Erdoğan’ı ağlatan görüşme: Gözyaşları ve Ateş davası

Cumhur İttifakı, çok önemli bir sınavdan geçiyor. Gerçekler, adalet, duygular ve zorunluluklar bağlamında birbiriyle çelişen o kadar çok bilgi dolaşıyor ki ortalıkta. Bu çelişkinin en derinden yaşandığı gündem maddesi, Sinan Ateş davası. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanının gözyaşı dökmesine neden olan bir görüşmeden sonra mahkeme salonunda hakim olan hava, kulislerde ciddi kafa karışıklığı yarattı.

GÖZYAŞLARI VE SINIRLAR

Haftalardan beri tartışılan Sinan Ateş cinayetine ilişkin gelişmeler, duruşma başlamadan önce de siyasi kulislerin konusuydu. Mahkeme heyetine, kanıtlara göre karar verilmesi ve gereğinin yapılması konusunda Adalet Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’nın duruşunun iletildiği anlatılıyordu. Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanının davadan önce bir araya geldiği ve konuyu masaya yatırdığı iddia edildi.

NELER OLUYOR?

Parti kurmayları, Erdoğan’ın gerçeklerin ortaya çıkması için “sonuna kadar gidilmesini” istediğini anlatıyorlardı. Daha önemli ayrıntı, Cumhurbaşkanı’nın Ayşe Ateş ve kızlarını sarayda kabul ettiğinde, küçük kızın konuşmalarının başta Erdoğan olmak üzere orada bulunanları ağlattığı yönündeydi.

KAFALAR KARIŞIK

AKP’liler, MHP’nin adalet duygusunun ve olası ittifak krizinin neresinde durduğunu kestiremiyor. MHP yönetiminin olayın MHP veya Ülkü Ocakları ile ilişkilendirilmesine izin vermeyeceğini düşünenler çoğunlukta. Bazıları ise mahkeme sonucunun beklenmesi gerektiğini savunuyor. İlk duruşmalar, “Sonuna kadar gidin sözlerinin ve gözyaşlarının bir sınırı var mı?” sorusunu akla getirdi…

YENİ BAKAN TERCİHİ!

İktidar partisinin ‘planlı değil zorunlu’ kabine değişikliği, bakanların kendi tercihleriyle ortaya çıktı ki, bu AKP’de nadirdir. Herkes Fahrettin Koca ve Mehmet Özhaseki’nin gidiş sebeplerini yazdı ama gelenlerin tercih nedenleri atlandı. Sağlık Bakanlığına getirilen Kemal Memişoğlu da Çevre Bakanlığı’na getirilen Murat Kurum da ‘itirazsız itaat’ anlayışına uygun isimler olduğu için tercih edildi. Her ikisi de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile çekişmeli geçmişe sahip. Ayrıca Kanal İstanbul gibi tartışmalı bir projede Çevre Bakanına çok iş düşecek. Atamalara bir de buradan bakmak lazım…

ETKİ AJANLIĞI- CASUSLUK MADDESİ

AKP Grup Başkanvekili Abdullah Güler, önceki gün Yargı Paketi’ni açıklarken, ‘etki ajanlığı’ adı verilen ve yapılan bütün muhalefet çalışmalarını ‘yabancı etkisiyle yapılan faaliyetlere’ sokma olanağı olan maddenin pakette hiç olmadığını söyledi. 1- Bu düzenleme zaten etki ajanlığı adıyla değil, casusluk maddesi olarak konuldu. 2- Bakanlığın hazırladığı taslak metinde oldukça geniş yer aldı. 3- Tartışmaların ardından ekim ayındaki yeni pakette düzenlenmek üzere tekliften çıkartıldı. Gerçekleri atlamamak gerekir…

GÖREVİ YOK, MAKAMI VAR…

Hükümetin sürekli konu ettiği ‘tasarruf ve israf’ konusundaki kara deliklerden zaman zaman örnekler veriyoruz. İşte ilginç bir olay daha;

Bir süre önce bakan yardımcılığına atanan eski bir AKP milletvekili, görevden alınıyor. Yeni atamalar yapılıyor ve aradan aylar geçiyor. Ancak hiçbir görevi olmayan eski milletvekili, bakanlıkta kendisine tahsis edilen oldukça geniş bir odada özel sekreteriyle birlikte bakanlığı ‘ofis’ gibi kullanmaya devam ediyor. Odayı boşaltmasını isteyen bürokratlar ise epey sıkıntı çekiyorlar. Çünkü eski vekilin, partiden araya sokmadığı adam kalmıyor. Halen de odayı kullanıyor. Şaka gibi…

BU NASIL TASARRUF?

Şimdi gündemde israf edenlerden hesap sormak amacıyla hazırlanan bir paket var. Çoklu maaşlar, haksız atamalar, adam kayırma, torpil gibi konular ayyuka çıkmışken, bugün-yarın TBMM’ye gönderilecek tasarruf paketiyle, ‘tasarrufu takip sistemi’ kurulacak. Daha önce haberleştirdiğimiz bu taslak, umarız yukarıdaki gibi ihlalleri ortadan kaldırır. 657 sayılı kanunda, uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması gibi zaten var olan cezalardan bazıları, tasarruf kararlarını ihlal edenlere uygulanacak. Yani korku yoksa tasarruf da yok anlaşılan…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nuray Babacan Arşivi