Günümüzde içinde aşk, meşk olan ilişkiler artık değişti. Gerçi herkesle kurduğumuz ilişkiler de değişti; gittikçe yalnızlığa doğru giden bir girdabın içinde gibi insanoğlu. ‘Özel hayatımda biri yoksa arkadaşlarım ve ailem bana yeter duygusu’nun içinde ama bir taraftan da ‘Hayatımı paylaşacağım biri olsun sınırlarında kalayım’ ikilemindeyiz.
Yalnızlığın ilacı bir aşkın varlığı gibi görünüyor. İşte bu noktada biri karşına çıkıyor, ‘Bu doğru kişi’ diyorsun, sonrası sorunlarla birlikte ilerliyor.
Şimdi günümüz ilişkilerinde dört kavram var; lovebombing, ghosting, gaslighting, mansplaining…
Eminim değişen ilişkiler dünyasına yeni kavramlar sürekli eklenecektir.
‘Kimler Geldi Kimler Geçti’ Netflix’te yayında!
‘Ahh nerede o eski aşklar’ dediğimiz bir durumun içindeyiz... Sen ne kadar normal bir ilişki içinde olmak istesen de anormal ilişkilerin içinde kendini bulman işten değil. Artık öyle kolay kolay eski biçimlerde ilişkiler yaşanmıyor.
Seni gökyüzüne çıkartan biri, ertesi gün ortadan yok olmuş ve senin haberin olmuyor, o derece böylesi gidişler yaşanıyor.
Eskiden âşık olmak da belliydi, aşktan gitmek de. Ne olduğun da belliydi, ne yaşadığın da öngörebilirdi.
Tam da ‘Bu tarz yeni ilişkileri masaya yatırmalı, anlamalı ve biraz da eğlencesine dalga geçmeliyiz’ derken geldi ilişkilere dair bir dizi... “Kimler Geldi Kimler Geçti” Netflix’te yayınlamaya başladı.
Ece Yörenç yaratıcılığında oluşturulan dizi, ilişkileri eğlenceli bir şekilde masaya yatırmış gibi görünüyor ve bu ilişki biçimlerini, kavramları ve değişimleri eğlenceli bir biçimde veriyor.
Başrollerinde Serenay Sarıkaya, Metin Akdülger, Hakan Kurtaş, Boran Kuzum, Ahmet Rıfat Şungar, Meriç Aral, Bade İşçil, Esra Ruşan ve Efe Tunçer var. Ayrıca Kamil Güler, Cem Güler, Zeynep Tuğçe Bayat, Gülcan Arslan, Perihan Savaş, Laçin Ceylan, Ege Aydan, Selçuk Borak gibi güçlü bir kadrodan oluşuyor.
İlişkilerin her halini renkli bir dünyanın içinde izlemek ve eğlenmek isteyenler için tam da yaz ayı ve gönül yayları gevşemişken izlenebilecek bir dizi diyebilirim.
Tabii öyle büyük beklentiler oluşturmayın ama güzel kadınlar, yakışıklı adamlar, mekanlar, ortamlar, kıyafetler, yemekler, içkiler zaten size seyredilecek bir dünya yaratıyor. Üstüne de ghosting, lovebombing gibi güncel terimleri ilişki biçimlerinin içinde anlatıyor.
‘Kimler Geldi Kimler Geçti’ dizisinin lansman gecesine davetliydim adeta aşka getiren bir dekorun içinde buldum kendimi. İlişki çarkımı çevirdim, lovebombing odasında kendimi aşka getirdim, ‘Ghosting herkes gibi ben de yaşadım’ diyerek ilişkilere dair hazırlanmış pankartlar eşliğinde ‘Üstesinden gelemeyeceğim ghosting yok, bunlar ilişki değil ilişme istiyorlar, yaşadık hepsinin en kralını yaşadık’ diyerek İstanbul manzarasını seyre daldım.
Edis’in şarkıları geceyi daha da renklendirdi. Dizinin lansmanında kendimle ve aşklarımla bi güzel dalga geçtim, çok eğlendim. Tabii eve gelince işler değişti çünkü ‘Kimler Geldi Kimler Geçti’ diye düşünmeye başladım. Prof. Dr. Acar Baltaş’ın kitabını okuyarak kendimi terapiye aldım.
‘Hayat En Çok İyileri Kırar’
‘Hayat En Çok İyileri Kırar / Kırıldığımız Yerden Güçlenmenin Yolları’ kitabı gazeteci arkadaşım Mert İnan’ın Acar Baltaş ile yaptığı söyleşilerden oluşuyor. Hayatın her alanından örneklerle hoca kendi hayatından örnekler vererek sizi adeta bir terapiye sokuyor.
Bir başucu kitabı herkesin okumasını öneriyorum.
Kitapta ‘Aşk, ilişki, evlilik… İlişkinin başında sorulacak yedi soru” diye bir bölüm de yer alıyor. Hoca ideal bir ilişkinin nasıl olması gerektiğine dair her şeyi üstelik kendi ilişkisinden örnekler vererek anlatıyor. Günümüz ilişkilerinde uzak gibi görünen böylesi bir ilişkiyi kim istemez ki diyerek okuyorsunuz.
“İlk etkilenme anında değerler değil, fiziksel çekicilik etkilidir. Fakat bir süre sonra ilişkinin nasıl devam ettiğine bakmak gerekir. Karşınızdaki kişi sizinkinden farklı değerlere sahipse, her durum bir karara ve her karar bir tartışmaya dönüşür. Bu da ilişkinin tılsımını bozar.”
