Barışcan İğrek
Galatasaray rakiplere korku salan bir çehreye büründü
Spor Toto Süper Lig’de iyisiyle kötüsüyle 14 hafta geride kaldı.
Bazı takımlarımızın performanslarıyla göz doldurduğu bu 14 haftanın ardından, Katar’da düzenlenecek 2022 Dünya Kupası finalleri nedeniyle Süper Lig’e 40 gün ara verildi.
Topladığı 29 puanla lider durumda bulunan Fenerbahçe, Teknik Direktör Jorge Jesus önderliğinde oynadığı etkili futbol ile göz dolduruyor.
Jorge Jesus’tan söz etmiş iken futbol adamlığı hakkında birkaç cümle söylemek istiyorum.
Oyuncularıyla ilişkileri çok-çok iyi. Yeri geldiğinde, oyuncusunu protesto eden kendi taraftarına bile tepki göstererek “Futbolcumu yuhalayan, beni yuhalamış olur. İstenmiyorsam giderim” diyecek kadar açık yürekli ve net tavırlı.
Ayrıca, saha kenarındaki özgüvenli duruşu ve oyuna müdahaleleri de (ufak tefek istisnalar dışında) çok iyi. Şu ana kadar takımını çok iyi yönetti.
Takıma geçecek olursak…
Ofansif olarak çok hareketli, 13 maçta 36 gol ile üretken bir Fenerbahçe izledik. Rakip savunmaları sürekli zorlayan ve pozisyon arayan bir görüntüleri var.
Ancak, savunma anlamında aynı olumlu cümleleri kullanmamız pek mümkün değil. Rakiplere çok fazla pozisyon veriyorlar. Sağlam bir savunma hattı yok maalesef.
Sezonun geride kalan bölümünde, Fenerbahçe takımının en beğendiğim oyuncuları Ferdi Kadıoğlu, Enner Valencia ve İrfan Can Kahveci oldu.
Özellikle İrfan Can Kahveci, Fenerbahçe’ye transfer olduğu günden bu yana ilk kez orta sahada etkisini göstermeye başladı. Yeterli mi? Başakşehir forması altında gösterdiği performansı baz alırsak asla yeterli değil. Üzerine koymalı.
Fenerbahçe için, oynadığı oyuna bakıp “geçen sene Trabzonspor’un gösterdiği başarıyı gösterir” diyenler dahi oldu ama son maçta kendi sahasında Giresunspor önünde alınan sürpriz yenilgi, Dünya Kupası arasına ikinci sıradaki Galatasaray’ın 5 puan önünde girmesini engelledi.
Sezona yepyeni bir kadro yapılanmasıyla giren Galatasaray, bu durumun yarattığı uyum sorununu fazlasıyla atlatmışa benziyor.
Haftalar ilerledikçe, giderek artan performans ivmesi ile rakiplere korku salan bir çehreye büründü Galatasaray. Buna paralel olarak da başarılı sonuçlar gelmeye başladı.
Son üç haftada aldığı Vavacars Fatih Karagümrük, Beşiktaş ve Başakşehir galibiyetleriyle çok ekstra 9 puan elde ettiler.
Özellikle Başakşehir’e karşı oynanan etkili futbol, gelecek adına Galatasaray taraftarına umut verecek cinsten idi.
Takımın yıldız golcüsü Mauro Icardi alışılmış performansından kesitler sunuyor. Takıma çabuk uyum sağladı. Beşiktaş maçında çok güzel iki gol attı, Başakşehir maçında ise, attığı penaltı golünün dışında, Kerem Aktürkoğlu’na akıl dolu bir asist yaptı.
Dries Mertens, Haris Seferovic ve Juan Mata gibi takımın diğer yıldız oyuncuları da biraz olsun katkı sağlarsa şampiyonluk yarışında psikolojik üstünlük Fenerbahçe’den Galatasaray’a geçer.
Galatasaray ve Fenerbahçe ile birlikte sezonun ilk bölümünün dikkatimi çeken diğer takımları Yukatel Kayserispor ile Adana Demirspor oldu. Adana Demirspor ile ilgili görüşlerimi ve analizimi daha önceki bir yazımda ele aldığımdan tekrarlamak istemiyorum.
Ancak, Kayserispor’a özel bir parantez açmak istiyorum.
Teknik direktör Çağdaş Atan önderliğinde çok iyi bir performans sergiliyorlar. Süper Lig’e renk kattıklarını rahatlıkla söyleyebilirim. Oldukça kısıtlı imkanlara ve transfer yasağı cezasına rağmen, fena olmayan bir kadroya sahip olduklarını gösterdiler. 14 maçta alınan 7 galibiyet 2 beraberlik kendilerinden beklenmeyen bir başarı oldu.
Puan cetvelinin 6.sırasında yer alıyorlar ve lider Fenerbahçe ile aralarında 6 puanlık bir fark bulunuyor. Sezon sonuna kadar aynı performansı gösterebilirler mi? Sanmıyorum ama şu ana kadar sergiledikleri futbol ile alkışı hak ediyorlar.