Ağaçları koruma fonu geliyor

Brezilya’nın önümüzdeki Kasım ayında ev sahipliği yapacağı COP30’dan önce ormansızlaşmayı durdurmak üzere kaynak yaratma gayreti, 125 milyar dolar büyüklüğe ulaşması umulan yepyeni bir fon girişimiyle dikkat çekiyor.

Her yıl 21 Mart haftası, Birleşmiş Milletler öncülüğünde tüm dünyada Orman Haftası olarak kutlanıyor. Bu yıl da ormansızlaşmaya, ormanların iklim ve dünya için önemine dikkat çekilen birçok etkinlik vardı. Ancak tümü içinde ön plana çıkarak dikkat çeken Brezilya’nın bir girişimi oldu.

Brezilya, bu yıl 10-21 Kasım tarihlerinde Birleşmiş Milletler COP30 iklim zirvesine ev sahipliği yapacak. Geçen sene Azerbaycan’da gerçekleşen COP beklentileri karşılamanın uzağında kalmış, düşük profilli politikacıların katılımı nedeniyle pek dikkat de çekmemişti. (Konuya ilişkin detaylı yazılarımız, arşivden okunabilir.)

Bu yıl ise gerek çok geniş Amazon ormanlarına ev sahipliği yapması gerekse ekonomik büyüklüğü ile Güney Amerika’nın lider, dünyanın da sayılı ekonomilerinden olan Brezilya’dan iklim krizine yönelik somut adımlar için çok daha büyük beklentiler var. Zaten kendileri de “COP 30 – Amazonia” şeklinde duyurdukları konferansın resmi sitesinde, Brezilya’nın iklim aktivizmi ve sürdürülebilir bir dünya için liderliği açısından COP 30’un kritik önem taşıdığını söylüyor ve bu alanda kendilerine bir liderlik misyonu biçiyorlar.

cop-30-amazon.jpeg

Gelen haberler Brezilyalıların farklı bir perspektifle olaya yaklaştığı ve büyük bir hamle yaparak iklim krizinde finansman sorununu çözme gayretinde olduklarını da gösteriyor.

Brezilyalı yetkililer, Wall Street enstrümanlarını kullanarak, ormanlarını ayakta tutma amacıyla 125 milyar dolarlık bir fon başlatmayı hedeflediklerini açıkladılar.

Geçtiğimiz günlerde fonun tasarımını görüşmek ve katılacak bankalar, varlık yöneticileri ve sigorta şirketleriyle görüşmek üzere Londra'ya giden Brezilya heyeti, TFFF adı verilen “Tropical Forest Forever Facility” fonunu anlatmaya başladılar.

İKLİM KRİZİ İÇİN ÖNERİLMİŞ EN BÜYÜK FİNANSAL MEKANİZMA

Yüksek getirili, sabit gelirli varlıklara yatırım yapıp getirileri ile ormanların korunmasını destelemeyi hedefleyen fon fikri, bu korumayı öngörülmesi giderek zorlaşan finans piyasaların performansına bağlaması ve ormansızlaşmadan sorumlu endüstrileri ister istemez finanse etme riski nedeniyle bir yandan da eleştiriliyor. Bu da son derece sağlıklı bir tartışma ortamı yaratıyor.

Ticaret savaşları ve artan savunma harcamalarının gölgesinde böyle bir fonun ancak kendini döndürmesi halinde anlamlı olacağı, zira devletlerden, kamudan bir şey beklenemeyeceğinin altı çiziliyor.

Eğer TFFF fonu gerçekten de hayal edildiği gibi hayata geçebilirse, Bloomberg Green’in dediğine göre “iklim değişikliğini durdurmak ve biyoçeşitlilikteki dramatik küresel kayıpları tersine çevirmek ve gereken trilyonlarca dolarlık fon açığını kapatmak için şimdiye kadar önerilen en büyük finansal mekanizmalar arasında yer alacak”.

Fonun nasıl oluşturulacağı ve nelere yatırım yapılacağına dair oldukça kapsamlı bilgiler paylaşılıyor, örneğin fosil yakıtlara yatırım yapılmayacağı, zaman içerisinde tamamen yeşil ekonomiyi destekleyecek yatırımların önceleneceği belirtiliyor ancak konumuz kapsamında olmadığı için bu finansal detaylara girmeyeceğiz.

Diğer yandan fonun başarılı olması halinde “topumu aldım, artık sizinle oynamıyorum” diyen ABD’ye muhtaç kalmadan, ormansızlaşmayla mücadele eden ve ormanlarını korumak isteyen ülkelere nasıl kaynak aktarılacağının yol haritası da planlanıyor.

Kısa bir bölümünden söz etmek gerekirse; Brezilya Uzay Ajansı’nın da desteğiyle takip edilecek orman alanlarında ormansızlaşmayı yıllık % 0.5 oranının altında tutabilen ülkeler, orman koruma programları olması ve kaynağın beşte birini de yerel halklar için harcamak kaydıyla bu fondan yararlanabilecekler.

orman.jpeg

BREZİLYA’DA HER YIL 1 MİLYON HEKTAR ORMAN KAYBOLUYOR

Yaklaşık 330 milyon hektar tropikal ormanı olan ve her yıl bir milyon hektar orman kaybeden Brezilya gibi bir ülke için, böylesi bir fonun yaklaşık 860 milyon dolarlık yıllık getiri sağlayabileceği söyleniyor. Bu ise Brezilya Çevre Bakanlığı’nın yıllık bütçesinin üzerinde bir rakam.

Eleştirenler de heyecanla yaklaşanlar da kısacası konuyla ilgili herkes şimdiden COP30’u merak ve umutla beklemeye başladı.

Ben kendi adıma en azından rutinin dışındaki bu öneri ve gayreti ilgiyle karşılıyorum ve hüküm vermeden önce takip edip anlamaya çalışıyorum. En azından orman haftasında fide dikelim, ülkenin dört bir yanında kutlayalım demekten daha ciddi ve emek verilmiş büyük hedefleri olan bir çalışma.

İnsanın doğayla ilişkisinin her şeye rağmen çoğu bölgeden daha iyi ve sağlıklı olduğuna inandığım ve çok sevdiğim Güney Amerika’dan dünyaya bir ümit ışığı yayılmasını diliyorum çünkü Amazon ormanlarının kalbi olan bu büyük ülkenin hem kaybedecek çok şeyi var hem de bunun farkında olacak kadar akılları başlarında.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Esin Sungur Arşivi