Aslında uzun uzun maçı anlatmaya gerek yok. Mourinho’nun kenardaki görüntülerinden küçük bir kolaj her şeyi anlatır. Oynanan futboldan kimse memnun değil, sahanın en mutsuzu da Mourinho…
Bir ilk yarıyı boşa harcadıktan sonra, ikinci yarıda her oyuncu değişikliğiyle oyun planını da değiştirmek belki maharet ama Antalya karşısında buna ihtiyaç duymayı kabul etmek zor. Ligin en çok gol yiyenlerinden Antalya karşısında ikinci 45’te defansta Mert dışında herkesin yeri değişti. Artık Fenerbahçe’nin defansının ve orta sahasının oturması gerekmiyor mu? Yoksa bundan sonra her maç Mourinho’nun taktiksel satrancını mı izleyecek taraftar?
Mourinho yine farklı bir orta saha dizilişiyle çıktı. Fred’i kenara çekip Amrabat, İsmail ikilisini yan yana koydu. Bu orta saha göbeğinin defansif anlamda pek eksikleri görülmese de ofansif anlamda başarılı olduğunu söylemek güç. Aslında iki takımın da orta sahayı hızlı geçtiği ilk yarı tam Fred’e göreydi. Orta sahada oyalanmadan ofansif isimlere yakın-direk oynayarak etkili olabilecek isim Fred’di. Nitekim ikinci yarıda bunu somut biçimde gördük.
Alex gerçekten takımını gol atmak, galibiyet almak için sürmüştü sahaya... Defansta hiç oyalanmadan, orta sahayı mümkün olduğu kadar hızlı geçip, çok adamla Fenerbahçe cezası önüne gittiler.
Maç daha ilk dakikada Syzmanski’nin direkten dönen topa, kale çizgisi üzerinde vuramadığı pozisyonla başladı. Topun kale çizgisini tam olarak geçmediğine kameralar yardımıyla karar verildi. Birkaç dakika sonra ise direğe takılan Antalya oldu.
Takım boyunu bir türlü kısaltamayan, forvetle defans arasını daraltamayan Fenerbahçe önde de baskı yapamayınca pozisyon şansı uzun toplara kaldı.
Mourinho fazla beklemeden ikinci yarıya İsmail’in yerine Fred’le başladı. Ayrıca Djiku’yu çıkarıp, son transfer, Kostiç’i sol beke çekip Jaden’ı stopere aldı. Belli ki takımının ofansif etkisizliğinden o da çok mutsuzdu. Kısa bir süre sonra da etkisiz kalan Maksimen’in yerine Kostiç’i sol açığa aldı.
Fred’in de katkısıyla oyunu rakip sahaya taşımayı başaran Fenerbahçe ilk yarıda yaşadığı şanssızlığın etkisinden kurtulan Syzmanski’nin de önde baskısıyla pozisyon yakalamaya başladı. Nitekim Tadiç’in golü de böyle bir baskıda Syzmanski’nin kaptığı topla geldi.
Gol sonrasında rahatlayan Fenerbahçe ikinci golü de bularak, Galatasaray’ın iki puan kaybettiği hafta üç puanı aldı. Ancak artık “Üç puan almak önemliydi” demek pek çok kişiyi kesmiyor. Antalya Sporlu Güray’ın maçtan sonra yaptığı “Beklediğimiz Fenerbahçe yoktu. Bizi rahat oynatan bir Fenerbahçe vardı” açıklaması her şeyi anlatıyor.
İyi futbol, baskılı futbol, oyuna hakim futbol istiyor Fenerbahçe taraftarı. Geçen yıl şampiyonluk belki alınamadı ama taraftar oynanan futbolu, kırılan rekorları unutmadı. Bu yıl bir adım ötesini isteyenleri, Antalya karşısında bile sıkıntı çekmek üzüyor.
Herkesten çok mutsuz olan Mourinho’nun öfkesine, hırsına itirazımız yok da geçen yıldan daha iyi bir Fenerbahçe beklemek herkesin hakkı.
