Abdullah Biricik
ROTASYONLA KAYBEDİLEN PUANLAR
Hafta içinde oynanan ve 1-1’lik skorla sona eren Galatasaray- Lokomotiv Moskova UEFA Avrupa Ligi E grubu karşılaşmasında maç esnasında hiç kimsenin farketmediği ilginç bir gelişme yaşanmıştı. Karşılaşmaya hatalı kararları ile damga vuran İsviçreli hakem Sandro Scharer, Moskovalı oyuncu Dmitry Zhivoglyadov’a 90. ve 93. dakikalarda sarı kart göstermesine rağmen çift sarı karttan oyundan atmadı. Bu gelişmenin maçtan 1 gün sonra sosyal medyada paylaşılması büyük bir ses getirdi. Halis Özkahya’nın oynatmadığı eksik dakikalar için takımları sahaya geri çağırması kadar enteresandı bu gelişme. Galatasaray Kulübü hata sebebi ile UEFA’ya maçın hükmen galibiyeti eğer kabul edilmezse tekrarı yönünde başvuru yaptı. Başvurunun sonucu merakla bekleniyor…
Galatasaray eski stadyumu olan (yapım aşamasında iken ev sahipliği ve açılışını yaptığı) Atatürk Olimpiyat Stadyumuna bu kez deplasmana çıktı. Süper Ligde stadyumu olmadığı için bu kez Karagümrük kulübü, futbolun doğasına ters olan bu stadyuma ev sahipliği yapmak zorunda kalıyor. Bu konuda daha önce bir yazı kaleme almış, Türkiye’nin köklü kulüplerinden Karagümrük Spor Klübü’nün yaşadığı sıkıntıları dile getirmiştim.
Galatasaray’ın ev sahipliği yaptığı dönemde konsantre olmanın mümkün olmadığı, taraftarların oyuna dahil olamadığı ve çoğunlukla rüzgardan hiçbir oyun felsefesinin uygulanamadığı Atatürk Olimpiyat Stadyumunda istediği sonuçları alamamış, bu stadyumda oynanan sezon sonrasında Galatasaray’ın efsanesi Fatih Terim ile yolların ayrılmasına karar verilmişti. Hem Galatasaray hem de Fatih Terim için pek hoş olmayan anılarla dolu olan bu stadyumda zorlu Karagümrük maçı oynandı. Fatih Terim eski kötü anıların etkisinden çıkamamış olacak ki, birkaç sezondur tekrar ettiği hataları ile başladı Karagümrük maçına.
Galatasaray 3 veya daha fazla oyuncu rotasyonu yaptığı maçların %83,3’ünü kazanamadığı gerçeği ve istatistikleri ortada iken yine iyi giden takımı bozarak 4 rotasyon ile maça başladı. Bu rotasyonlar takımda olumlu anlamda değişiklik sağlamadığı gibi ciddi puan kayıpları yaratıyor. Oyuncuların birlikte oynama alışkanlıklarına engel olup, iyi oynayan oyuncuların form yakalamasına engel oluyor. Ciddi kondisyon düşüklükleri ve sakatlıklar getiriyor. Takımda forma rekabetine de engel olan bu çoklu değişiklikler takım kimliğini ve felsefesini de olumsuz etkiliyor. Bütün bu analizler ve bu durumun ortaya çıkardığı puan kayıpları ortada iken Fatih Terim çoklu rotasyonlardan vazgeçmiyor. Takım tam bir hava yakalamışken birden rotasyona gidiliyor ve Galatasaray eski yetersiz görüntüsüne bürünüyor. Daha da acısı bu geri dönüşler yakalanabilecek yeni havaları ve performansları engelliyor ya da geciktiriyor.
Dün Atatürk Olimpiyat stadyumunda Karagümrük maçına bu hata ile başlanması 3 puanın alınmasına engel olan en önemli faktörlerden birisi oldu. Galatasaray uzun süredir forma giyemediği için formsuzlaşan Emre Kılınç’ın hatalı pasıyla 1-0 geriye düştüğü maçta 1-1’lik skorla beraberliği zor yakaladı. Geçen sezon Liverpool’da 30 yaş bandındaki 3 oyuncudan Salah 51, Mane 48, Firmino ise 49 maçta forma giydi. Takımın 11’i neredeyse hiçbir maçta değişmiyor. Sakatlık veya aşırı yorgunluk durumlarında sadece 1 oyuncu rotasyonuna gidiliyor. Türkiye’de ise enteresan bir şekilde oyuncuların dinlendirilmesi, 3 günde 1 maç oynayamaz saçmalıkları almış başını gidiyor. Gencecik oyuncuların dinlenmeye değil aksine fazla maç yapmaya, birlikte oynama alışkanlığı elde etmeye, gelişmeye ve zorlamaya ihtiyacı var. Ülkemizde ise Türkiye Kupasında uygulamaya başlanan bu hata büyük bir hızla yaygınlaşıyor. Rotasyon saçmalığı ligdeki tüm takımların ciddi puan kayıpları ile birlikte iyi oynama ihtimallerini de ortadan kaldırıyor.
Bir diğer hata forma adaletsizliğiydi
Fatih Terim’in en çok eleştirilen hatalarının başında gelen “forma adaletsizliği” Galatasaray’a ciddi hasarlar vermeye, puan kayıpları yaratmaya ve Fatih Terim’in tartışılmasına neden oluyor. Formayı hak etmediği düşünülen bazı oyunculara her fırsatta forma verilmesi hem takım içerisindeki hem de taraftarlar arasındaki birliğe bütünlüğe ve konsantrasyona ciddi zararlar veriyor. “Manevi evlat” söylemlerinin oluşmasına neden olan bu tercihler, formda olup kesik yiyen oyuncuların da başarı sürekliliğini olumsuz etkiliyor. Mükemmel performanslar ortaya koyan pek çok oyuncu dinlendirildiği bir maç sonrasında ciddi performans düşüklüğü yaşıyor. Bu gelgitli performanslar hem ideal 11’in oluşmasına hem de şampiyonluğa mâni oluyor. Önceki yıllarda Emre Akbaba ve Belhanda’ya tanınan ayrıcalıklar ciddi güven ve puan kayıplarına neden olmuş ancak hata başka yerlerde aranmıştı. Aynı ayrıcalıklar Ömer Bayram ve Babel’e hatta sakat olmadığı dönemlerde Arda Turan’a uygulanınca makara tekrar başa sarıyor ve bir anda yere göğe sığdıramadığımız Galatasaray, kronik hasta Galatasaray’a dönüşüyor. Sürekli başa saran filmin yarattığı dram yaşanmaya başlıyor.
Biz her ne kadar yazsak da Fatih Terim aynı hataları tekrarlamaya devam ediyor. Biz yine üzerimize düşeni yapıp, naçizane gördüğümüz hata ve eksiklikleri yazdık. Tercih Fatih Terim’in…