“Ne cini bu böyle, şişe cini mi?” dediğinizi duyar gibiyim; evet, aslında şişe cini ya da şişede olan bir cinden söz ediyorum. Son dönemde ünlülerin yatırım yapmayı tercih ettiği ilginç bir alan cin üretimi.

Genellikle oyuncuların moda, tasarım, kozmetikle ilgili girişimleri olmasına alışkın olsak da son yıllarda sert içkilere ilgi gösteren çok sayıda ünlü var. 2000’lerin başlarında Gerard Depardieu, F. Ford Coppola gibi sinemanın önemli isimleri şarap işine girmişti ve bunların haberlerini takip ederdik. Sonraki yıllarda ünlülerin ilgisi şaraptan cin ve tekila ağırlıklı olmak üzere sert içkilere kaydı. Bir zamanlar içki markalarının marka yüzü olan isimler yerini o içkileri gerçekten de üreten isimlere bıraktı.

HARRY POTTER’IN YILDIZI

Son olarak çok ilgi çeken girişimlerden biri Harry Potter ve Küçük Kadınlar filmlerinden tanıdığımız Emma Watson’ın içki sektöründe pazarlama alanında çalışmış olan kardeşiyle ortak ürettiği Renais Cin.

Geçtiğimiz yıl, babalarının otuz yıldır şarap ürettiği Fransa’nın Chablis bölgesine bir saygı duruşu niteliğinde çıkardıkları karbon ayak izi sıfır, şişesi de çevre dostu olarak duyurulan Renais, bölgenin üzümleri ve yine bölgenin otlarının bir arada olduğu, hafif, ferahlatıcı mineralsi tonları olan bir cin olarak tanımlanıyor.

Watson kardeşler zaten Fransa, Paris doğumlular ve çocuklukları da Chablis’ye gidip gelerek geçmiş. O yüzden Renais’yle aralarında oldukça şahsi bir bağ olduğunu söylüyorlar. Siz de benim gibi yaz deyince aklına cin kokteylleri gelenlerdenseniz ve cini daima votkaya tercih ediyorsanız, denk gelirseniz 60 Euro fiyatlı bu cini tanımak aklınızda olsun.

PEKİ YA BRAD PITT!

Fransız cini deyince, yine geçtiğimiz baharda piyasaya çıkan The Gardener’ı da es geçemeyiz; zira üreticisi Brad Pitt! Tanqueray cinin eski baş damıtımcısı Tom Nichol’in desteğiyle ürettikleri bu cin Pitt’in içki sektöründeki ilk işi değil. Kendisi halihazırda Fransa, Provans’taki Château Miraval’in sahibi. Ayrıca Rhône bölgesindeki önemli şatolardan Château de Beaucastel’in sahipleri olan Perrin ailesiyle ortaklaşa ürettiği bir de Fleur de Miraval Rose adlı pembe şampanyası var ve bu şampanya da magazin dünyasında oldukça ünlü, çünkü 2022’den bu yana üç yıldır Oscar törenlerinde ikram ediliyor ve çok da beğeni toplamış durumda.

Neyse, biz Pitt’in cin markasına dönelim; aktör yine Perrin ailesiyle birlikte, çok sevdikleri Fransız Riviera’sının ruhunu, hafif tat ve aromalarını taşıyan bir yüksek alkollü içki üretmek istemişler. Cap d’Antibes’in tatlı ekşi turunçgillerinin, greyfurt, limon notalarının da olduğu buğdaydan damıtılan cinin üretiminde, doğanın gizeminin bilginin keyfiyle bir araya geldiğini söylüyorlar.

The Gardener’ın geçen seneki lansmanı da Pitt’ten bekleyeceğimiz üzere, Cannes Film Festivali sırasında yapıldı. Hem de ne lansman; Cannes’ın efsanevi otellerinden Carlton iki senelik bir renovasyonun ardından yeniden açılırken, bu partide The Gardener cinle yapılan özel kokteyller sinema dünyasının ünlü isimlerine sunuldu.

MARGOT ROBBIE’SİZ OLMAZ

2023’ün bir diğer cin lansmanı da yine Hollywood’un ünlü isimlerinden Barbie'nin yıldızı Margot Robbie’den geldi; Avustralyalı oyuncu, eşi ve arkadaşlarıyla beraber kendi memleketinin rahat, doğal, deniz tuzunun hüküm sürdüğü sahil yaşam biçimine bir gönderme yapmak üzere Papa Salt’ı çıkarmış. İçinde de ülkenin yerel otlarının tadının ön planda olduğu söyleniyor, cin de zaten Avustralya’da üretiliyor. Robbie’nin önerisi, geleneksel tonik yerine cinin soda, bol buz ve bir dilim greyfurtla yudumlanması.

TEKİLA SEVDASINDAN SONRA...

Gördüğünüz gibi George Clooney, Michael Jordan, Eva Longoria, Dwayne Johnson gibi birçok ünlünün tekila sevdasından sonra yeni dalga, cin. Üretici ünlülere bakınca, daha az Amerika sevdalısı, daha çok Avrupalı hissedenler cine yönelmiş gibi görünüyor. Oysa cin pazarı dünyada örneğin tekila kadar büyümüyor. Ünlülerin cine ilgisi bu gidişatı değiştirir mi, bu cin markaları sadece birer oyuncak mı yoksa kalıcı ve başarılı olabilecekler mi? Bunları izleyip göreceğiz ama cin işine bundan birkaç yıl önce, 2018’de Aviation markasıyla giren Ryan Reynolds’ı işin öncülerinden sayarak ayrı bir yere koymak lazım. Zira The Business Spirit Dergisi’nin haberine göre, markayı iki yıl içinde bir içki devine 610 milyon dolara sattılar, tıpkı Clooney’in Casamigos tekilası gibi.

Ünlüler eskiden kendilerini, hikayelerini, köklerini anlatmak için hayat hikayelerini yazdırırlardı. Sonra moda markaları kurmaya başladılar. Bir süredir de sevdikleri, hayal ettikleri içkileri yapıp hayranlarıyla ve tüm içkiseverlerle paylaşıyorlar. Aslında bu sofranın; bir yemekte, bir içkide bir hikayeyi, bir lezzeti, bir anı ve o ana yüklenen tüm anlamları paylaşmanın gücünü de gösteriyor. Asıl merak ettiğim, bu işler bir gün Türkiye’de de olur mu; regülasyonlar izin verse bu trendi bize kim getirir? En azından kendi şarabını üreten ilk ünlümüz bakalım kim olacak?..