Abdullah Biricik
Üç maestro ve Hasan Şaş
Hasan Şaş’ın “prime” dönemlerini hatırladım dün gece Galatasaray Sivasspor maçını izlerken. Sol kanattan bindirirdi genelde! Sağ kanata geçerdi. Aynı performans ve aynı bindirmelerle çökertildi savunmaları. Belçikalı Teknik Direktör Gerets geldiğinde, “10 numara transferi istemiyorum Hasan Şaş var” demişti. Hasan Şaş 10 numarada olağanüstü bir sezon geçirmiş, savunmalara kabus gibi çökmüştü. Hasan Şaş’ın 10 numara performansı ile Galatasaray şampiyon olmuştu! Dünya Kupası’na da damga vurmuştu.
Türkiye Bulgaristan’a maç yapmak için gittiğinde Bulgar Basını “Hasan Şaş Bulgaristan’a geliyor” manşetleri atmıştı. Yedek kulübesinde başladığı Galatasaray’da her gün biraz daha üstüne koyan sonra da vazgeçilmez olan enteresan bir oyuncuydu! Dün gece onu gördüm sanki!
Sol kanatta rakibin savunmasını çökerten bir Hasan Şaş vardı! Biri henüz 10. dakikada olmak üzere, üst üste 2 asistle Galatasaray için çok zor geçebilecek bir maçta Galatasaray’ı 2-0 öne geçirdi! O kadar efektifti ki, birinde sağa diğerinde sola çekerek bindirme yaptı! Rakibi “sağa çekeceğine” kanalize olmuşken üstelik! Bileklerine hakimliği, hızı, şut çekme yeteneğine bir de (kafayı kaldırıp) asist yapma özelliği eklemiş Barış Alper Yılmaz! Hasan Şaş’ın yolunda ilerliyor belli ki!
Yedek olarak başladığı Galatasaray kariyerinde vitesi 5’e takmış ilerliyor Barış! Sol açık, sol bek, sağ bek ve sağ açık pozisyonlarında kusursuz performanslara imza atıyor. Hasan Şaş’ın menajer aldatmasıyla gidemediği Barcelona hikayesini yaşar mı bunu zaman gösterir ama Galatasaray’ın şampiyonluk yarışına adını kazıyarak yazdırdığı yadsınamaz bir gerçek!
Barış’ın yumuşattığı maçta işleri kolaylaşan 3 maestro daha vardı! Zeka ve yeteneğin birleştiği 3 ayrı yetenek. Forvetken oyun kuran, gol atan, attıran Mauro Icardi! 37 yaşında hücum pres ile gençlere taş çıkaran oyun aklı Mertens. Ve yürüyerek hücum yapan, sol ayağıyla mesafe tanımayan, ne yapacağı kestirilemeyen Hakim Ziyech. Bu yetenekli ayaklara son haftaların formda forveti Arnavut Rey Manaj’a adım attırmayan Nelsson ve Abdülkerim de eklenince Galatasaray çok rahat bir galibiyet aldı.
Aldı ama enteresan bir durum vardı! Maç 6-1 iken yenikmiş gibi pres yapan, ön alan baskısı ile rakibe orta sahayı göstermeyen bir oyuncu topluluğu vardı dün gece! Şampiyonluğun saha dışı manipülatif söylemler ile değil, bu yüksek inanç, istek ve hırs ile alınabileceğini anlatıyorlardı! Ders çıkarmak isteyenler için önemli bir mesaj bu!
Son olarak maçın hakemi Arda Kardeşler’e bir parantez açmak istiyorum. 3 büyükler başta olmak üzere pek çok kulübümüz mevcut TFF Başkanının değişmesini istiyor! Ancak unuttukları bir şey var ki TFF başkanı kim olursa olsun Arda Kardeşler ve sayısız maçı manipüle eden arkadaşları değişmiyor, değiştirilemiyor! Türk futbolunun öncelikle “geçmişi şaibeli maçlarla dolu olan” bu hakemlerden kurtulması gerekiyor! İhtiyaç olan yeni bir başkan veya yönetim değil, yeni hakemlerdir. Ve mevcut hakemlerin Türk futbolundan uzaklaştırılmasıdır…