Osman Raşid Beyhan
Bahçeli’nin Davulu
Siyaset Bilimi’nde ‘çıkar’ kavramı önemli. Bireyin çıkarları, toplumun çıkarları, bürokrasinin çıkarları, sermayedarın çıkarları… Ne verdim, ne aldım. Girilen riskin olası zararları, olası faydaları. Sistemin bütün aktörleri, kâr maksimizasyonu peşinde.
İkinci çözüm süreci ve atanan kayyımlar gündemdeki yerini koruyor. Yaklaşık 1 ay önce Bahçeli, “Öcalan mecliste konuşsun, umut hakkı doğsun” demişti. Takip eden süreçte önce Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanmış, Ahmet Özer tutuklanmıştı. Sonrasında kayyımlar Batman, Halfeti ve Ahmet Türk’ün belediye başkanı olduğu Mardin’i vurmuştu. Gelinen noktada Bahçeli’nin Öcalan çağrısından Erdoğan’ın haberi olmadığı, Erdoğan’ın da misilleme olarak Öcalan’ın memleketi Halfeti’ye ve Bahçeli’nin çözüm süreci yaveri Ahmet Türk’e kayyım atadığı görüşü var. Bu iddianın temellendiği argümanlar;
- Bahçeli topuyla tüfeğiyle Öcalan çağrısı yaparken Erdoğan zayıf bir tebrikle geçiştiriyor.
- Gazeteciler Erdoğan’a Öcalan çağrısını sormuyor, Bahçeli’ye soruyor.
- Bahçeli’nin son paylaştığı “yalnızlık” temalı video.
DEVLET BEY’E YARAR MI?
Bir an için Bahçeli’nin Erdoğan’dan bağımsız hareket ettiğini varsayalım. Aldığı riskin karşılığında olası kazancı ne olası kaybı ne ona bakalım.
MHP’den kopan İyi Parti, MHP’nin tabanını büyük oranda bölmüştü. Akşener, Türk siyasetinin gediklilerinden. En çetrefilli yılların İçişleri Bakanı. Mehmet Ağar’dan el almış, öyle veya böyle siyasi bir aktör. 2023 seçim sürecinde Akşener hem kan kaybetti hem muhalefete kan kaybettirdi. Nitekim partisinin başında kalamadı. Dervişoğlu’yla İyi Parti daha da zayıfladı.
MHP, iktidarla kol kola olduğu sürece İyi Parti’ye kayan seçmenini yuvaya döndüremez. Fakat yine de milliyetçi ideolojiyi temel alan siyasi aktörler arasında konumunu sağlamlaştırdı. Zira Ümit Özdağ ve Yavuz Ağıralioğlu, geniş kitlelere hitap etmiyor. Esas olarak bu durum, MHP’nin lehine.
ÇALIŞIYORSA ELLEMEZSİN
MHP lehine bir hava oluşmuşken Bahçeli çıkacak, terör örgütü liderini TBMM’ye davet edecek, özgürlüğüne kavuşma şansı vadedecek. Türk siyasetinde böyle bir çağrıyı kim yapar diye sorulsa, herhalde Devlet Bey en son akla gelecek isimlerden biri. Partisinin milliyetçi tabanını dahî karşısına alacak. Milliyetçi siyasette İyi Parti’nin de zayıflamasıyla ortaya çıkan boşluktan yararlanmayacak.
Bu tabloda Bahçeli’nin bir kazancı yok.
İlk çözüm sürecinde iktidara en fazla muhalefet eden siyasi lider olmasının sebebi buydu.
Milliyetçi tabanını korumak.
Fakat Bahçeli, Öcalan çağrısıyla kendi tabanındaki kredibilitesini tekrar sorgulattı.
Bahçeli liderliğinde MHP’nin hayat suyu, Erdoğan’la ortaklığın devamından geçiyor. Bu yüzden anayasa değişikliği, Erdoğan’ın siyasi varlığını devam ettirerek yeniden seçilmesi, Bahçeli için hayati. Erdoğan’dan bu denli bağımsız, bu denli otonom bir hareket alanına sahip değil.
Devlet Bey’in oyu bitti.
Siyaset sahnesinden çekilip evindeki klasik araba koleksiyonuyla başbaşa kalmak istemiyor. Deniz Baykal’ın sonunu görüyor. Davul Bahçeli’de, tokmak Erdoğan’da.
TARİH TEKERRÜR
İktidar, DEM’li belediyelere kayyum atama konusunda cüretkâr davranmaya devam edecek. Abdülkadir Selvi’nin son yazısında görüleceği gibi böylesi bir senaryonun zemini hazırlanıyor. Selvi, DEM Parti’nin 38 belediyesinin terörle iltisaklı olduğunu yazdı. DEM, Erdoğan’ın çizgisine gelmediği sürece sopaya maruz kalacak.
Fakat bir de işin CHP ayağı var.
İktidar kanadı bir taşla, kuş sürüsü avlamayı seviyor.
Mümtazer Türköne, “CHP’nin üç potansiyel adayı var” diye yazdı. Kamuoyu, Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu’nun muhalefet adayı olması beklentisi içinde.
Peki bu 3. aday nereden çıktı?
Özgür Özel, iktidarın Erdoğan karşısında görmek isteyeceği yegâne aday.
Özel’e çok iş düşüyor.
Kişisel siyasi ikbalini bir kenara bırakarak geri planda kalmayı kabul etmesi gerekecek.
Öte yandan hem Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne soruşturma açıldı. Gerçekçi olmak gerekiyor, AKP’li Ümraniye Belediyesi 2023 yılında tanıtıma 36 milyon lira harcadı. Sayıştay raporuyla sabit. Eğer Yavaş ve İmamoğlu’nun belediyelerine soruşturma açılacaksa, Türkiye’de soruşturmaya maruz kalmayacak çok az belediye olacaktır. İki isim de hataya zorlanıyor, yıpratılıyor.
YAVAŞ UYANDI
Özer’in tutuklanmasıyla başlayan süreçte Yavaş pasif kalmış, İmamoğlu güçlenmişti. İmamoğlu iktidara yüksek tonda tepki göstermeye devam ediyor. Fakat Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne soruşturma açılmasıyla Mansur Yavaş da beklenmedik bir çıkış yaptı. “Anketlere göre en yüksek oy potansiyelli aday benim, beni yıpratmaya çalışıyorlar” dedi. Mansur Yavaş, muhalefetin adayı olma hususunda geride kalmak istemiyor. Muhalefet, gelecekteki cumhurbaşkanlığı seçimine güçlü bir adayla girmek istiyorsa İmamoğlu-Yavaş dengesini iki tarafı da küstürmeyecek şekilde kurabilmeli.