Barışcan İğrek
Türk futbolunun Fenerbahçe’ye ihtiyacı var
Trendyol Süper Lig’in 30.haftasında oynanan Trabzonspor-Fenerbahçe derbisinde sahaya yüzlerce plastik şişe ve birkaç patlayıcı madde atılmış, maçın ardından Trabzonspor taraftarının bir bölümü, sahanın ortasında galibiyeti kutlayan Fenerbahçeli oyunculara saldırmıştı. Sporun ruhuna yakışmayan bu üzücü olayların ardından Fenerbahçe kulübü, 2 Nisan 2024 Salı günü -ligden çekilme dahil- bütün aksiyonların görüşüleceği bir olağanüstü genel kurul düzenleyeceğini duyurmuştu.
Geçtiğimiz hafta ise Fenerbahçe başkanı Ali Koç gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, 2 Nisan’da düzenlenecek olağanüstü genel kurulda üç seçeneği gündeme getireceklerini belirtti. Bu seçenekler alt lige düşmek, bir süreliğine futbol faaliyetlerine son vermek ve yurt dışında takım satın almak...
Ayrıca Ali Koç, kulübün izleyeceği stratejiyle ilgili olarak sponsor firmaların tamamıyla görüşerek onay aldıklarını belirtti. Krediler için de bankalar ile görüşeceklerini kaydetti.
Olaylı Trabzonspor-Fenerbahçe derbisinin ardından yaşanan süreç ile alakalı olarak dikkatimi çeken bir nokta daha var. Böylesine vahim olayların yaşandığı, daha da vahim olayların yaşanmasına ramak kalan böyle bir maçın cezaları henüz açıklanmadı. Bir başka deyişle, Trabzonspor kulübüne verilecek cezaların açıklanması 31 Mart yerel seçimlerinin sonrasına bırakıldı. Ne kadar büyük bir tesadüf!
Bazı spor yorumcuları, Türkiye Futbol Federasyonu’nun iki kulüpten gelecek olan tepkileri asgari düzeyde tutmak adına böyle bir gecikmeye imza attıklarını ifade ediyorlar. Türkiye Futbol Federasyonu’nun böyle bir misyonu üstlenmesine ne gerek var? Trabzon’da yaşanan yüz kızartıcı olayların kural kitapçığında yazılı olan cezası neyse, Türkiye Futbol Federasyonu o cezayı uygulamakla yükümlüdür.
Fenerbahçe’nin geleceği açısından çok büyük önem taşıyan, 2 Nisan’da düzenlenecek olağanüstü genel kurulda alınacak kararlardan bağımsız olarak genel kurul gündemindeki konuları kendi perspektifimden değerlendirmek istiyorum.
Fenerbahçe, Türk futbolunun mihenk taşlarından biri. Kazandığı başarıları ve temsil ettiği değerleri konuşmaya gerek bile görmüyorum. O yüzden, gündem konuları arasında yer alan bir alt lige düşme ve futbol faaliyetlerine son verme gibi seçeneklerini uygulayabileceklerine ihtimal vermiyorum. Bana göre, uygulanabilirliği çok zor olan seçenekler. Ekonomik anlamda karşılarına çok büyük zorluklar çıkabilir. Bu seçenekler hayata geçecek olsa ki -hiç ihtimal vermiyorum- Galatasaray ile aradaki uçurum büyük bir hızla açılır. Bakmayın, bazı spor yorumcularının “Fenerbahçe olmazsa Galatasaray olmaz, Beşiktaş olmaz” gibi yorumlarda bulunduklarına... Öyle bir olur ki! Fenerbahçe ligden çekilince Süper Lig’in ekonomik ve sportif olarak bütün kaymağını Galatasaray ve Beşiktaş yiyecek. Neden istemesinler? Üzerine atlarlar!
Bana göre, bu tip büyük ölçekli, radikal, camiayı darmadağın edebilecek hamleler yerine; daha küçük ölçekli ama ses getirecek hamleler yapılabilir. Örnek vermek gerekirse... 7 Nisan’da Galatasaray ile oynanacak Süper Kupa maçına çıkmamak, Fenerbahçe’den ziyade Türk futboluna büyük bir darbe indirebilecek olan yayıncı kuruluş cihazlarını iade ederek abonelikleri iptal etmeleri için Fenerbahçe taraftarlarına çağrıda bulunmak, gibi... Özellikle yayıncı kuruluş aboneliklerinin iptal edilmesi eylemi, herkesin daha dikkatli davranmasına neden olur. Bunu kimse istemez. Federasyon, takımlar, hakemler vs. Çünkü, hepsi oradan gelen ve paylarına düşen paralar ile yaşam sürüyorlar. Tabi ki, böyle bir eylem olmaması için yayıncı kuruluş da daha dikkatli davranır.
Fenerbahçe camiasının çok iyi bir analiz yapması gerekiyor. Öfkeli ve kırgın olmakta yerden göğe kadar haklılar. Türk futbolu her geçen gün daha kötüye gidiyor. Ancak, bir anlık öfke uğruna da önümüzdeki birkaç sezonu tehlikeye atmamak gerekiyor.