Osman Raşid Beyhan

Osman Raşid Beyhan

Külliye of Cards

Kevin Spacey’nin başrolde oynadığı House of Cards, ABD’de siyasetin ve lobicilik faaliyetlerinin ne kadar çetrefilli olduğunu anlatıyor. Entrikalar, 8 hamleli satranç oyunları. Gündemi, çıkarlar doğrultusunda eğip bükebilme. Bu işi en iyi yapan, en iyi siyasetçi oluyor.

Türkiye’de durum tam olarak bu. Bu topraklarda siyasi manevra kapasitesi, tahsille paralel gelişmiyor. O sebeple de üniversitede siyaset bilimi okuyan öğrencilere “Sen siyasetçi mi olacaksın?” sorusu makul bir soru değil. Siyasetçi olmanın başka gereksinimleri var. Tuzak kurabilme, rakibinin hata yapmasını sağlama, manipüle edebilme, ödül ya da ceza yöntemiyle rakibini hatta müttefikini, istediğin çizgiye getirebilme.

Türkiye’nin siyaset gündemi son günlerde bir hayli yoğun. Aslında iktidar, mayıs ayında oyunu kurmaya başladı. Erdoğan, Özgür Özel’le görüştü ve siyasette yumuşama çağrısında bulundu. Meclis açılışında CHP gurubu, Erdoğan’ı ayakta karşıladı. Özel-Erdoğan yakınlaşması, iktidarın Ekrem İmamoğlu’nu pasifize etmeye yönelik bir adımı gibi görünüyordu. 2023 seçimlerinde olduğu gibi. Rakibin, Erdoğan karşısına çıkabileceği en zayıf adayla çıkmasını sağlamak.

Bahçeli, DEM Partililerin elini sıktı, ‘Normalleşelim’ mesajı verdi. “Öcalan Meclis’te konuşsun, kendisine umut hakkı tanınsın” dedi. Kürtlerle ikinci bir çözüm sürecinin fitili, milliyetçi bir lider tarafından ateşlendi. DEM Partililer heyecanlı heyecanlı açıklamalarda bulundu.

bahceli-dem-el-sikisma.jpg

Erdoğan, Bahçeli’ye teşekkür etti ama sürece gövdesiyle girmedi. Net konuşmadı. Bu görevi kendisi yerine Bahçeli üstlendi. ‘AKP-MHP ittifakı zarar mı görüyor?’ söylentileri, yerini ‘AKP-MHP-DEM bir araya gelebilir mi?’ sorusuna bıraktı.

Mansur Yavaş bu süreçte partisinden ayrı hareket etti, süreci eleştirdi. Özel panikledi, sürecin dışında kalmak istemedi. “Kürtlere devlet vaat ediyorum” dedi. İmamoğlu ise itidalli kalmaya çalıştı, “Kürt meselesini zaten bu zamana kadar çözmeliydik, iktidar bunu bir pazarlık malzemesi olarak kullanmasın” dedi. “Kürt sorunu” demekten kaçındı. Aslında “Kürt sorunu” ifadesi, İmamoğlu’nun daha önceki çeşitli demeçlerinde var. Temmuz 2023’te “Kürt ve Alevi sorununu çözmeliyiz” demişti. Nedim Şener o dönem, İmamoğlu’yla kişisel bir husumeti varmışçasına eleştirmişti kendisini.

Sonra Ahmet Özer tutuklandı. Daha çok Doğu vilayetlerinde görmeye alıştığımız kayyum uygulaması Esenyurt’a sıçradı. Ahmet Özer, CHP’li belediye başkanı. DEM Parti’nin de desteğiyle seçildi.

Tutuklanma gerekçesi PKK’yla ilişkisi olduğu iddiası. Fakat deliller ilginç. Özer’in Vanlı bir vatandaşa annesi vefat ettiği için başsağlığı telefonu açması, söz konusu vatandaşın ‘İki kardeşi terör örgütü mensubu’ diye delil olarak sayılıyor. Terör propagandası yapmakla suçlanan Rojda Şenses’in Esenyurt’ta konser vermesi. Özer’in gayrimenkulünden kazandığı kira parası. Görünen o ki tutuklanabilecek başka belediye başkanları da varken Özer seçildi. İlk etapta hem DEM’i çok fazla kızdırmayacak ama mesaj verecek, hem Özel ve İmamoğlu’nu hata yapmaya itecek.

Fakat iktidar kanadı, Esenyurt’la yetinmedi. Akabinde DEM’in Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine de kayyum atandı.

Havuç yerini sopaya bıraktı

Havuç-sopa stratejisi.

‘İstenilen çizgiye gelin ve ödülünüz olan havucu elde edin.’

  • Öcalan ‘Terör bitti’ desin, sonrasında ise iktidarın kitle konsolidasyonuna uygun bir aparat olsun.
  • DEM yeni anayasa değişikliğine destek versin, Erdoğan’a tekrar seçilme yolu açılsın.
  • Öcalan’a umut hakkı ve ikinci çözüm süreci ödülünüz olsun.
  • Süreç içerisinde ise CHP’de hatalar birbirini kovalasın, İmamoğlu mümkünse yıpransın.

İktidarın kurduğu oyunun ilk etabı.

İktidar oyunun ikinci etabına, sopaya, yani cezaya geçti. DEM’li belediyelere kayyum atandı. Belli ki ödül yoluyla yeni anayasa değişikliği yolu açılamadı, ceza yöntemine geçildi.

En dikkat çeken kayyum, Mardin’e yönelik. Ahmet Türk, ilk çözüm sürecinde olduğu gibi ikinci çözüm sürecinde de Kürt kanadının doğal müzakerecisi. Görevden alınması şüphesiz sopa taktiğinin bir göstergesi. Ancak asıl ilginç olan, Bahçeli’nin durduğu nokta. Bahçeli, iyi polis oluverdi. Kayyumlar sonrası ‘İkinci çözüm süreci bitti’ diye düşünülürken, Bahçeli çıktı ve üç kritik cümle kurdu.

  1. İçinizi ferah tutun, kayyumlar geçici.
  2. Öcalan’a çağrımı tekrarlıyorum. Meclis’te konuşsun, terör bitsin.
  3. Ahmet Türk, Kürt ağası, yaşı kemale ermiş, CHP tarafından istismar ediliyor.

İktidar kanadı, dümen suyuna sokmak istediği DEM’e bir sopa gösteriyor, bir açık kapı bırakıyor.

imamoglu-gucleniyor.jpg

İmamoğlu güçlendi

Fakat gelinen noktada önce Özel’in “İmamoğlu ve Yavaş gibi iki potansiyel adayımız var” açıklaması, sonra kayyum atamalarına müteakip Belediyeler Birliği Başkanı da olan İmamoğlu’nun “Kaos istiyorsunuz, ben sizinle uğraşacağım” benzeri birçok çıkışı var. Sorumluluk aldı, muhalefet parti liderleriyle tek tek görüştü. Basın toplantıları düzenledi.

Yavaş’ın da pasif kalmasıyla İmamoğlu bir anda muhalefetin doğal cumhurbaşkanı adayı konumuna geldi.

2023 seçimlerinde takım oyuncusu olmayı tercih eden ve Kılıçdaroğlu’nu destekleyen İmamoğlu, bir sonraki seçimde ne pahasına olursa olsun liderlik için oynayacağının sinyallerini veriyor.

Lâkin rahmetli Demirel’in de söylediği gibi, ‘Türkiye’de 24 saat, siyaset için çok uzun bir süre.’

İktidar, İmamoğlu’nu muhalefetin cumhurbaşkanı adayı olarak görmek istemeyecek.

Yeni hamleler yapılacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Osman Raşid Beyhan Arşivi