Ümit Sezgin
EMRE’NİN SİHİRLİ DEĞNEĞİ YOKMUŞ
Kimse Emre’den sihirli değnek dokunuşu beklemiyordu ama yeni bir ruh, yeni bir motivasyon herkesin umuduydu. Olmadı. Evet Kadıköy’de kazandı, 3 önemli puan aldı ama futbol şampiyonluk yarışı için umut vermedi. Emre’ye düşen pozisyon üreten bir Fenerbahçe yaratabilmek.
Hani yüzyılda bir gökyüzünde yıldızlar özel bir hizalanmaya gelir de bütün astrologlar fena halde heyecanlanır ve bu durumun kaçırılmaması gereken çok önemli mesajlar taşıdığını söylerler. Çok özel anlardır bu sıralanmalar. Sanki öyle özel bir sıralanma vardı geçen hafta sonu; Fenerbahçe hoca değiştirmiş, yeniden heyecanlanmıştı, önce Galatasaray yenildi, ardından Beşiktaş. Rakip ise Fenerbahçe’nin son 13 maçında hiç kaybetmediği lig sonuncusu Denizlispor.
Daha ne yapsın yıldızlar, bundan daha iyi “Fenerbahçe şampiyonluk yarışına yeniden girebilir” mesajı vermek için?..
Aslında Emre Belözoğlu’nun basına açtığı ilk antrenmanda söylediği çok önemli bir söz vardı; “Erol hocaya teşekkür ediyoruz” dedi, “biz bir enkaz devralmadık”…
Evet Erol Bulut geride bir enkaz bırakmadı. Eğer iki hatasını düzeltebilse bugün koltuğunda keyifle oturuyor olabilirdi; Bu hataların ilki birden fazla oyun planı üretmemesi, aynı oyun planı üzerinde ve oyuncu rollerinde inat etmesiydi. Doğruya yakın bir takım omurgası oturtmakla birlikte kimi oyuncuların rolleri konusunda yaptığı hatalarda ısrar etti. Mesela Pelkas’ı bir türlü forvet arkasında oynatmaya ikna olmadı, sık sık Mert Hakan gibi oyunculara yer açmak için kanatlara yolladı.
Erol Hoca’nın ikinci ve asıl büyük hatası ise kulübün, yönetimin ve en önemlisi taraftarın beklediği ofansif bir futbol anlayışını yerleştirmeye çalışmamasıydı. “Fenerbahçe tedbir alan değil, tedbir alınan bir takımdır” inancı, mottosu bir kibir söylemi değildir. Fenerbahçe’nin tarihinin taşıdığı bir misyondur.
Bu öyle bir misyondur ki, Aykut Kocaman gibi bu camianın bir efsanesi bile en zor dönemlerde bile yakaladığı başarılara rağmen bu inanca uygun bir futbol oynatmadığı gerekçesiyle ağır eleştirilere uğradı.
İşte Emre Belözoğlu’ndan beklenen bu ikiyi hatayı düzeltmesiydi ve çıkacağı ilk maçta yıldızlar kolay rastlanmayan bir biçimde özel olarak dizilmiş, güzel mesajlar vermişti.
Elbette bir şansı da “yeni hoca, yeni heyecan” motivasyonuydu Emre Hoca’nın. Bu heyecanla tüm oyuncuların performanslarını bir tık daha yükseltmeleri bekleniyordu. Bu heyecan herkesi o kadar sarmıştı ki, kimse “Sinan Gümüş’ün sağ açık olarak ilk 11’de işi ne” diye sormadı bile.
Ancak ilk başlama düdüğünden itibaren ortada ne yıldız dizilimi kaldı, ne umut, ne motivasyon. Erol Bulut futbolu ayniyle sahadaydı. Yine ilk 45 dakika boşa harcandı. Baskı kuramayan, top yapamayan, araya oynayamayan, tempo yükseltemeyen dolayısıyla da pozisyon bile üretemeyen bir Fenerbahçe. Lig sonuncusu Denizli’nin 3 gol pozisyonuna karşı, tek isabetli şut atamayan bir Fenerbahçe.
Fenerbahçe orta sahasında yer alan Gustavo ve Ozan baskıyla kilitlenince iş kanatlara kaldı. Ancak Sinan ve Valencia etkisiz oynarken, geriden gelen Gökhan ve Caner de çaresizdi. Pelkas’ın bireysel çabaları ise sonuçsuz kaldı.
İkinci yarıya aynı kadro ile başladı Emre Belözoğlu…
Fenerbahçe bu sene bir türlü beceremediği ilerde baskıyı denemeye kalktıysa da pek başarılı olduğu söylenemez. Etkili olabildiği anlarda ise pozisyon üretmekten uzaktı.
Fenerbahçe ne ileride ne de sahanın herhangi bir bölümünde rakibe baskı yapamıyor ama baskı karşısında bunalıyor. Denizli de can havliyle ilerde bastığı anlarda Fenerbahçe’yi zaman zaman bunalttı.
Fenerbahçe’yi kurtaran yine bir duran top oldu. Caner’in kornerinde Samatta golcü olduğunu hatırlayıp kafayı vurunca Fenerbahçe golü buldu. İlerleyen dakikalarda yine bir kornerde Caner’in pasına bu kez vuran İrfan Can Kahveci’ydi. Kahveci vuruşunda golü buldu ama pozisyonda pasif konumdaki Samatta’nın ofsaytta olduğu gerekçesiyle VAR kararıyla iptal edildi.
Emre Belözoğlu, 5 değişiklik yaptı ama yapılan sadece oyuncu değişikliğiydi, oyun sisteminde en ufak bir değişiklik olmadı. Bu nedenle de Fenerbahçe pozisyon üretmekte zorlandı.
Sonuçta Fenerbahçe kendisini yeniden şampiyonluk yarışına sokan 3 puanı aldı. Samatta nihayet gol attı. Ve şaka gibi gelecek ama Fenerbahçe Kadıköy’de maç kazandı.
Peki bunlar şampiyonluk yarışını sürdürmek için yetecek mi? Bu futbolla mümkün değil. Bu kadro daha üretken oynayabilir. Emre’ye düşen bunun formülünü bulmak.