Mutlu Hesapçı
Filmlerdeki mumlar sergiye dönüştü; ‘Işık. Gölge. Sahneler.’
Sinema o kadar büyülü ki her izlediğimiz filmin bir yerinde insan kendini görmek ya da kendini bulmak istiyor. Bir sahnenin içine giriyor, o duyguyla da bazı filmlerin etkisi uzun sürüyor. Bu etkiyi kalıcı hala getiren bir isim var ki ‘Her yaptığı eser evimin başköşesinde olsa’ dedirtiyor. Çağatay Odabaş çocukluğunda filmlerin etkisiyle büyüdüğü için sanat eserlerini de buradan aldığı ilham ile devam ediyor. Film sahneleri denince akla gelen başarılı tek isim de kendisi diyebilirim.
Çağatay Odabaş’ın sergisi Ruzy Gallery’de!
Çağatay Odabaş’ın yedi yılın ardından mumlardan ilham alarak, sinema sahnelerinden oluşturduğu sergiyi geçen hafta Ruzy Gallery’de gezdim. Çağatay Odabaş sadece sinema filmleri üzerinden ilerleyen ve eserlerini hayata geçiren başarılı bir sanatçı. Öyle ki film karakterleri ve bu film karakterlerinin bir defa resmedilmesi üzerine kurduğu bir sanat anlayışı, farklı bir dünyası var.
‘Işık. Gölge. Sahneler.’ adını verdiği sergisinde Çağatay Odabaş, zamanı simgeleyen mum ışığını merkezine alarak, ikonik sinematik sahneler üzerinden zamanın akışkanlığını araştırdığı kişisel bir sergi oluşturmuş.
Bu sergide karşımıza mumların başrolde olduğu film sahneleri çıkıyor.
Sinema filmlerinde gördüğümüz, belki bazen fark etmediğimiz bazen de ön planda olan mumların sinema içindeki anlamı sergide gözler önüne seriliyor. Her yönetmenin filmlerinde farklı şekillerde kullandığı mumları en eski zamanlardan bir filmde, günümüzde geçen bir filmde hatta gelecekteki teknolojik bir hikâyenin içinde görebilmek mümkün. Mumun etkileyici ışığı ve ilk yandığından sönme zamanına kadar geçirdiği etkileyici değişimi bir düşünün… Mumlarda tıpkı hayat gibi dönüşüm ve değişim içinde ışık süzmesi var. Çağatay Odabaş’ın dediği gibi; ‘Mum zamansız bir obje ve her sahneye başka bir hava katıyor’ gerçekten.
Esra Çevik muhteşem bir dekor kurmuş
Sergideki eserler birbirinden farklı filmlerin sahnelerinden oluşuyor, hatta barkodlar eşliğinde yeniden o sinema sahnesinin içine sizi alan bir uygulaması da var ve çok etkileyici.
Sergiye ev sahipliği yapan Ruzy Gallery’in kurucusu Esra Çevik sergiyi destekleyen, eşlik eden bambaşka bir dünya da yaratmış. Esra Hanım serginin konseptine uygun olarak bir dekor kurmuş; dekorda neler yok ki? Fransa’dan sergiye özel getirdiği ahşap antika bir masa, 130 yıllık bir halı, 1900’lü yılların dokusunda bir şömine sergiyi tamamlıyor. Kokulu mumlar eşliğinde sergiyi gezerken kendinizi adeta bir film platosunda hissediyorsunuz. Sinemayı simgeleyen perdeden oluşan bir sahne detayı bile düşünülmüş ve çok iyi bir fikir. Müzik eşliğinde sergiyi gezmek üstelik de usta yapımcı, tenor ve besteci, namıdiğer “Rahmaninov” Rahman Altun’un özel yaptığı müzikler olması sergiye başka bir hava ve anlam katıyor. Altun, serginin görsel ve anlamsal konseptini birleştirerek her sahnenin derinliğini vurgulayan bir film müziği oluşturmuş.
Sergi 25 Aralık’a kadar ziyaret edilebilir
Odabaş’ın kendine özgü tekniğiyle gerçekleştirdiği eserler ekran dokusuna referanslar göndererek, eserlerindeki sinematografik unsurları güçlendiriyor ve gerçekçi görüntüler yaratan bir üslup yansıtıyor. “Işık. Gölge. Sahneler”, sanatçının yedi renk paletini kullanarak tuvallere piksel tarzında uyguladığı yaklaşık 60’ı aşkın yeni eserini kapsıyor. Serginin dikkat çekici bir yanı ise koleksiyonunun yenileniyor olması. Odabaş’ın sergide yer alan sanat eserlerine ek olarak farklı eserleri de sergi süresince koleksiyona dahil olacak. Sanatseverler böylece bambaşka bir sergi deneyimi yaşayacak. Çağatay Odabaş’ın birbirinden özgün eserlerinin yer aldığı “Işık. Gölge. Sahneler” sergisini 25 Aralık tarihine kadar Ruzy Gallery’de ziyaret edebilirsiniz.