Hüseyin Tapınç
Harç
Yaz ayları tatil zamanlarıdır. Bununla birlikte, tatil alışkanlığının ülkemizde çok yaygın bir davranış olmadığını, tatillerimizin önemli bir bölümüne de memleket ziyaretlerinin ya da eş, dost ve akraba evlerinde konaklamanın damga vurduğunu biliyoruz.
TÜİK’in yayınladığı Hanehalkı Yurtiçi Turizm İstatistikleri’ne göre, geçtiğimiz yılın birinci çeyreğinde 8.601.000, ikinci çeyrekte 13.639.000, üçüncü çeyrekte 19.467.000 ve son çeyrekte de 9.616.000 kişi seyahate çıktı.
Yılın en yoğun çeyreğinde bile toplam nüfus içinde çeşitli nedenlerle seyahat edenlerin oranı ülke nüfusunun yüzde 23’üne ulaştı. 2022 yılına kıyasla bu çeyrekte seyahate çıkan kişi sayısı yüzde 2 artsa da geceleme sayısı yüzde 2 oranında düştü.
2023 yılı verilerine göre, seyahate çıkanların yüzde 58’i yakınlarını ziyaret ve yüzde 33’ü de gezi, eğlence ve tatil amacıyla seyahate çıktı. Tüm yıl boyunca yapılan seyahatlerin yüzde 68’inde bir akraba ya da arkadaş evinde konaklanırken, seyahate çıkanların yüzde 15’i de kendi evinde kaldı. Otel ya da pansiyonda yapılan konaklamalar tüm geceleme sayısının sadece yüzde 9.4’üne ulaştı.
Türkiye’deki turizm hareketliliğinin ne kadar dar bir kitleye hitap ettiği bu rakamlar sonrasında zihninizde canlanmıştır. Ülke içi seyahat hareketliliği ve turistik tesislerde konaklama oranı bu denli dar bir kitleye hitap ederken, yurtdışı seyahatlerinde durum nasıl? Ülke nüfusunun yurtdışı seyahat hareketleri bize anlatıyor?
Bu alanda ilk bakmamız gereken veri, pasaport sahipliğine dair bilgilerdir. İçişleri Bakanlığı 2024 Performans Programı raporuna göre, 2022 sonunda bakanlık tarafından tüm ülke nüfusunun yüzde 12.19’una karşılık gelecek şekilde pasaport verilmiş olup, 2023 yılı sonunda bu oranının yüzde 17’ye ulaşması bekleniyordu.
TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, 2023 yılında 11.067.358 kişi yurt dışına seyahat etti ve bu rakam, önceki seneye kıyasla yüzde 52’lik bir artış olduğunu gösteriyor. Bu büyüme trendinin 2024 yılında da devam etmesi bekleniyor. Çünkü bu yılın ilk çeyrek sonuçları dikkate alındığında geçen yıla kıyasla yüzde 18’lik bir artış gözlendi.
Yurtdışına yapılan seyahatlerin en önemli amacı, gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler başlığı altında toplanıyor. 2023 yılında yurtdışına çıkışların yüzde 40’ı bu amaçla gerçekleşti ve bu seyahat nedeni 2022 yılına kıyasla yüzde 63 artış gösterdi. 2024 yılının ilk çeyrek sonuçlarına göre, bu amaçla seyahat edenlerin artış oranı yüzde 44.
Yurtdışına çıkışın ikinci önemli nedeni iş amaçlı ziyaretler (toplamın yüzde 24’ü ve büyüme oranı yüzde 50) ve üçüncü önemli çıkış nedeni de akraba ve arkadaş ziyareti (toplamın yüzde 22’si ve büyüme oranı yüzde 35). Dini nedenlerle yapılan seyahatler ise pastada küçük bir paya sahiptir.
Yurtdışına çıkışların en popüler beş destinasyonu yoğunluk sırasına göre Irak, Bulgaristan, Gürcistan, Yunanistan ve Almanya olarak sıralanıyor. Bu beş ülke arasında özellikle Irak, Bulgaristan ve Yunanistan, bir önceki yıla göre yurtdışına çıkışın yüzde 60’ın üzerinde arttığı ülkeler olarak kayıtlara geçmiş bulunuyor.
2023 yılı değerlerine göre yurtdışında yeme içme ve konaklama giderleri için yapılan harcamalar da dolar cinsinden yüzde 52 oranında arttı.
Sonuç olarak, Türkiye’de yurtdışına yönelik turizm ciddi olarak yaygınlaşıyor ve büyümeye devam ediyor.
Yurt dışına yönelik tercihin arkasında belirgin bir ekonomik gerçeklik bulunuyor. Son bir yılda yoğun şekilde ziyaret edilen Yunanistan’da, örneğin Kos adasında, temmuz ayı ortasında, bir gece için 2 kişilik ortalama bir otelin ücreti 4.150 lira iken, aynı ayarda Bodrum Gümüşlük’teki bir otelin gecelik ücreti 4.850 lira. Evet, Bodrum’a kıyasla Kos’taki bir otelde daha ucuza kalmak mümkün, üstelik Bodrum’daki otel haziran ayında benzer fiyata hizmet verirken Kos’taki otel sadece 2.560 lira idi.
Mesele, Kos’taki otelin bugün Bodrum’daki bir otele göre daha ucuz olması değil. Sorun, haziran - temmuz dönemini dikkate aldığımızda paylaştığım üç ekonomik göstergenin bize anlattığı derin hikayede yatıyor: Türk lirası euro karşısında son bir yıl içinde yüzde 25’e yakın değer kaybetti, ancak aynı dönem içinde ülkedeki yıllık enflasyon yüzde 72’ye çıktı. Oysa, Yunanistan’da yıllık enflasyon sadece yüzde 2.
150 liradan 3.000 liraya çıkartılmak istenen harç parasının arkasında bu istatistikler ve bu ekonomik göstergeler yatıyor.