Fırtına Geliyor...

Uluslararası kuruluşların Türkiye ile ilgili gelecek yıl için yaptığı değerlendirmeler son zamanlarda oldukça dikkat çekiyor. Son OECD raporunda, Türkiye'nin makroekonomik parametreleriyle ilgili bazı tahminler yapılmış. Rapor, 2024 yılı için Türkiye'deki enflasyonun ortalama yüzde 58,3 olacağını öngörüyor. Ayrıca 2025'te yıllık ortalama enflasyonun yüzde 30,7, 2026'da ise bu oranın yüzde 17,2'ye düşmesi bekleniyor. Özetle, sahadan somut veriler toplayanlar tarafından yazılan OECD raporlarında bile tek haneli enflasyon beklentisi yok.

Aslında, Merkez Bankası'nın 2026 için tek haneli enflasyon beklentisinden vazgeçtiğini de görüyoruz. Hatırlatmak gerekirse 2024 yılı sonu enflasyon tahmini dördüncü kez revize edilerek yüzde 44 olarak açıklanacakken, 2025 tahmini yüzde 21'e revize edildi. Merkez Bankası 2026'da yüzde 12 enflasyon bekliyor. Elbette, 48 ay sonra ne olacağını bilmek pek mümkün değil, ancak herkes uygulanan reçete ile tek haneli enflasyon hedefine ulaşmanın neredeyse imkansız olduğunu görüyor.

G20 ülkeleri sıralamasında Türkiye, yüzde 120 enflasyon oranına sahip Arjantin'in ardından ikinci sırada yer alırken, OECD ülkeleri sıralamasında birinci durumda. Daha önce de belirttiğim gibi birçok ülke bir yıl içinde enflasyon düşürme politikalarında başarılı gözüküyor. Ancak Türkiye'de hedefler sürekli revize ediliyor ama ulaşılamıyor.

Enflasyon, döviz ve faiz oranları hakkında konuşurken, Fransa'da hükümet güvenoyu alamayıp düştü. Almanya ise şimdiden Şubat ayında erken seçimlere doğru gidiyor. AB'nin iki büyük ekonomisi, Rusya-Ukrayna, Gazze, Lübnan ve Suriye'deki çatışmaların ortasında bir siyasi kriz yaşamaya başlamış durumda. Trump göreve geldiğinde her iki ülkedeki yeni hükümetlerin henüz görevlerine başlamamış olması muhtemel.

Dünyada sağduyunun giderek azaldığını ve aşırı sağ unsurların hakim olmaya başladığını gözlemliyoruz. Bu gelişme ya da dalga insanlığa iyilik getirmeyecek. Rousseau'nun da dediği gibi, "güçlüler her zaman haklı değildir; sağduyunun bittiği yerde, kimse haklı olamaz."

Türkiye'yi karşılaştığı sorunlardan kurtaracak acil bir çıkış yolu ya da yeni bir anlatının ortaya çıkması gerektiğine inanıyorum. Beklenen kabinenin ve önemli değişikliklerin buna katkıda bulunmasını umuyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Alkin Arşivi