Diplomasi ve dış istihbarat o kadar birbirine geçmiş konular ki, çizgi nerede başlayıp nerede bitiyor anlamak mümkün değil. Buna bir de siber güvenlik, yapay zekanın diplomasi ve istihbaratta kullanılması gibi konular girdiğinde, dış politikada kartların yeniden dağıtıldığını söyleyebiliriz. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, nisan, haziran ve eylül kararnameleriyle bakanlığın yönetimini sil başkan değiştirdi. Bu sonuncusu en ilginç olanı.

SARAYDA DA KURULACAK

Hükümette bir süreden beri siber güvenlik ve yapay zekanın kullanım alanlarının değişmesi, güvenlik tehdidi gibi konular sürekli konuşuluyor. Bunun ilk adımının Dışişleri Bakanlığı’nda atıldığını söyleyelim. Yakın zamanda da Cumhurbaşkanlığı’nda yeni bir başkanlık kurulacak. Adı Siber Güvenlik Başkanlığı olacak.

YENİ NESİL AJANLAR

14 Eylül’de yayınlanan kararname güvenilir, hızlı, verimli ve etkin bir dış politika uygulanacağı iddia ediliyor. Bizim konu edeceğimiz son yapı, Amerikan filmlerinde sıkça gördüğümüz, casusluk faaliyetlerini, siber saldırıları önlemek, bilişim güvenliği, kripto güvenliği gibi konularda uzman ajansların büyükelçilikler de görev yapmasını amaçlıyor.

Son kurulan Diplomatik Güvenlik Genel Müdürlüğü’nün görevi, “Türk misyonlarının güvenliğini sağlamak, siber, haberleşme, evrak ve bilgi güvenliğini sağlamak, temsilciliklerin ve personelin güvenliği bağlamında terör eylemleri ve diğer tehditlere ilişkin konuları takip etmek ve tedbirleri almak, dış temsilciliklerin güvenlik analizlerini yerinde gerçekleştirmek” olarak tanımlanıyor.

CASUSLUK FAALİYETLERİ

Benzer bir yapı ABD Dışişleri Bakanlığı’nda bulunuyor ve burada federal ajanlar görev yapıyor. “Diplomatik Güvenlik Servisi” adı altındaki yapı, hem ülke içinde hem de ülke dışında koruma görevini yerine getirmesinin yanı sıra istihbarat, pasaport ve vize sahtekarlığı, casusluk, terörle mücadele gibi birçok başlıkta görev yapıyor. Yine ABD’ye giden yabancı devlet adamlarının korunmaları da bu birim tarafından yapılıyor.

BEYAZ HACERLAR İŞBAŞINDA

Şimdi Türkiye’nin yabancı misyonlarını özel birimleri olan ajanlar koruyacak. Burada sadece fiziki korumadan söz etmiyoruz. Beyaz hackerların görev aldığı, bilgisayarlarının başında analiz yapan yeni nesil ajanslardan söz ediyoruz. Bakan Fidan, bu yeni yapıdan çok heyecan duymuş olmalı ki, sadece bunu anlatan uzun röportajlar vermiş. Bakanın anlatımıyla, sistem şöyle işleyecek:

BAKANIN HEYECANI

“…Reorganizasyonu yaparken esas itibarıyla Türk dış politikasının çağdaş, güncel, artık dijital çağı da yönetebilecek ve artık modern diplomasinin gereklerine uygun bir yapı kurduk… Şimdi bir yere büyükelçilik inşa ediyorsunuz, bu büyükelçilik inşa edilirken, servisler yerleşir, hangi ülkede inşaat yapıyorsanız bu ülkenin inşaatını verirsiniz bir firmaya, ondan sonra o servis gelir oraya yerleşir. Bu Soğuk Savaş döneminde de çok konuşuldu.

Bu genel müdürlük bunları yapacak, yani dışarıdaki misyonlarımızın hem fiziki güvenliği hem ekonomik güvenliği hem de istihbarata karşı koyma dediğimiz, yani karşı taraflara, devletlere bilgi sızmasını misyonlarımızdan engelleyecek.

Misyonlarımızdan bilgilerin sızmaması lazım, hacklenmememiz lazım. Büyükelçiliklerimizde casusların çalışmıyor olması lazım. Yani kim casustur, kim değildir onun bir şey yapılması lazım. Bunların hepsinin çok sistematik bakılması gerekiyor. Bakanlıkta da bunu tabii parça bölük bir iş yapmaktansa dünyadaki modern devletlerin yaptığı gibi diplomatik güvenliği kurduk…”

Bakan Fidan, diplomasinin yeni nesil gereçlerle donatılmasıyla ilgili heyecanını paylaşıyor. Buna ihtiyaç olduğu gerçeğini sanırım kimse inkar etmez. Ancak tüm bu kararları hayata geçirecek olan insanların kalitesi konusundaki tartışmaları da ortadan kaldırmak gerekir. Eski AKP milletvekilleri ve yakınları, büyükelçi atanmaya devam ettiği, bakanlıktaki mesleki etik yok sayıldığı sürece yapılanlar topal kalacak.