
Mutlu Hesapçı
‘SALINCAK’TA SALLANAN HAYATLAR…
William Shakespeare, "Size Nasıl Geliyorsa" eserindeki "İnsanın Yedi Çağı" şiirinde;
“Bütün dünya bir sahnedir, Bütün erkekler ve kadınlarsa sadece birer oyuncu; Girerler ve çıkarlar; Bir kişi birden çok rolü oynar, Bu oyun, insanın yedi çağıdır. İlkin bebeklik, Dadısının kollarında sesler çıkarır ve kusar; Sonra mızmızlanan bir okul çocuğu, okul çantasıyla, Yüzünde parıldayan sabahla, istemeyerek, Salyangoz gibi okula sürünür” diyerek insanın evrelerini anlatır ve şiir devam eder.
Belki de hayat ve tiyatro sanatı arasındaki anlamı en iyi anlatan şiir budur.
27 Mart Dünya Tiyatro Günü’ydü dün. Başta tiyatrocu arkadaşlarım olmak üzere tiyatroya emek ve gönül vermiş herkesin gününü kutlarım.
Bugünkü yazımı da tiyatroya emek, gönül vermiş iki değerli isme Yiğit Sertdemir ile Hazal Türesan’a ve oynadıkları ‘Salıncak’ oyununa ayırmak istedim.
Yiğit Sertdemir tiyatro için yaşayan; yönetmen, senarist, oyuncu ve kumbaracı50’nin kurucularından. Mühendis olmasına rağmen tiyatroyu seçen, bir röportajında “Kader beni değil, ben tiyatrocu olmak için kaderi ittim” diyen özel bir isim.
Hazal Türesan tiyatro okuyup dizi ve sinema oyunculuğunun yanı sıra mutlaka tiyatro yapmalıyım diyen bir oyuncu. Şu sıralar aynı anda iki oyun ‘Küvetteki Gelinler’ ve ‘Salıncak’ oyunlarını oynuyor. Ve sahnede oyunculuğuyla hepimizi büyülüyor. Onu sahnede de izlemek çok güzel.
İki kardeşin ‘Salıncak’ metaforu
‘Salıncak’ oyununda Hazal Türesan ve Yiğit Sertdemir, Bahar ve Kerem adında iki kardeşi oynuyorlar.
Çocukluk travmalarından kurtulamayan tek kardeş gibi görünse de iki kardeşin travmaları, çocukluktan kalma bir ‘salıncak’ metaforu eşliğinden sallanıp duruyorlar hayatın içinde aslında… Büyümüşler ama kalpleri ve akılları hala çocuk kalmış ve birbirlerine tutunmaktan başka çareleri yok, aralarındaki sevgi onları ayakta tutuyor.
Oyundan çok etkilendim. İki kardeşi çok sevdim ama çok da üzüldüm ve onların kendimce sağlıklı olduğumu düşündüğüm üçüncü kardeşleri olmak istedim.
Bu ülkenin ruh hali içinde ne kadar sağlıklıyız ki sonra düşününce bilemedim.
Oyun, güç veriyor
Oyunun temel meselesi aile olmak kavramını anlatıyor aslında bunu anlatırken de sizin aklınızın sınırlarını zorluyorlar çünkü oyun akıl sağlığını zorlayarak ‘Ne gerçek, ne hayal, ne doğru, ne yanlış’ diyerek iki kişilikli bir hale dönüşüyor. Sürekli peşlerinde birileri var mı, ölü diye konuştukları anne gerçek mi bilemiyorsunuz.
Ve hepimizin yalnız kalmaktan ne kadar çok korktuğunun da altını çiziyor. İki kardeşin içinde bulundukları bir zaman dilimini izliyorsunuz ama içinde zamansızlık da barındırıyor. Oyunda hüzün ve mutsuzluk ağır bassa da birbirine tutunarak hayatta her şeye rağmen nasıl ayakta kalabiliriz gücünü de size veriyor oyun.
‘Salıncak’ oyununu izleyin, izlettirin. Akıl sağlığımızı korumaya çalıştığımız bugünlerde aklımızın sınırlarını zorlamakta fayda var derim! Aynı salıncakta olduğumuzu hatırlamakta ise büyük fayda var.