Mourinho hep tribünde mi olsa?

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı bile kutlamayan, kutlayamayan, kutlamaya korkanlara ders olacak bir 10 Kasım anması vardı Saraçoğlu’nda. Atatürk’ü samimi bir sevgiyle andı Fenerbahçeliler.

Cezalı Mourinho tribündeydi ve Fenerbahçe bu sezon ilk kez gole doymadı, iki farkı bulunca geri yaslanmadı. Mourinho hep tribünde mi olsa acaba?.. Şaka bir yana Mourinho önemli isimleri kenara alarak çıktı Sivas karşısına. Samet Akaydin ve Mert Hakan’ı ilk 11’de gören pek çok taraftarın tüyleri diken diken oldu. Ama ikisi de bizi mahcup etti.

Forvetler ilk 20 dakikada bir çuval gol kaçırdıktan sonra, Mert Hakan’ın pasını gole çeviren stoper Samet Akaydin oldu. Gol öncesinde Djiku’nun eline çarpan topla ilgili yaklaşık 4 dakikalık bir VAR incelemesinin ardından hakem Kadir Sağlam izlemeye çağırıldı. VAR’ın bu pozisyona müdahale hakkı var mı ayrı bir tartışma konusu ama bu kadar açık ve net pozisyonda Sağlam’ı çağırıp ne dediler, neye dayanarak iptal istediler merak konusu… Top, kafaya çıkan Djiku’nun inerken doğal konumdaki eline sürtünerek iniyor. Değil topla oynamak Djiku farkında bile değil, zaten top da yön değiştirmiyor. Hangi dağda kurt öldü bilinmez ama Kadir Sağlam, VAR’ın bu saçmalığına katılmadı ve golü iptal etmedi.

İlk yarının neredeyse tümünü rakip yarı saha da oynayan Fenerbahçeli oyuncular, ilk kırk beşte tam 30 kez rakip ceza sahasında topla buluştular ama sadece 1 gol atabildiler. Yazıyla da bir gol, rakamla da 1 gol. Beceriksizlik desen değil, gayri ciddilik desen değil, şanssızlıkla da pek ilgisi yok, nasıl kaçıyor bu goller anlamak zor. Mourinho en çok buna kafa yormalı.

Amrabat, geriden oyun kuruluşunda takımın en etkili ismi haline geliyor. Gerek orta sahada ara paslar gerekse de defans arkasına attığı uzun toplarla pozisyon başlangıçlarındaki isim oluyor. Forvetlerin yapamadığını yapmaya, gol de atmaya başladı. Fred’in her zamanki formunu yakalayamadığı bu günlerde ilaç gibi geliyor.

Sağ kanatta Tadiç-Osayi ikilisi sürekli rakip ceza sahasına top taşıdı. Çok çalışan Mert Hakan da bu ikiliye çok iyi ayak uydurunca, öne çıkan bir isim oldu. Tadiç’e ayrı bir sayfa açmak lazım. Bugüne kadar Fenerbahçe’ye gelmiş futbol aklı en gelişmiş oyuncu. Buna yeteneği de eklenince ortaya Tadiç futbol resitali çıkıyor. Hele bir de yanındakiler bu akla ayak uydurabilirlerse sonuç şahane oluyor. Geçen sene Syzmanski ve Ferdi’yi parlatan Tadiç bu sene de Osayi’yi bir üst klasmana taşıyor. Mert Müldür onun futbol aklını kavrayamadığı için eline geçen fırsatı kullanamıyor.

En Nesyr’yi ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Onu her gördüğümde aklıma Guiza’nın geldiğini söylesem yeter herhalde. Bu kadar çok pozisyon üretilen, rakibin bu kadar etkisiz kaldığı bir maçta gol atamayan santrafor ne zaman, nerede gol atar bilmek zor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ümit Sezgin Arşivi