Abdullah Biricik
BU TFF İLE NEREYE KADAR?
Galatasaray, Malatyaspor deplasmanında uyguladığı rotasyon hatası ile kaybettiği 2 puandan sonra kendi evinde Altay karşısına çıktı. Bu kez ideale yakın bir 11 vardı sahada. Geri dörtlüde Yedlin, Nelsson, Marcao ve Van Aanholt forma giyerken orta sahada rahatsızlığı nedeniyle kadrodan çıkarılan Cicaldau’nun yokluğunda Feghouli, Berkan Taylan ve Kerem görev aldı ileri uçta ise Halil Dervişoğlu ve Muhammed Mustafa vardı. İdeal ilk 11’in yanı sıra kulübede Morutan, Barış Alper Yılmaz ve Diagne gibi önemli isimlerle oynadı. Rakip Altay’da ise sakatlıkları devam eden İsveçli stoper Eric Bjönkander, Eren Erdoğan ve kart cezalısı Khaly Tiam forma giyemeyen önemli oyunculardı.
Konuk yıllar sonra Süper Lige çıkan Altay’dı ama asıl konuk Galatasaray’ın ve Türk futbolunun yaşayan efsanesi 72 yaşındaki Mustafa Denizli’ydi. Bu maç özelinde Üzerine kitaplar yazılacak olan Mustafa Denizli ile ilgili birkaç önemli bilgi paylaşalım. Profesyonel futbolculuk kariyerinde sadece Altay (16 yıl) ve Galatasaray (1 yıl) formalarını giyen Mustafa Denizli, formasını giydiği ve (5 yılı Galatasaray olmak üzere) teknik direktörlüklerini yaptığı iki kulübün mücadelesinde NEF Arenaya konuk olarak geldi. Bir Türk takımını Şampiyon Kulüpler Kupasında yarı finale çıkaran ilk ve tek antrenör olan, Fenerbahçe’yi şampiyon yapan ilk yerli teknik direktör, Beşiktaş’a Türkiye Kupası’nı ve şampiyonluğu kazandıran ilk teknik direktör olan, A Milli Takımımızı uluslararası bir turnuvada çeyrek finale çıkaran ilk teknik direktör olan hatta Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’yi şampiyon yapan tek teknik direktör olan Mustafa Denizli, beyefendi tavrı ve saygın kişiliği ile Türk futbolunda hep örnek alınan bir şahsiyet oldu. Bu maç her ne kadar ligde istediği sonuçları alamayan ve istikrar yakalayamayan Galatasaray ve sezona çok iyi başlayıp devamını getiremeyen Altay için sıradan bir maç olarak gözükse de Mustafa Denizli faktörü sebebi ile çok büyük önem arz eden ve tarihi kayıtlara geçen önemli bir müsabaka oldu.
Altay çok önemli eksikliklerine rağmen deplasmanda karşılaşmaya oldukça iyi ve etkili başladı. Oyunu geride kabul etmek yerine, önde basan ve hücum düşünen bir Altay vardı Galatasaray karşısında. Rodrigues, Pinares, Kappel ve Bamba ile önemli hücum varyasyonlarına imza atan Altay, geliştirdiği önemli atakların meyvesini aldı ve Pinares’in ayağından bulduğu gol ile deplasmanda öne geçen taraf oldu. Golden sonra da hızını düşürmeyen Altay, önemli ataklardan faydalanamadı ve rakip ataklarından birinde kalesinde golü gördü.
İkinci yarıya da oldukça istekli başlayan Altay, Galatasaray’ın rotasyonlardan sonra yakalandığı formsuzluktan da faydalanarak direncini yükseltti. Galatasaray, Altay’ın tüm direncine rağmen Diagne ile ikinci golü buldu ancak son haftalarda uğradığı VAR müdahalesine bir yenisi daha eklendi ve maçın VAR hakemi Bahattin Şimşek ceza sahasında kısa mesafede gerçekleşen bir kol müdahalesinde maçın hakemi Cüneyt Çakır’ı VAR’a çağırarak penaltı çalınmasına vesile oldu. İlk yarıda benzer pozisyonda Altaylı oyuncunun eline olan temasta ise Cüneyt Çakır’ı VAR’a çağırmaya gerek duymadı. Penaltı sonrasında skor eşitlenince maçın hakemleri skora etki etmiş oldu. En son Fenerbahçe derbisinde 3 itme pozisyonu gerçekleşmiş, sadece Galatasaray aleyhine olan pozisyonda maçın hakemi VAR’a çağırılmıştı.
TFF’nin Galatasaray’a karşı gerek hakem yönetimleri gerekse TFF kurulları aracılığıyla verdiği cezalar camiada sabırları taşırmış, Galatasaray Kulübü Başkanı Burak Elmas olağanüstü bir basın toplantısı düzenleyerek, “Baskılar nereden, kimden gelirse gelsin boyun eğmeyiz. Türk futbolu bugün dibe vurmuş durumda. Herkesin eşit şartlarda yarıştığı, cezaları ve ödülleri eşit şartlarda aldığı bir federasyon istiyoruz. Mevcut federasyon tüm bu olan bitenlere rağmen kendi bildiğini yapmaya, içerdeki ekipler kendi keyiflerine göre yönetmeye devam ediyorlar. İçerde ne olup bittiğini zaten daha önce açıklamıştık. TFF’de bir değişime gidilmesi gerekiyor. Kulüpler de bunda mutabık. Bizi yönetenler bize rağmen bizi yönetiyor. Hakem atamalarını yapan kişiler, disiplin sevklerini yapan kişilerin isimlerini ben vermesem bile biliyorsunuz. İsimler değişiyor ama sistem değişmiyor. Futbolcularımız hakem kararlarından etkileniyor elbette. Emeklerinin karşılığını alıp alamayacaklarını bilmiyorlar.” şeklinde açıklamalar yapmıştı.
Türk futboluna daha fazla zarar verilmeden, taraftarlar futboldan daha çok uzaklaşmadan, TFF tüm kurulları ile değişmeli, Türk futbolunu liyakatli isimler yönetmelidir.