Kaosçulara hüsran...

Bir de gol olsaydı, “şahane bir maçtı” diyebilecektik. Fenerbahçe dezavantajlarına rağmen deplasman takımı değil ev sahibi takım gibi oynadı. Sayısız gol fırsatından Dzeko ve diğer golcüler yararlanamayınca Fenerbahçe liderliğe tek puan ve averajla uzandı. Trabzon yenilgisi sonrası kaos, kötüye gidiş bekleyenler hayal kırıklığına uğradı. 

Yılın en zor deplasmanlarından birine çok önemli eksiklerle ve Avrupa yorgunluğuyla çıktı Fenerbahçe. Adana Demirspor gibi ofansif yönü güçlü bir takımın karşısında iki as stoperinin yokluğuna bir de orta saha merkezdeki Fred ve İsmail’in eksikliği eklenince İsmail Hoca’nın işi iyice zorlaşmıştı. Olsalar direkt ilk 11’e yazacağı Becao, Djiku, Fred ve İsmail’in yerine Samet, Osterwolde, Zajc ve Crespo ile çıktı sahaya. Üstelik Ludogorest maçında bu ikiliyi orta sahanın merkezinde denemişti, iyi sonuç alamamıştı.

Samet için ayrı bir anlamı vardı maçın...Geçen yıl Adana Demirspor’dan gelen Samet, diğer stoperlerin sakatlığıyla bulduğu şansı önceki hafta yaptığı üç büyük bireysel hatayla hiç iyi kullanamamıştı. Tribünlerin ve yorumcuların önemli bölümü Samet’in ilk 11’de yer almaması gerektiğini, Mert Müldür veya genç Yusuf’un tercih edilebileceğini savunurken, İsmail Kartal sadece bir maç kenara çektikten sonra oyuncusuna formayı verdi. Samet de 90 dakika İsmail Hoca’yı mahcup etmeden oynadı. Aslında sadece Samet değil eşlikçisi Osterwolde’nin de hatalı seçim olduğuna inanan çoktu ama O da görevini iyi yapan isimlerdendi.

Fenerbahçe bu kadar eksikle boğuşurken Adana Demirspor tam kadroyla çıktı maça. İsmail Hoca maç öncesinde ilk dakikalarda Adana Demir’i durdurmaya çalışacakları mesajı verdi ama tersi oldu. Pasla çıkmaya çalışan Adana’ya ilerde basan Fenerbahçe daha ilk 15 dakikada Dzeko, Tadiç ve Szymanski ile 4-5 net fırsattan yararlanamadı. Kaleci Ertaç’ın hakkını da yememek lazım, her pozisyonda doğru yerdeydi, milli formayı hak ettiğini bir kez daha gösterdi.

Dzeko, ilk yarının en çalışkanıydı. Sık sık orta sahaya geldi, hatta defansa yardım etti ama asıl işini yapamadı net beş pozisyondan yararlanamadı. Bu pozisyonlarda pas verme şansı da vardı ama kullanmadı, bunun yerine kötü ve zayıf vuruşlar yapmayı tercih etti.

İlk yarının en çalışkanı Crespo orta sahayı Adana’ya kaptırmazken, Ferdi sol, irfan Can sağ kanadı etkin kullandı. Ancak böyle kritik bir maçta, ilk yarıda bu kadar çok pozisyona giriyorsan, 7’si isabetli 13 şut atıyorsan golü bulmak lazım. Üstelik hafta içi Avrupa maçı yaptıysan ve yorgunsan, Hoca’nın elinde de çok fazla alternatif yoksa, bu fırsatları kullanmak lazım. Muhtemelen Kluivert de Fenerbahçe’nin yorgunluğunu ikinci yarıda kullanmayı planlamıştı. Üstelik yedek kulübesinde Balotelli, Nani, Cisse gibi isimler vardı.

Nitekim ikinci yarı Adana uzun toplarla çıkmaya başlayınca ilk devre yaklaşamadığı Fenerbahçe ceza sahasına girmeye başladı. İki takım üst üste pozisyonlar yaratırken iki hızlı, teknik genç isim Ferdi Kadıoğlu ile Yusuf Sarı arasındaki mücadeleyi izlemek ayrı bir keyifti.

İlk hamle Adana kulübesinden geldi. Hücuma Balotelli, orta sahaya Stambouli girdi.  İsmail Kartal ise sağ kanadını değiştirip Osayi ve Kahveci’nin yerine Mert Müldür ve Cengiz’i aldı. Daha sonra Zajc yerini Bartuğ’a Dzeko yerini Batshuayi’ye bıraktı.

Değişiklikler ne oyun karakterlerinde bir fark yarattı, ne skorda… Dzeko yine çıkana kadar gol kaçırmaya devam etti. Yerine giren Batshuayi’nin nefis pasıyla Tadic golü buldu ama bu kez ofsayta takıldı.

Herkesin zor geçeceğini düşündüğü bir maçı Fenerbahçe kolay tamamladı. İstatistiklerdeki üstünlüğe rağmen tek eksik atılmayan goldü. Günün tesellisi averajla da olsa liderliği geri almaktı.

ÜMİT SEZGİN

Tribünün Muhalefet Şerhi

KENDİNE GEL İSMAİL HOCAM

Haftalardır öve öve bitiremediğimiz, yere göre sığdıramadığımız İsmail Kartal maalesef dün akşamki puan kaybının sorumlusudur. Nasıl kazandığında deli gibi övdüysek, hatalarını da söylemek boynumuzun borcu. Son iki maçtır rezalet ötesi Zajc'ı ilk 11’e koymasını, yetmez
gibi felaket oyununa rağmen, asla ama asla değiştirmemesini anlamak zor. Geldiği günden beri hiçbir işe yaramayan Cengiz'i böyle bir maçta kurtarıcı diye oyuna alması da ayrı bir hata. Bu arada her gün “keşke şu Cengiz’e 1 lira bile vermeseydik” diyorum. Batshuayi hangi maçı kurtardı da sahanın en çalışkanlarından Dzeko’yu çıkarıp yerine alıyorsun? Bunların hepsinin
üstüne asıl sorum, Fenerbahçe sadece ama sadece aynı pozisyondaki oyuncuları mı değiştirecek? Asla diziliş, anlayış, taktik değişikliği olmayacak mı? Bütün takımlar artık oyunumuzu anlamadı mı? Dün akşam forvet çıkıp forvet, sağ bek çıkıp sağ bek, orta saha çıkıp orta saha girdi. Oyun karakterinde değişen hiçbir şey olmadı. Kimse kusura bakmasın bu nankörlük değil. İsmail Kartal nasıl 19 maçlık galibiyet serisinde bol bol övgü aldıysa bu denli hatalı kararlar verdiği dönemde de eleştirilecek. Fakat, korkum bu eleştirilere kulağını kapaması. Dün akşamki maçta beraberlik tamamen kendi hatası iken, çıkıp başka sebeplere bağlar ve yanlışlarını görmezse, gelecekte de aynılarını yapar. İsmail Hoca, şu maçı tekrar izle, yaptığın değişikliklerin ya zamanı ya çıkan oyuncusu ya da giren oyuncusunun yanlış olduğunu ve takıma 2 puana mal olduğunu farket ve bu hataları tekrarlama. Rakibin yenildiği haftada galip gelemeyen takım şampiyon olamaz.

İBRAHİM CAN

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ümit Sezgin Arşivi