Mutlu Hesapçı
Şehre filmler geliyor, hadi gülümse…
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen İstanbul Film Festivali, bu yıl 42. kez sinemaseverlerle buluşuyor. Türkiye ve dünya sinemasından nitelikli ve ödüllü filmler, özel gösterimler, yıldız oyuncular ve usta yönetmenler 7-18 Nisan arasında festivalde bir araya geliyor. İstanbul Film Festivali Direktörü Kerem Ayan ile izleyeceğim filmlerin heyecanı içinde festivali konuştum. Bu sene sinema perdesinde kaybolmak isteği içindeyim. Çünkü öyle bir zamandan geçiyoruz ki sadece sinemanın içinde kaybolursak iyi gelir diye düşünüyorum. Filmlerin içinde kalarak, hayattan kaçmayı deneyeceğim. Dilimde Kemal Burkay’ın dizelerinde Sezen Aksu’nun sesi ‘’Belki şehre bir film gelir, bir güzel orman olur yazılarda. İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse’’
● 42. İstanbul Film Festivali 7-18 Nisan’da sinemaseverlerle buluşuyor. Nasıl bir heyecan içindesiniz duygularınızı öğrenebilir miyiz?
Biraz buruk bir heyecan içindeyiz doğrusu. Bütün ülkeyi etkileyen bir felaketin yaralarını sarmaya çalıştığımız bir dönemde festival gibi bir şenliği gerçekleştirmek hüzünlü bir sevinç kaynağı. Sonuçta neredeyse bir yıldır 42. festivalin hazırlıkları sürüyor. Türkiye’den ve dünyadan onlarca filmin prömiyerini festivalde yapacağız. Birçok konuğumuz var yurt dışından, onlar da izleyicilerimizle buluşacak festivalde.
FESTİVALDE ÖNE ÇIKANLAR
● Bu yılki programı nasıl belirlediniz, programda neler ön plana çıkıyor ve bu yıl yenilikler var mı?
Geçen festivalin sona ermesiyle birlikte Cannes Film Festivali’nin başlangıcıyla bizim hazırlıklarımız başlıyor. Yıl boyu yurt dışındaki birçok festivalde filmler izlendi. Yerli ve yabancı dağıtımcıların önerdikleri filmlerini değerlendirdik. Exorcist’in ellinci yıldönümü olması vesilesiyle William Friedkin’in önemli filmlerinden bir seçki oluşturduk. Yönetmen Burak Çevik ise “Heyula” başlıklı seçkisinde, sinemada yeni anlatım olanaklarına yer açan ve sinematik dili genişleten filmleri seyirciyle buluşturacak.
84 ÜLKEDEN 160 YÖNETMEN
● Yine çok zengin bir program bizleri bekliyor. Rakamlarla ifade etmek gerekirse 12 günde kaç uzun metraj, kaç kısa metraj, kaç ülkeden ve yönetmenden filmler izleyeceğiz?
134 uzun 29 kısa metrajlı filmimiz var. Festival kapsamında 12 günde, 14 bölümde, 84 ülkeden 160 yönetmenin filmleri gösterilecek. Yarışmalarımız dışında galalar bölümünde beklenen, usta yönetmenlerin, yıldız oyuncuların en yeni filmleri var. Genç ustalar bölümü bu yıl da yarışmalı; sinema öğrencilerinden oluşan genç jürimiz buradaki filmleri değerlendirecek. Dünya festivallerinden, Nerdesin Aşkım, Mayınlı Bölge, Antidepresan, Çiçek İstemez, Cinemania ve kurmaca dışı yine ilginç filmlerin yer aldığı belgesel kuşağı bölümlerimiz bu yıl da programda yer alıyor.
GÖSTERİME EKİPLER DE KATILACAK
● Özel gösterimler ve söyleşilerde kimler olacak ve sinemaseverler nasıl bir buluşma yaşayacaklar?
13 Nisan’da Nobel ödüllü Fransız yazar ve düşünür Annie Ernaux’nun yazıp oğlu David Ernaux-Briot ile yönettiği filmi Super-8 Yılları adlı filmi gösteriyoruz. Annie Ernaux hem festivale konuk gelerek filmden sonra izleyicilerin sorularını yanıtlayacak, gösterimin hemen ardından da Fransız Kültür Merkezi’nde kitaplarını imzalayacak. Ulusal yarışmalardaki filmlerimizin neredeyse tümü ekiplerinin katılımıyla gösterilecek; yurtdışından da birçok yönetmen, oyuncu ve yapımcı filmlerinin gösterimine katılıyor. 7-8-9 Nisan günlerinde Kadir Has Üniversitesi’nde İstanbul Film Festivali işbirliğiyle 3. Film Festivalleri Sempozyumu yapılıyor. Yine festival sırasında Kurgucular Dayanışması iki buluşma gerçekleştirilecek.
ONUR ÖDÜLLERİ KAYHAN YILDIZOĞLU İLE NEVRA SEREZLİ’YE
● Sinema Onur Ödülleri kimlere verilecek ve ülkemiz için bu iki sanatçının önemi nedir?
Festival tarafından sinemaya gönül ve emek veren isimlere takdim edilen Sinema Onur Ödülleri bu yıl sinema ve tiyatro oyuncuları, Kayhan Yıldızoğlu ile Nevra Serezli’ye verilecek. Hem Kayhan Bey hem Nevra Hanım çok uzun yıllardır hem sahnede hem kamera önünde büyük başarılar kazanıp izleyicilerin tartışmasız sevgisini kazanıp bu sevgiyi de sürdüren saygın sanatçılar. Kendilerine festivalin Sinema Onur Ödülü’nü verebilmek asıl bizim için büyük onur.
İSTANBUL FİLM FESTİVALİ BU YIL HIRÇIN (SCRAPPER) İLE AÇILIYOR
● Sizden film önerisi almak isterim, festivalde mutlaka izleyin ve kaçırmayın diyeceğiniz sizin için öne çıkan filmler hangileri?
İstanbul Film Festivali bu yıl, Sundance Film Festivali’nde dünya sineması-dram kategorisinde Büyük Jüri Ödülü’nü kazanan Hırçın (Scrapper) ile açılıyor. Bu da benim bu yıl en sevdiğim filmlerden biri. Diğer söz edebileceklerim arasında toksik ilişkilere ilginç bir bakış atan “Alice, Sevgilim”, toplumsal hareketleri kişisel bir dram aracılığıyla inceleyen “Harka”, günümüzün görüntü ve sosyal medya çılgınlığına sinema tarihi boyunca bakan müthiş eğlenceli belgesel “Ve Kral Dedi Ki: Ne Harika Bir Makine” ve sonunda büyük ekranda görebileceğim için çok heyecanlandığım, geçen yılın en hareketli, eğlenceli, danslı sansasyonu, epik Bollywood müzikali “RRR” sayılabilir.