Boşver Mesut’u Arda var…

Gece gençlerindi. 16 yaşındaki Arda, 19 yaşındaki Çağtay, 23 yaşındaki Altay Fenerbahçe’nin yüzünü güldürdü. İsmail Kartal’ın önünde büyük bir fırsat var; bu yıl kupa alma, şampiyonluk kazanma şansı yok ama Fenerbahçe’nin geleceğine büyük isimler kazandırma şansı var. İşte Arda, işte Çağtay… Melih Bostan, Burak Kapacak ve diğerleri sırada. Bir üst kuşak Altay, Ferdi, Szalai, Crespo, Osayi zaten “varız” dediler. İsmail Hoca bu isimleri devreye sokarak Fenerbahçe’nin her sene takımı sil baştan yapma hatasına da dur diyebilir.

Aslında İsmail Hoca’yı biraz da hafta içinde oynanacak Avrupa kupası maçı ve eksikler gençleri oynatmaya mecbur etmişti.

Özellikle savunma dörtlüsü tamamen yedek isimlerden oluşmuştu. Sağ bekte Ozan Tufan yer alırken, stoper mevkileri Serdar ve Tisserand’a kalmıştı. Sol bek ise Fenerbahçe’de ilk kez 11’de yer alan 19 yaşındaki bir isme Çağtay’a emanetti. İlk 11’de ilk kez yer alan bir isim de henüz 16 yaşındaki Arda oldu. Santrafor arkasında 10 numara pozisyonunda sahaya çıktı Arda. Hem de tribünlerin alkışlarıyla.

Kartal ayrıca Sosa, Mert Hakan, Pelkas, Valencia gibi oyuncuları da hafta içinde oynanacak Avrupa Kupası maçı için dinlendirme kararı almıştı. Sanki ilk maçta sanki çok işe yaramışlardı da ikinci maçta turu kurtaracaklardı. Acaba azıcık “siz olmasanız da olur” mesajı vermek istemiş midir Kartal, merak etmedim değil.

İlk yarı orta saha mücadelesi şeklinde geçti. Hatay’ın orta sahada Traore ve ilerde Diouf’un eksikliğini fena halde hissettiği görülüyordu.

Her iki takım da oyun hakimiyetini ele geçiremedi ama Fenerbahçe daha istekli görünüyordu. 16 Yaşındaki Arda ilk yarının en etkili ismiydi. Topa hakimiyeti, soğukkanlılığı ve kendine güveni dikkat çekiyor ama daha önemlisi futbolu aklıyla oynayacağını gösteriyor. Küçük cüssesine rağmen mücadele gücü sadece tribünleri değil Hataylı oyuncuları da şaşırttı. Yüzde 90 pas isabetiyle oynayan Arda’yı durdurmak için çoğu zaman faul yapmaktan başka çare bulamadı Hataylılar.

Doğru zamanda doğru şans verilirse, yaratıcı hocaların elinde bir Sergen Yalçın hatta bir Alex olma ihtimali var dersem, abartmış mı olurum diye tereddüt ederim… Ancak o sol ayak bana büyük umut veriyor.

Çağtay da Novak’tan bir eksiği olmadığını ortaya koydu. “Fenerbahçe’nin sol beki yok” diyerek orada Ferdi’yi harcayanlara “ben buradayım” dedi Çağtay.

Madem bu yıl Fenerbahçe ligde kupada bir şey kazanamıyor bari genç oyuncuları kazansın. Mesela Mesut Özil’in nazı gazı tuzu bitip dönünce Arda kenara gönderilmesin. Bu yıl iki üç maç daha oynarsa herkesin mutlu olacağı Mesut Özil mi Fenerbahçe’nin geleceğinde yer alacak yoksa Arda mı?

Bu çocukları kazanmak için şans tanınmalı, hata yapmalarına fırsat verilmeli. Mesela İsmail Kartal, Slavia Prag maçına Arda ile başlamalı.

Premier Ligden hiçbir şey öğrenmeden dönen Ozan ikinci yarının başında yerini Berisha’ya bıraktı. Ancak ikinci yarıya iyi başlayan Hatay, Fenerbahçe’nin üçüncü bölgede top kayıplarında yaptığı hızlı çıkışlarda tehlikeler yarattı. Diouf’un olmayışı bu pozisyonlardan gol çıkmasını engellerken Kaleci Altay’ın da hakkını yememek lazım. Altay yavaş yavaş formunu bulduğunun mesajını verdi.

Hatay’ın baskısını çözen yine Arda oldu. Arda’nın sağ açıkta baskıyla kazandığı topla yaptığı ortada kazanılan penaltıyı tribünler Arda’nın kullanmasını çok istedi ama İsmail Hoca riske girmedi Serdar Dursun atışı kullanıp gole çevirdi.

Dün akşamın çok çalışanı Serdar Dursun üst üste iki gol kaçırdıktan sonra kaleci Münir’e yaptığı ısrarlı baskıyla ikinci penaltıyı kazandı. Hoplaya zıplaya kullandığı penaltı ile ikinci gole kavuştu.

Fenerbahçe böylece çok uzun bir aradan sonra üst üste ikinci galibiyetini kazandı.

Eksik oyuncular bu sene Fenerbahçe’yi sadece yeşil sahalarda değil parkede de zorluyor. Bu seneyi savunma ile kurtaran Fenerbahçe Beko, hücumda da Guduric’in süper performansıyla tüm eksiklerine rağmen ayakta kalmayı başardı. Ancak dün Anadolu Efes karşısında eksikler o kadar fazlaydı ki, Fenerbahçeli oyuncular son düdüğe kadar mücadele etseler de ne o sihirli savunma mümkün olabildi, ne Guduric’in kıskandıran oyunu yetti. Efes’in yıldızları kupaya uzandı. “Türkiye’nin en sevilmeyen adamları” listesinde her zaman ön sıralarda yer bulan Ergin Ataman hariç tüm Efes camiası kutlamayı hak etti. Tribünlerin “Dünyanın en güzel takımı” diyerek sevdiği Fenerbahçe Beko bu finalle bile tebriği hak etti.

TRİBÜNÜN MUHALEFET ŞERHİ: SİZİ GENÇLER DE KURTARMAZ / İBRAHİM CAN

Dün akşam maçta iki genç futbolcuyu büyük bir zevkle izledik. Hatta bir ara sayın başkan ve yönetimin beceriksizliklerini, başarısızlıklarını unutur gibi oldum. Maç sonu ligdeki sıralamamıza bakınca, hala 4 yıldır başarısız olan yönetimin istifa etmediği aklıma geldi. Hangi şirket veya hangi meslek grubunda 4 sene başarısız olduğunuz halde sizi pozisyonunuzda tutarlar?

Fenerbahçe’nin yönetimde olmak bu bahsettiğimiz şirketlerden daha mı önemsiz ? Gayet tabii değil. Ama işte taraftar hala baskı oluşturamadı. “Alternatifi yok”, “kim gelse daha iyi olacak?” benim bu hayatta duyduğum en saçma argümanlar. Kardeşim, hiç birşey daha iyi olmasa bile en azından sorumlular cezasını çekecek. Bu yönetim istifa etmeden bize huzur yok. Maça gelirsek, Arda ve Çağatay haftalar sonra bizleri tribünde heyecanlandırmayı başardı. Altay sakatlık öncesine dönmüştü, maç 0-0 iken birkaç tane çok net pozisyon kurtardı. Eski günlerini hatırlattı. Mesut bey’den bu takıma hayır gelmez.. Sezon sonu kendisi gitmese bile mutlaka gönderilmeli. Ozan Tufan hala bildiğimiz gibi, şaşırıyor insan 6 ay İngiltere’de hiç mi geliştirmez kendini. Madem bu sezonda da bütün kupalarda havlu attık, en azından gençlerimizi kazanalım, seneye gidecek oyunculara bir dakika daha fırsat vermeyelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ümit Sezgin Arşivi