Ümit Sezgin
HATASIZ HAKEM OLMAZ
Fenerbahçe Antalya’da en kıymetli galibiyetlerinden birini aldı. Jesus, erkenden öne geçen Nuri Şahin’in oyuncularının sert futbolu ve kapalı defansını aşmakta zorlanan Fenerbahçe’yi dokunuşlarıyla hayata döndürdü. Yine tartışılacak hakem kararları vardı.
Bunu da gördük, VAR kayıtlarını MHK açıklamak zorunda kaldı. Sezon başından beri Galatasaray’da kimi isimlere sızdırılan ama diğer takımların “açıklayın” taleplerine rağmen verilmeyen kayıtlar, Beşiktaş ve Galatasaray lehine yapılan üstü örtülemeyecek kadar vahim hatalardan sonra MHK tarafından açıklanmak zorunda kaldı.
Bu akıl almaz kararlardan sonra MHK nasıl davranacak, hatayı yapan hakemlere ceza vermekle mi yetinecek, bilmiyoruz. Sivas maçın tekrarını istiyor, böyle bir karar alınır mı, sanmıyorum. Sonuçta bir kural hatası değil bildiğiniz hakem hatası, maç tekrarını gerektirmez. Ancak o kadar vahim bir hata ki, Sivas’ı teskin etmek çok zor olacak. Mesela Sivas’ın küme düşme tehlikesi yaşadığını bir düşünün, burada çalınan puanları ne kadar hayati olacak.
Aslında bu işi daha fazla uzatmak yerine “daha iyi hakemler nasıl yetiştireceğiz?” buna kafa yormamız gerekiyor. Dünya kupasında hakemlere gösterilen saygının bizim hakemlerimize de gösterilmesini istiyorsak, kafasının arkasında başka hesaplar, planlar olmayan, sadece gerçekten hata yapan hakemlerimiz olması gerekiyor. Hatasız hakem olmaz ama hesap yapmayan, tarafsız hakem olabilir ve olmalı. Bunu yapabilmeliyiz, aksi halde futbolun gidişi gidiş değil. Belki başka bir yazının konusu ama iyi hakemlerimiz olması için hakemlerden çok önce futbolu yönetenlere ve biz futbol severlere görev düşüyor.
Böyle bir ortamda haftaya oynanacak Galatasaray derbisi öncesi kritik bir maçtı Antalya karşılaşması. Kötü bir zemin kadar Ferdi ve Crespo’nun sarı kart sınırında olması endişe vericiydi maç öncesinde. Jesus da bu iki oyuncuyu saklamamıştı ama ircan Kahveci ve Zajc’ı kenara almıştı.
Maç 5’nci dakikada Serdar Aziz’in gördüğü saçma sarı kartla başladı. Elle oynama olup olmadığı bile tartışılır pozisyonda Serdar Aziz’e gösterilen sarı kart en hafif deyimiyle anlamsızdı.
Fenerbahçe Ferdi ve Osayi’nin kanatlardan getirdiği toplarla pozisyon ararken, Joshua King’in müthiş şutu yine direğe takıldı. Ancak gol 13. Dakikada Antalya’dan ç geldi. Sol kanattan hızlı gelen atağı Osayi kesemeyip, yapılan ortaya Szalai müdahale edemeyince Hacı Wright golü kolay attı.
İlk yarının kalanında Antalya Hacı Wright hariç tüm oyuncularıyla defansa kapanıp Fenerbahçe ataklarını durdurmaya çalıştı. Ayrıca Antalyalı oyuncular sert müdahaleden hiç çekinmedi. Nuri Şahin futbolculuğu döneminde sert bir oyuncu değildi ama teknik direktör olarak bu kadar sertlik sevmesi enteresan. Antalyalı futbolcular büyük takımlara karşı oynadıkları tüm maçlarda kasti sertlikle rakibi durdurmaya çalışıyor.
Fenerbahçe kapalı Antalya defansını açmakta zorlanırken, kanatlarda Rossi ve Lincoln, ilerde ise Batshuayi ve King etkisiz kaldı. Sarı Lacivertliler duran toplardan da yararlanamazken, Serdar Aziz’in kafa vuruşu da direğe takıldı.
İkinci yarıya üçlü defansa dönüp, Lincoln’ün yerine Emre Mor’u alarak başladı Jesus. Bu değişiklikler Fenerbahçe’nin ilerde çoğalmasını sağladı. Nitekim 55. Dakikada Joshua King üçüncü kez direğe takıldıysa da dönen topta Batshuayi beraberlik gölünü attı.
Çok gecikmeden Fenerbahçe penaltıyla ikinci golü buldu. Fenerbahçe öne geçtikten sonra Antalya defanstan çıkmak zorunda kalınca sahada futbol oynanmaya başladı. Tek engel felaket durumdaki zemindi. Jesus, İrfan Can Kahveci, Zajc gibi isimleri alarak takımının ilerde kalmasını sağlarken, Fenerbahçe defalarca yaklaştığı üçüncü golü yakalayamadı. Rossi’nin iptal edilen golü ise tartışmaya çok açıktı.
Antalya’nın uzatma dakikalarında attığı beraberlik golü ise ofsayt gerekçesiyle VAR’dan döndü. Nuri Şahin ve oyuncuları bu iptale uzun süre itiraz etti. Bitiş düdüğünün ardından Nuri Şahin hakem ekibinin üzerine yürüyen oyuncularını ve teknik ekibini durdururken hayli zorlandı.