Abdullah Biricik
TORRENT İLE TFF’Yİ YENEMEZSİNİZ
Gün geçmiyor ki Galatasaray kulübünde gündemi sarsan çarpıcı bir olay yaşanmasın. Fatih Terim’i en büyük seçim vaatlerinden biri olarak sunan Burak Elmas’ın Fatih Terim ile olaylı bir şekilde yollarını ayırmasının yankıları ise hala sürüyor. Taraftarlar Fatih Terim’in ayrılış şeklinden oldukça rahatsız. Fatih Terim takımın başında iken PSV Eindhoven'ın Teknik Direktörü Roger Schmidt’e teklif götürüldüğü iddiası ve takımın başına teknik direktör olarak getirilen Guardiola’nın yardımcısı Domenec Torrent ile uzun süre önce Fatih Terim’den gizli görüşülmesi camiada ve taraftarlarda ciddi bir tepkiye neden oldu.
En büyük tepki de TFF’nin bariz bir şekilde hakem yönetimleri ile Galatasaray’ı engellediği bir dönemde TFF’nin en çok istemediği ismin gönderilmesineydi. Fatih Terim’in bu koşullarda ve bu şekilde gönderilmesi, Terim’i eleştiren isimleri bile rahatsız etti. Yönetim beklemediği ölçüde bir tepki ile karşılaştı. Bir anda yönetimin istifa etmesini isteyen ciddi bir kampanya başlatıldı. Galatasaray yönetimine olan tepkiler elbette ki sadece Terim’in gönderilmesine değildi. Verilen sözlerin tutulmaması, sponsorluklarda vaadedilen rakamlara ulaşılamaması, TFF’de Galatasaray maçlarının adil oynanmasının sağlanamaması gibi pek çok etmen, Fatih Terim’in gönderilmesi ile tekrar gündeme geldi ve biriken bu sorunlar ile istifa çağrısı oluştu. Tüm yöneticiler içerisinde en çok hedefte olan isim ise Işıtan Gün idi. Taraftarlar Fatih Terim’in gönderilmesinden Işıtan Gün’ü sorumlu tuttu. Işıtan Gün’e karşı istifa çağrısı ile kampanya başlatan taraftarlar, Gün’ün geçmiş dönemde attığı ve kadınları rahatsız eden bazı tweetlerine ulaşarak servis etti. Büyük tepki çeken ve zor durumda kalan Işıtan Gün’ün dün gece saatlerinde yönetimi rahatlatmak için istifa ettiği söylense de kulüpten konu ile ilgili resmi bir açıklama henüz gelmedi.
Bu koşullarda ve kaotik ortamda oynandı Hatay maçı. Galatasaray deplasmandaydı. Domenec Torrent’in ilk sınavıydı ama daha da önemlisi kaotik ortamın dağılmasını sağlayabilecek bir çıkış maçıydı. Torrent’in Galatasaray’ın son 8 maçını izlediği ve takımı günde çift idman ile sıkı bir şekilde bu maça hazırladığı bilgisi ulaşmıştı elimize. Bu bilgiler pek çok taraftarı heyecanlandırsa da Galatasaray’ın temel probleminin “hakem yönetimleri” olduğunu bilenler için pek bir önem addetmiyordu. Nitekim de öyle bir maç oldu.
Galatasaray çok iyi başladığı ve öne geçtiği maçın ilk yarısında maçın hakemi Erkan Özdamar, Galatasaray’a çok rahat kart çıkartırken, Hatayspor’lu Mohammed Kamara’nın Alpaslan Öztürk’e attığı kafayı cezalandırmayarak maça ilk müdahalesinde bulundu. Kerem’e yapılan penaltı müdahalesini VAR hakemi Hakan Ceylan dahil 6 hakem görmedi. Yine Emre Kılınç’a yapılan kırmızı kartlık müdahale 6 hakem tarafından es geçildi. Kerem’e yapılan penaltılık müdahalede hakem Erkan Özdamar’ı VAR’a çağırmayan Hakan Ceylan, bu kez Alpaslan’ın rakibine yaptığı müdahalede hakemi VAR’a çağırdı. Üstelik müdahaleden önce Marcao’ya yapılan faul es geçilerek maça denge getirildi. Bu koşullarda oynamasına ve penaltı kaçırılmasına rağmen ikinci yarıya 1-2 önde girmeyi başaran Galatasaray, ikinci yarıda ağır bir hakem müdahalesine maruz kaldı.
Domenec Torrent’in forvet Halil’i çıkararak orta saha oyuncusu Aytaç değişikliği ile yaptığı taktiksel hataya hakem hataları da eklenince Galatasaray kazanabileceği maçı 4-2 kaybetti. Hatayspor’un attığı beraberlik golünde VAR’da ofsayt çizgisi çekilmeyerek skorun dengelenmesi sağlandı. Üstelik golü atan Kamara ilk yarıda kırmızı görmemiş, sarı kartı varken yaptığı 2. Sarı kartlık müdahalede hakem tarafından nazikçe uyarılmıştı. Yani 2 defa kırmızı kart görmesi gereken oyuncu Hatay’ın ikinci golünü atan isim olmuştu. 2-2’den sonra Boey’e yapılan müdahaleyi yine VAR dahil 6 hakem görmeyince Hatay 3. Golü buldu. Golde yine VAR incelemesi yapılmayarak VAR protokolü ihlal edildi. Maç boyunca Hatayspor’un kırmızı kartlarını es geçen hakem Erkan Özdamar bu kez Taylan’ın rakibini itmesine direk kırmızı kart göstererek, Galatasaray’ın olası skoru dengelemesine Galatasaray’ı eksik bırakarak engel oldu. Kazanabileceği bir maçta hakem müdahalelerine ve Torrent’in taktiksel hatasına maruz kalan Galatasaray kalesinde 4. Golü de görerek büyük bir mağlubiyet almış oldu.
Üzüldüğüm 2 nokta var. Birincisi futbol konuşmamız ve üzerine hikayelerle süslemeler yapabileceğimiz bir ortamda hakem konuşmak zorunda kalmak ki mesleki anlamda büyük bir dezenformasyon. İkincisi de Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü olan ve 35 milyon taraftarı olan bir kulübün adil şartlarda futbol oynayamaması. Her ne kadar Galatasaray yönetimi çareyi teknik direktör değişikliğinde bulsa da sorunun kaynağı çözülmeden yani maçlar adil ve eşit şartlarda oynanmadan Galatasaray’daki ve Türk Futbolundaki temel sorunlar çözülmeyecektir.
Daha çok futbol konuşabilmemiz adına, Türk Futbolunun liyakatli isimler tarafından yönetilmesi dileğiyle…