ki Galatasaray’da ibra edilmeyen sadece Burak Elmas değil onunla beraber yere göğe sığdırılamayan Domenec Torrent’ti!
