Eda Yılmayan
Güzin Dino’nun mezarı ortada kalmamalı!
2013 yılında Paris’te ölen yazar, çevirmen Güzin Dino’nun Fransa’daki mezarı kirası ödenemediği için yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Dino’nun mezarının eşi Abidin Dino’nun Aşiyan’daki mezarının yanına getirilmesi belki de en iyi çözüm.
Dilbilimci, yazar, çevirmen Güzin Dino’nun mezarıyla ilgili haberleri belki takip etmişsinizdir. Önce Birgün Gazetesi’nde Nazım Alpman’ın ‘Güzin Dino Yok Olmasın’* başlıklı köşe yazısı ve ardından Zeynep Oral’ın Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan ‘Güzin Dino’nun Mezarı Kurtarılmalı’** başlıklı yazısıyla Güzin Dino’nun mezar yerine ilişkin bilgi edindik. Dino’nun mezar yeri on yıl önce kiralanmış ve Haziran 2025’e kadar eğer kira uzatılmazsa kemikleri çıkarılarak mezarlığı yok edilecek. Konuyla ilgili isimler, varisler el birliğiyle ne yapılabileceği konusunda mücadele ediyor. Temel mesele Güzin Dino’nun vârislerinden ve şu anda Paris’te Dino’nun yaşadığı evde oturan Gül Ar’a ulaşabilmek. Ancak yazılanlardan bunun pek de kolay olmadığı anlaşılıyor. Konunun bu boyutunu bir yana bırakalım. Dayanışmayla yürütülen bir çaba söz konusu. Umarım bir an evvel bu duruma çözüm bulunur.
Bu yazının amacı ise hem bu durumu takip edemeyen okuru bilgilendirmek hem de Güzin Dino kimdir, Türk edebiyatı için önemi nedir bununla ilgili kısa da olsa bilgi verebilmek.
Güzin Dino’nun mezarıyla ilgili durum gün yüzüne çıktığında Yazar Nahid Sırrı Örik üzerine çalışıyordum. Çalışmalarına Paris’te devam eden, Nahid Sırrı’nın yazılarını derleyen, külliyatını iğneyle kuyu kazarak adeta bir hazine sandığından çıkaran araştırmacı Bahriye Çeri ile haberleşmiş ve temmuz ayında Türkiye’ye geleceğini öğrenmiştim. Buluşmamızı anlamlandıran bir güzel tesadüf de Çeri’nin Paris’te Güzin Dino ile yaptığı söyleşilerden oluşan bir kitabının olmasıydı. Ancak Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan ‘Böyle Bir Hayat Güzin Dino’ kitabının baskısı tükenmişti. Sahaftan edinebildiğim Bahriye Çeri’nin Güzin Dino ile on yıllık sohbetlerinin kaydını bu kitaptan okudum ve Nahid Sırrı Örik üzerine söyleşi yapmak için bir araya geldiğimizde Güzin Dino’yu da konuştuk.
Kitapta Güzin Dino’nun aile, okul yaşamını, nasıl bir çevrede büyüdüğünü, Osmanlı Bankası’nda görevli babasının zengin kütüphanesini ve bu kütüphaneden nasıl beslendiğini, Rousseau’yu ilk çeviren dedesi Said Paşa’yı nam-ı diğer “Lastik Said’i” (titizliği nedeniyle yaz kış galoş giyermiş, bu nedenle lakabı Lastik Said imiş), Abdülhamid döneminde nasıl sürüldüğünü, Edebiyatçı Ahmet Mithat Efendi’yle Fatma Aliye üzerine yaptığı tartışmayı okuyoruz. Dino, “Can, sensiz her şey renksiz” diye ona mektup yazan, büyük bir aşkla bağlandığı Abidin Dino ile nasıl tanıştığını, babasının itirazına rağmen evliliklerini, Sait Faik, Orhan Veli, Azra Erhat, Mina Urgan’la dostluklarını, Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’ndeki yıllarını, asistanlığını yaptığı hocalarını, Türk edebiyatına ve Mahmut Makal, Yaşar Kemal, Orhan Pamuk gibi yazarlara ve eserlerine ilişkin düşüncelerini, çevirilerini, eşinin sürgün edildiği ve birlikte yaşadıkları Adana yıllarını, Kayseri, Ankara, Roma, Paris’e uzanan yaşamlarını anlatıyor. Bahriye Çeri ile tanışmaları ise 2002 yılında Paris’te düzenlenen Nazım Hikmet toplantısında oluyor. Çeri’yi ön sırada dinleyen ve konuşmasının ardından onu çaya davet etmesiyle başlayan sohbetleri on yıla yayılıyor. Bahriye Çeri “Görüşmelerimiz çay saatinde başlar ancak akşam yemeğiyle devam eder, bazen gece yarılarına kadar sürerdi. Neler konuşmazdık: Türk edebiyatı ve edebiyatçılarımız, Fransız edebiyatı, resim sanatı, Türk üniversiteleri, siyaset, tarih, Osmanlı…” diye anlatıyor. Bahriye Çeri iyi ki böyle bir söyleşiyi okurla buluşturmuş. Dilerim yayınevi de yakın zamanda kitabın yeni baskısını yapar.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ’NİN EN GÜZEL YILLARI
Dame de Sion Fransız Lisesi’nde okuyan Güzin Dino Darülfünun’da (İstanbul Üniversitesi) önce felsefe bölümüne yazılır. Hitler Almanya’sının uyguladığı soykırımdan kaçan 47 Alman profesör Türkiye’ye gelmiş, üniversitede öğrenci olan Güzin Dikel bu hocalardan dersler almıştır. Güzin Dino söyleşide özellikle meşhur felsefeci Hans Reichenbach’tan söz ediyor.“Felsefede en büyük, dünyaca tanınmış profesör. Nitekim bir yıl kaldı, sonra Amerikalılar hemen aldı. Amerika’nın bu hale gelmesi Hitler sayesindedir. Çünkü bütün bu profesörler gitti. Türkiye çok kullanmadı bu imkânı”. Dersleri çevirenler ise dil, mantık, bilim felsefesi alanında çalışmış Prof. Nusret Hızır ve Sabahattin Eyüboğlu. Edebiyat Eleştirmeni Leo Spitzer’den de dersler alan ve onunla çalışma fırsatını yakalayan Güzin Dino, Spitzer’den ve edebiyatta uyguladığı stilistik metottan çok etkilendiğini anlatıyor. “Spitzer Fransızca anlatıyor, Sabahattin çeviriyor bu dersleri. Seminerlerde her birimiz o günün metnini analiz ediyoruz. O metodu öyle edindik. Sonra da ben tatbik ettim o metodu Türkiye’de ve burada. Üslubun kalitesi, imge, kurgu müthiş bir şey”.
TÜRK EDEBİYATI ARAŞTIRMALARI
Güzin Dino, “İngilizce, Fransızca bilen, edebiyatla ilgili herkesin kolları sıvayıp kültürümüzü, entelektüel seviyemizi dışarıya yansıtması lazım. Çünkü müthiş değerli bir kültür hazinemiz var ve yeterince bilinmiyor” diyor. Bunun için Paris’te de mücadele etmiş, Yunus Emre’nin şiirlerini çevirmiş, Mahmut Makal, Yaşar Kemal, Orhan Pamuk gibi yazarlarımızın Fransız edebiyat kamusu tarafından tanınmasını sağlamış bir isim Güzin Dino.
Dino, 1942 yılında İstanbul Üniversitesi Roman Filolojisi profesörü Erich Auerbach’ın asistanı olur; 1946 yılında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde doçent olarak görev yapar. 1954 yılında Paris’e yerleşen eşi Abidin Dino’nun yanına giden Güzin Dino çalışmalarına Paris’te devam eder. Türk Romanı’nın Doğuşu isimli doktora çalışması 1973 yılında Paris’te basılır, 1978 yılında da Türkçeye kazandırılır. Dino Paris’te ilk olarak Mahmut Makal’ın Bizim Köy isimli eserini çevirir. Daha sonra Yaşar Kemal’in İnce Memed çevirisi gelir. Çeri, Güzin Dino’nun Marc Delouze ile birlikte yaptığı Yunus Emre’nin şiir çevirilerinin hala Fransa’da en önemli eserler arasında kabul edildiğini yazıyor.
GÜZİN DİNO: YAŞAR KEMAL’IN DESTANSI BİR DİLİ VAR
Yaşar Kemal topladığı ağıtlarla ilgili “Kimse ilgilenmiyordu benim topladıklarımla ilk defa olarak Abidin ilgilendi, bastırdı” diye anlatıyor dostluklarını. Güzin Dino, Yaşar Kemal’in edebiyatını şu sözlerle anlatıyor: Daha ziyade taşmış bir mahluktur. Şiir çerçeve olarak dar geldi. Yaşar da romandan ziyade destansı bir taraf var. Destansı bir dili var. Çok güzel bir dil tabi. Ben Türkiye’de kalıp devam etseydim Yaşar, Fakir, Makal onların dili üzerine bir etüt yapmak lazımdı. O öz Türkçe denilen hikâyenin içine Anadolu’dan gelen asıl öz Türkçeyi getirdiler.
PICASSO İLE ÇALIŞAN “KOMÜNİST ABİDİN”
Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde dersler veren Güzin Dino Türkiye’deki aydın kırımının mihenk taşlarından biri olan ve her köşede komünist aranılan dönemin komikliğini bakın nasıl anlatıyor: Ben derse giriyorum, aynı gün gazetede “Abidin Dino komünist propagandası yaptığı için Güzin Dino ile beraber Avrupa’ya kaçmış” diye haberler çıkıyor. Oysa fakültede Fransızca pratik dersleri veriyorum. Askeri talebe de geliyor dinlemeye. Yüz, yüz elli kişiye ders veriyorum, çoğu da farkında durumun. Ben tabi hiç sesimi çıkarmıyorum. Bunlara sıkılmıyordum da gülüyordum, çünkü gülünecek çok şey vardı, çok üzülüyordum. Abidin Dino’nun imzasını orak ve çekice benzeten başsavcıdan tutun da 80 parçalık eserin evlerinden götürülmesine ve suç unsuru aranmasına kadar Güzin Dino yaşadıkları durumun garabetini anlatıyor.
Abidin Dino, Picasso ile 1938 yılından itibaren dost olur ve birlikte çalışırlar. Güzin Dino, Abidin Dino’nun Picasso’nun seramiklerini kopya ettiğini ve reprodüksiyonların çok pahalıya satıldığını anlatıyor. “Abidin memur ressam oldu. Orada tabaklara falan resimler yapıyor. Picasso kendi objeleri fırınlandıktan sonra Abidin’e kendi işlerini de yapabilmesi için izin veriyor. Satıldı Abidin’in yaptıkları”.
Roma’ya eşinin yanına ziyarete giden Güzin Hanım’ın Türkiye’ye dönecek parası kalmaz. Dönüş bileti için parayı ona Zekeriya Sertel verir. O günleri Güzin Dino “Müthiş parasızdık. O dönem Niyazi Berkes, Zekeriya Sertel de Roma’da. Orada birkaç böyle beraber günlerimiz oldu” diye anlatıyor.
NEDEN ABİDİN DİNO’NUN YANINA AŞİYAN’A GÖMÜLMÜYOR?
2013 yılında Paris’te yaşamını yitiren Güzin Dino, eşi Abidin Dino’nun Aşiyan’da bulunan aile kabristanlığı yerine Paris’te gömülmüş. Birbirlerini hiç bırakmayan Dino çiftinin mezar yerlerinin neden ayrı olduğu merak konusu. Zeynep Oral’ın yazısından Türkiye komünist hareketinin temsilcisi Rasih Nuri İleri’nin talebi üzerine Güzin Hanım’ın naaşının Aşiyan’daki aile kabristanlığına gömülemediğini öğreniyoruz. Abidin Dino’nun Rasih Nuri İleri’nin dayısı olduğunu belirtelim. İleri’nin, Güzin Hanım’ın aile mezarlığına gömülmemesine dair isteğini görüşmemiz sırasında Bahriye Çeri de teyit etti. Rasih Nuri İleri ile Güzin Dino arasında bir tartışma olduğunu ancak bunun aile arasında kaldığını öğrendim. Çeri, Rasih Nuri İleri’nin torunu Esin İleri’nin Güzin Dino’nun mezarının Aşiyan’a taşınmasına ilişkin kendileri açısından herhangi bir sorun olmadığını söylediğini aktardı.
ABİDİN DİNO’NUN HEYKELİ KADIKÖY ÖZGÜRLÜK PARKI’NDA
Güzin Dino söyleşide babasının Abidin Dino ile evlenmesini istememesine ilişkin “Şimdi görse, Selamiçeşme’deki Özgürlük Parkı’nda bir heykeli olduğunu Abidin’in. Ne kadar durur o heykel, bilemiyoruz ama. Vakıa, yarın kaldırabilirler heykeli, hiç belli olmaz, Türkiye bu” diyor. Güzin Hanım’ın anlattıkları üzerine ben de daha evvel gördüğüm heykel yerinde duruyor mu diye Özgürlük Parkı’nın yolunu tuttum. Ve evet Abidin Dino’nun heykeli parkın en güzel yerlerinden birinde bizi selamlamaya devam ediyor. Umarım Güzin Dino’nun mezarıyla ilgili sorun bir an evvel çözülür, Türk edebiyatının dünyada tanıtılmasına büyük katkı sunan çevirmene gerekli saygı gösterilir. Fransa’daki sorun çözülemeyecekse belki de naaşının Aşiyan’a eşinin yanına getirilmesi en doğru çözüm olur.
*https://www.birgun.net/makale/guzin-dino-yok-olmasin-540431
**https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/zeynep-oral/guzin-dinonun-mezari-kurtarilmali-2223622