Sayın ahali kaldı önünüzde 31 gün. 14 Mayıs sabahı kahvaltıyı yapın, demokrasi şölenine uygun giyinin. Seçmen kartınızı, kimliğinizi alın gidin reyinizi kullanın.
“Millet İttifakı’nın adayı kim?”, “6’lı Masa’nın altında ne saklanıyor?” “Bay Kemal adaylığını niye açıklamıyor?”, “Listeler ne olacak?” soruları geride kaldı.
Sayın genel başkanların inisitiyafine bırakılan listeler YSK’ya takdim edildi. Artık sıra seçmende.
Fakat seçmenimizin aklı karışmasın diye partiler seçim beyannamesi hazırlar. Vergi beyannamesi gibi değildir, iktidarınki hariç. Vaatler toplanır, hedefler konur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da beyannamesini düzenlenen görkemli törenle bizimle paylaştı.
Yetmedi, elime aldım satır satır okudum. Muzip biri çıksa beyannameye muhalefet partilerinin logosunu yerleştirse, yahut Bay Kemal’in resmini koysa derdim ki memleketin sorunlarına hâkimler, ne güzel çözüm önerileri var.
Vaatlerin çoğu CHP’den alınma, Millet İttifakı dokümanlarından kopyala yapıştır durumunda. Ama buna takılmadım. AK Parti 21 senedir iktidarda yokmuş gibi. Ana muhalefet partisi gibi.
Bakın şimdi, diyor ki beyanname:
“Şehirlerimizi, toplanma alanlarını ulaşılabilir kılan, arama kurtarma ekiplerinin hızlı hareket edebileceği, sağlık ve insani yardım çalışmalarının kolay yönetilebileceği akıllı konsepte sahip olarak yeniden tasarlayacağız.”
Bulabilirlerse toplanma alanı, bıraktılarsa olacak. Vaat vaattir.
Bay Kemal’in ‘Aile Sigortası’ vaadini birebir kopyalamışlar, adına da ‘Aile Koruma Kalkanı’ demişler. Bir de Aile ve Gençlik Bankası kurmuşlar, hepimizi finanse etmek için. Kaynak nefis:
“Bu sosyal amaçlı bankanın ana gelir kaynaklarından biri de Karadeniz’de keşfedilen doğal gaz gelirlerinin belirli bir yüzdesi olacaktır.”
Doğal gaza zam geliyor benden söylemesi.
Bay Kemal hele de son zamanlarda Bir TikTok’çu oldu aklınız durur. Tripod da almış kendine ama eğlenmiyor, gençlere vaat üstüne vaatte bulunuyor. ‘Ücretsiz internet’ dediydi geçen.
Sırtında yumurta küfesi yok tabii.
Cumhurbaşkanı durumunun müsait olmadığını biliyor, yapacağını söylüyor.
“Üniversiteli gençlerimize aylık 10 GB ücretsiz internet erişim imkanı sağlayacağız.”
Tribünden bir üniversiteli “10 GB ne ya?” diye söylendi, nazikçe uyardım, ‘İlerde artar inanıyorum’ diye de ekledim.
Bak şimdi, işsizlik rakamlarını yüzde 7’nin altına indireceklermiş.
Ay hadi inşallah.
Sayın TÜİK azalmayı bırakın, arttığını açıkladı, duymasınlar.
Beyannamenin en heyecanlı bölümü enflasyon. Onlara bırakayım sözü:
“Enflasyon ile mücadelemizi kararlı bir şekilde devam ettirecek, enflasyonu tek haneli rakamlara indireceğiz.”
Mevcut programın enflasyonla mücadeleden çok uzak olduğunu işletme birinci sınıf talebesi biliyor ama ben buna da karışmayayım.
Bak burası da çok güzel:
“Siyasi Partiler Kanunu’nu özgürlükçü bir anlayışla ve çerçeve yasa şeklinde yenileyeceğiz… Kamu görevine ilk defa yapılacak atamalarda, görevin niteliğinin gerektirdiği haller dışında mülakat usulünü kaldıracak, atamaları yazılı sınav sonuçlarına göre yapacağız. Yeni sivil anayasa yapacağız…”
Yahu 21 senedir millet ‘Hakkım yeniyor’ diye inim inim inledi. ‘Sınavı geçtim mülakatta listeye yenildim’ diye ağlıyor gençlerimiz. Siyasi Partiler Yasası ve Anayasa 21 senedir girilen seçimlerin hangi beyannamesinde yok Allasen?
Özgürlükler meselesi.
Bakın, şu ana dek yapamadıkları ama yapacaklarına:
“İfade özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikteki mevzuatı gözden geçireceğiz.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının fiilen kullanımının güçlendirilmesine yönelik kolluk görevlilerinin meslek içi insan hakları eğitimini geliştireceğiz.”
Sakın gaza gelmeyin; karakolda, adliyede bulmayın kendinizi.
Beyannamede bir paragraf var çok enteresan. Elbette insani bir yanlışlık ama defalarca okudum. Aynen kopyalayıp yapıştırdım. Belki hikmetini okuyan bulur. O da şudur:
“İnsan onuru ve eşitlik ilkesi konusundaki hassasiyetimizi en güçlü şekilde yansıtmak üzere, nefret suçuna ilişkin yeni ve müstakil bir düzenleme yapacağız. Hemşire ve ebe sayısını 364’ten 460’a çıkaracağız.”
Ebe sayısı artıyor ey ahali ona göre… Canım ebeler alınmasınlar ellerine doğduk en nihayetinde. Gelelim adalete, mahkemelere:
“Davaların sık hâkim değişikliği nedeniyle uzamasını önlemek amacıyla hâkimlerin tayinlerine esas bölge sistemini yeniden düzenleyeceğiz. Hâkimler Kurulu ve Savcılar Kurulu olmak üzere iki ayrı üst meslek kurulu oluşturacağız. Coğrafi teminatı hayata geçireceğiz.”
Valla bunun aynısı Bay Kemal diyordu yıllardır. Yeni işitildi. Kazanım kazanımdır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi restore ediliyor.
Havar dostlar havar. Liyakat öne alınıyor, Meclis güçlendiriliyor.
Daha ne istiyorsunuz?
Ha bize bir şey yok mu? Bize de var, olmaz mı? Şu başlığın güzelliğine bakın hele:
“Özgür, güçlü, çok sesli, nitelikli ve hakkaniyetli bir medya…”
Yaptılar yine yaparlar.
