Avrupa Birliği'ndeki borçlanma piyasasından oldukça tehlikeli sinyaller gelmeye başladı desem yanlış olmaz. Son olarak Almanya'nın tahvil getirileri fırladı; 10 yıllık tahvil getirisi, 2023'teki seviyesinden yüzde 51 artışla yüzde 2,83'e yükseldi. Daha önceki bir yazımda belirttiğim gibi yatırımcılar artık aşırı borçlanan batı ülkelerinin kamu kağıtlarından çıkmaya başladı.
Alman tahvillerindeki bu satış, Avrupa devlet borçlanma piyasası üzerinde hemen bir domino etkisi yarattı. Bu arada Avrupa Komisyonu'nun savunma harcamaları için dört yıl boyunca 800 milyar Euro bütçe ayırdığını da açıklamasıyla birlikte Fransız, İspanyol ve İtalyan tahvilleri değer kaybetti. Halbuki plan bu harcamaların yeni borçlanma ile finanse edilmesiydi.
Bu yılın ilk iki ayında Avrupa devlet tahvili endeksi yüzde 2,8 düşerken, enflasyon endişelerine, artan mali dengesizlikler ve büyüyen borç eklenince daha da kötü bir performans göstermesi sürpriz olmayacak. Bir başka gerçek de şu; Avrupa’nın devlet tahvilleri artık bir rezerv varlık olmaktan çıkmakta. Emeklilik fonları ve kurumsal yatırımcılar Avrupa kamu kağıtlarındaki pozisyonlarını giderek azaltıyor.
Avrupa Birliği ülkeleri, harcamalarını ve borçlarını sürekli büyütebileceklerine inandılar. Çünkü Avrupa Merkez Bankası, zor zamanlarında her zaman onlara parasal destek olmuştu. Ancak bu yaklaşım, Euro'nun değer kaybına ve hükümetlerin ödeme gücünde azalmaya yol açtı.
Avrupa'nın bu durumu bizi doğrudan doğruya etkiliyor. İçinde bulunduğu siyasi ve ekonomik şartlar gerçeğinde Avrupa'nın Gümrük Birliği anlaşmasını bu aralar revize etmesi pek mümkün gözükmüyor. Ekonomik zorluklar sebebiyle bize silah satmaya karar verdiler, bu bir gerçek. Zor oyunu ne kadar bozacak, bekleyip göreceğiz.