Kaliforniya yangınının ekonomik anlamı

Bir yandan uluslararası kurumların 2025 ile ilgili revize beklentilerini izlerken diğer taraftan Kaliforniya'daki yangınları takip ediyoruz.

Ailemizin bir kısmı Los Angeles'ın hemen yakınındaki Long Beach'te yaşadığı için elbette endişeliyiz. Teyzem, eniştem, kızları, damatları ve torunları derken çok sayıda aile üyesinin yangın tehlikesi altında olduğunu görerek üzülüyoruz. Teyzemin büyük kızı Yasemin ve eşi Mustafa büyük bir antreponun sahipleri olarak meseleyi elbette başka bir açıdan izliyorlar. Teyzemin küçük kızı eskiden reklamcıydı, ev hanımı oldu. Eşi Mario ise uluslararası bir denetim şirketinde kıdemli yönetici olarak çalışıyor. Elbette hem evde oturanlar, hem de okula ya da işe gidenler sürekli risk altında.

Yasemin ile yaptığımız uzun telefon konuşmasında, daha çok zenginlerin oturduğu ilçelerde evlerin tamamen yandığını, bunun yanında oteller ve restoranların da kül olduğunu öğrendik. Güney Kaliforniya'da bulunan Palisades, Malibu, Santa Monica, Hollywood'un yandığını, meşhur Sunset Bulvarı'nın hem deniz tarafı hem de kara tarafında yangınların çok uzaklardan görüldüğünü, dumanların ise her yeri kapladığını, nefes almakta zorluk çekildiğini not ettik.

"Yangın kontrol altına alındı mı?" sorumuza olumlu cevap alamadık. Belediye başkanının yurt dışı ziyaretten acilen dönmemesi halkta büyük bir öfke yaratmış durumda.

Bugün seçim olsa Demokratların Kaliforniya'yı kaybedeceği aşikar.

Ben telefonda "Avustralya yangınlarını unutma, önce biter gibi oldu sonra her yer yandı" dedim. Ardından da oturdukları evleri boşaltacak gibi hazır olmalarını söyledim. Telefonu kapattıktan 2 saat sonra maalesef yangın Los Angeles'a yayıldı.

Hızla yayılma sebebini bundan birkaç yıl önce Kaliforniya'nın kuzeyinde çıkan ve Napa Vadisi’ni neredeyse çorak bırakan yangından örnek ile anlatabiliriz. Şu an mevsime bağlı olarak hava sıcaklıkları yüksek olmasa da Santa Ana rüzgarları sebebiyle yayılıyor.

Ayrıca yangınla ısınan hava yükselerek aşağıya sert esen rüzgarlar oluşturuyor, kıvılcımları bir bölgeden diğerine taşıyor.

Dolayısıyla bu yangın grubuna "orman yangını" değil, "Wildfires" yani ‘‘vahşi yangınlar’’ adı veriliyor. Bu sebeple çoğu zaman kendi kendine sönmesini beklemek zorunda kalınıyor.

Şu ana kadar zararın 50 milyar doların üzerinde olduğunu iddia eden haber ajansları var. Kaliforniya'nın Safi Hasılası 3.5 trilyon dolar civarında.

Eyalet eğer bir ülke olsaydı dünyada 59. sırada yer alacaktı.

Neredeyse Türkiye'ye yakın olan yüzölçümü ile İngiltere ve Fransa'dan daha büyük.

Bundan başka Kaliforniya'da 40 milyona yakın insan yaşıyor. Los Angeles, ABD'nin en kalabalık bölgesi ve 10 milyona yakın insan yaşıyor.

Şunu da söylemeliyim ki ABD'nin en kalabalık 25 bölgesinin 8’i Kaliforniya'da.

Los Angeles Limanı ABD'nin en büyük konteyner limanı ve dünyanın 17. büyük limanı olarak biliniyor. Ailemin ikamet ettiği Long Beach'teki liman da keza önemli bir başka konteyner limanı. O da dünyanın 22. sırasında. Bu arada Oakland, San Diego, San Francisco gibi 9 büyük liman daha eyalette bulunuyor. Toplam 11 liman ABD'nin konteyner ile yapılan ithalatının % 38'ini ve ihracatının % 28'ini gerçekleştiriyor.

Türkiye'nin ABD'ye gerçekleştirdiği ihracatın % 15'inden fazlası Kaliforniya'ya yapılıyor. Otomotiv, tekstil, tarım ürünleri ve inşaat malzemeleri ihraç edilen ürünlerin başında. Dolayısıyla yangının ülkemizin ve dünyanın ticaretine olumsuz tesir yapması da hesaba katılmalı.

Yangından zarar görmekte olan Kaliforniya eyaleti hem dünyanın en pahalı evlerine sahip hem de ABD'nin "en hızlı ev alım-satımı" yapılan şehirlerine sahip.

Bu felaketten sonra ev fiyatlarının ve alım-satım hızının düşüp düşmeyeceği konusunda yorum yapmak için çok erken.

Ancak sigorta şirketlerinin yanan evleri tazmin etmesi konusunda başarısız olacağına dair ciddi bir piyasa dedikodusu zirve yapmış durumda.

Trump'ın yemin eder etmez uğraşacağı bir başka mesele daha çıktığı gözüküyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Alkin Arşivi